\\MİN HA NA \\
Son zamanlarda günlerim çok yoğun geçiyordu. Kendime vakit ayırmam zorlaşmıştı artık. Yetiştirmem gereken sunumlarım vardı. Ho youngla bile kaç gün önce görüşmüştük acaba bu süre zarfında hoşlandığı çocukla arasında ne değişmişti. Onu boş bulduğumda aramalıydım.
Bugün ki dersim erken bitiyordu. Akşam hoseokla ders çalışmamıza daha 3 saat vardı. Bence bu saatleri kendime ayırmalıydım. Kampüsün dışına doğru yol alırken arkamdan birinin beni korkutmasıyla irkildim.
-Çığlık atmanı bekliyordum dedi inci gibi dişlerini göstererek.
-Ona bile halim kalmadı. dedim yorgunlukla.
-Neyin var yorgun ve bunalmış gözüküyorsun dedi merakla.
- Ah gerçekten son zamanlar çok yoruldum okul beni yormaya başladı yetişmesi gereken sunumlarım var kendime bile vakit ayıramıyorum dedim.
- Gerçekten iyi gözükmüyorsun akşama daha çok vakit var ve ben boşum senin kafanın dağılması için bir şeyler yapalım dedi.
-Çok güzel olur aslında ama geçen ki gibi çok eğlenceli bir şey olmasın bugün yavaş takılalım dedim tebessümle.
- O zaman sen seç nereye gidelim ?
- Bilmem normalde böyle bunaldığımda sahile giderim . Hava soğuk biliyorum ama serin hava ve dalgalar bana iyi geliyor dedim.
- O zaman istikamet sahil dedi koluma girerek.
\\NAMJOON\\
Bugün Hana nın yarı boş günüydü. Onunla hoseok aramıza girdiğinden beri vakit geçiremiyordum. Onu çok özlemiştim. O bana hep iyi gelirdi ama şuan ona ulaşmak biraz zor gibiydi.
Elime telefona götürüp hemen aradım . Çalıyordu ama açmıyordu. Yine sessizde olabilirdi telefonu. Mesaj atarsam eğer titreşimden fark edebilirdi.
Geri dönmüyordu. Nereye gitmişti bu kız yine.
Ona şuan muhtaçtım. O kadar bunalmıştım ki çift dal ve derslerden. Çalışkandım hatta bazı şeyleri çalışmadan bile bölüm birinciliğini elde edebiliyordum . Ama yine koşuşturmaktan ve kafa yormaktan bunalmış ve yorgundum. Şuan bana tek iyi gelecek kişi Hanaydı ama ona da ulaşamıyordum.
Hana ne zaman bunalsa beni sahile götürürdü kendisi dalgaları izlerken bende kitap okurdum . üşüdüğü zaman ona sıcak çikolata alırdım ama o soğutmadan asla içmezdi. Şuan onunla yaptığım her şeyi özlemiştim. Bir kez daha aradım ama yine bakmamıştı. Belki oda bunalmıştır ve yalnız kalmak için sahile gitmiştir .
Kendimi sahilin yoluna doğru yönlendirdim.
Hoseok Hana nın hayatına girdiğinden beri aramız biraz açılmıştı. Hoseok çok iyi çocuktu hanaya asla zarar vermezdi emindim ama hanayla yakın olmasını da istemiyordum. Hoseokla aynı sınıftaydık ve benden sonra gelen bir başarısı vardı. Buna takıldığını düşünmüyordum. Şuana kadar çok fazla kez aynı puanları alırdık ama yine benim önüme bir kez bile geçemezdi.
Çok iyi kalpliydi bazen aynı gruplara dağıldığımız da sohbet ederdik. Gerçekten çok çalışkandı onunla beni kıyaslamalarını saçma buluyordum. O çalışkan ben ise zekiydim.
Geçen gün Hanaya ulaşamadığım gün onunla olmasına aşırı sinirlenmiştim kendimi tutamamıştım. Bunun altından kötü bir şey çıkmayacağını biliyordum ama neden hanayla bu kadar yakın olduğunu aklım ermiyordu.
Sınıfta çok güzel kızlar vardı ve benden çok onun peşinde gezerlerdi. Çünkü güler yüzlü ve kimseye ters davranmayıp orta yönü bulan biriydi.Kızlar onun bu hareketlerine ölürlerdi. Ben ona göre daha sert ve olgundum.
Aklıma Hananın bana o gece dedikleri gelmişti.
" Bugün unutamayacağım bir gün geçirdim. Aşırı eğlendim"
O çok hareketli bir kızdı. Çocuk gibiydi ufacık şeylere bile mutlu olurdu. Benimle takıldığında güzel vakit geçirdiğimizi söylerdi ama hiç böyle heyecanlı şekilde dememişti.
Hoseokla ne yaptıklarını bilmiyordum bu bile beni sinirlendiriyordu. Hanayı mutlu etmesi güzeldi ama .... Ben kıskanç biri olmuştum. Daha önce hanayı hiç kıskanmamıştım ama hoseoktan sonra kıskançlığımı sezmiştim.
Ona çok fazla değer veriyordum. Onunla geçirdiğim her gün , her zaman benim için mutluluktu. Onu kaybetmek asla istemiyordum.
Beni öptüğü gece bile aklımı kaybettiğimi düşünmüştüm. Ona o gece daha çok sevgi beslediğimi hissetmiştim. Tüm gece uyuyamamıştım. Sadece onu düşünmüştüm.
Sahile gelmiştim bile . Her zaman oturduğumuz yere doğru ilerliyordum. Uzaktan onun oturduğunu gördüm. İşte tahminlerim beni yanıltmamıştı. Tek başına oturuyordu. Onu tanımam uzun sürmemişti bile kısa saçları minik vücudu ve renkli kıyafetleriyle benim diye bağırıyordu.
O içindeki her huzursuzluğu dalgalara bırakırdı. Ancak öyle rahatlardı. Uzun zamandır orada olabilirdi ona en sevdiği sıcak çikolata alıp yanına gitmeliydim.
****
Tam istediği sıcak çikolataları almış onun oturduğu yöne doğru gidiyordum.
Mutluydum o bunları görünce sevinecekti eminim. Küçük bir kız çocuğuydu o her şeye sevinirdi.
Yanına giderken Hoseokun onun yanına giderken gördüm. Elinde iki içecek ve kolunda ise şala benzer bir şey vardı.
Hana ona baktığında elindekilerini almak için ayağa kalktı ve içecekleri elinden alıp geri yerine oturdu.
Gayet mutluydu. Hoseok elindeki şalı Hananın üstüne koyduktan sonra bir şey söyledi ve Hana gülmeye başladı onları böyle görmek beni çıldırtmıştı. Hananın hoseoka karşı bir şeyler hissedip hissetmediğinden emin değildim. Ama hoseok gibi bir erkeğe ölüp biten kaç kız vardı. Hanada etkilenebilirdi onun bu hareketlerinden.
Çok vakit geçmeden Hana şalın altına Hoseokuda aldı ikisi de bir şalın altına girmişlerdi. Sevgili gibi çok yakınlardı.
Hanayı kaybetmek istemiyordum. Ama bu hareketlerini görünce onun benden adım adım uzaklaştığını görüyordum. Şuan elimden bir şey gelmemesi beni sinirlendirmeye yetmişti. Onların bu hallerini bozamazdım. Hana beni yanlış anlayabilirdi. Ama şuan onları böyle izlemek beni dahada üzüyordu.
İkisi bir şeyler konuşup hareket ediyorlardı. Hoseok birden ayağa kalktı ve elinde bir şeyi gösterip koşmaya başladı sahilde. Hanada onun elindeki şeyi görür görmez peşinden koşmaya başladı. Bir oyana bir buyana gidiyorlardı.
Gülüyorlardı.
Hananın kısa boylu olmasını kullanarak elindeki şeyi yukarı kaldırıyordu.
Hanada yetişmek için zıplıyordu.
Şuan onları izlemek beni aşırı karışık duygularla baş başa bırakmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Likes Coincidences \ bts
FanfictionHer şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...