Herkes arabadan inmiş güzel bahçeli mekanda olan dağ evine baktılar. Her yer kardı. Burada şehirden daha çok kar vardı . Mekana bakılırsa aşırı romantik ve güzel bir yer gibi duruyordu. hana arabadan inip güzelliğe doya doya baktı. O kış çocuğuydu rüzgarı yağmuru kışı severdi. En çokta oturup dışarıyı izlemeyi kitap okumayı .
Hana ve ho young eve önden giderken hoseok ve yoongi ellerindeki market poşetleri ve bir iki çanta ile arkadan geliyorlardı.
Hana eve girmiş dışarıdaki soğuk havanın bir alt derecesiyle karşılaşmıştı.Eve dikkatle baktı. Çok hoş gözüküyordu. Eski eşyalar ve ahşap yapısıyla çok güzeldi.
- Üstünüzü bir süre çıkarmayın!
-Şömineyi yakalım ondan sonrada yemek için bir şeyler yaparız.
Onaylayınca etrafa göz gezdirdi. Ho young üst kata çıkıyordu.
- Eskiden burada dedemler kalırdı. Bizde çok küçükken gelirdik. Kışı güzel gözüktüğü gibi yazında çiçek kokusundan geçilmez.
Hanada peşinden gitti. O kadar güzel dizaynı vardı ki gözlerini her güzel yere bırakıyordu.
Kızlar evi gezerken hoseok ve yoongide ellerindeki market poşetlerini mutfağa götürdü.
- Yoongi şömine yakabilir misin?
- Yakarım odun vs var mı?
- Merdiven altında olacaktır.
-Tamam deyip o tarafa yöneldi.
Hoseokta market poşetinin içindekileri dolaplara yerleştiriyordu.
Kızlar merdivenden inip şöminenin karşısındaki koltuğa oturdular. Hoseokla yoongide şömineyi yakmaya çalışıyorlardı. İşlerini bitirdiklerinde Ho Young atıştırmalık bir şeyler hazırlamak için mutfağa yöneldi. Herkesin karnı zil çalıyordu. Dolaptan aparatif bir kaç yiyecek çıkarıp tezgaha koydu. Yoongi'ye göz ucuyla baktı. İşini halletmişe benziyordu. Hoseok Ha Na'nın yanına oturdu. Ho Young ,Yoongi'nin bu atmosferi bozmasını istemiyordu. Yoongi'ye hiçbir şey görmemiş gibi seslendi.
-Yoongi... İşin bittiyse bana yardım edebilir misin? Hem daha çabuk hazırlamış oluruz...?
-Ho Young çok yorgunum şurada oturacağım. Sen hallet işte.
Öğrendiği ilk günden Ha Na ve Hoseok'u tek bırakmak istemiyordu.
-Yaaa . Min Yoongi!! Gelip sevgiline yardım ediyorsun. Hemen!!
Ho Young'un sert tavırları Yoongi'nin hoşuna gidiyordu. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Az önce ''SEVGİLİM'' mi demişti?? Saçını karıştırıp tezgahın başında duran Ho Young'un beline sarıldı. Ho Young dona kaldı. Kulağına eğilip
-SEVGİLİM... Hımm kulağa hoş geliyor.
Ho Young'un elindeki bıçak yeri boylamıştı bile. Yoongi Ho Young'u daha fazla heyecanlandırmadan tezgahta duran diğer bıçağı alıp
-EE günün şefi sensin. Ne yapmalıyım?
Yüzüne Ho Young için nadir bulunan gülümsemesini yerleştirdi.
-Ş-şey şurada duran sebzeleri doğrayabilirsin.
-Peki SEVGİLİM.
-Yoongi benle dalga mı geçiyorsun!!
-Sanırım. Benle sevgili olmaya bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum dedi gülerek.
Onlar yemekleri hazırlarken Ha Na ve Hoseok kahkahalarla Yılbaşı ağacını süslüyorlardı. İkisi de garip bakışlarla yemeği yaparken bir yandan da onları izliyorlardı. Yoongi dayanamadan;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Likes Coincidences \ bts
FanfictionHer şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...