Yoongi, Jungkook ve yoğun ısrarla gelen Hoo Young , Yoongi'nin annesinin sağ kolu sayabilecekleri Bay Park Seok ile lüks bir makam arabasıyla Busan'a doğru yola çıktılar. Tüm ekonomi gazeteleri ve dergilerinde,web haberlerinde annesinin ölüm haberi vardı. Elinde haberleri incelediği web sayfasını bıkkınlıkla kapattı. Yol boyunca kimsenin ağzından tek bir kelime bile çıkmamıştı. Sessizliği Yoongi bozdu.
-Madem yanında senin gibi bir sağ kolu vardı tüm bu gereksiz işleri sen yapsaydın da kardeşimi Seul'de bırakmak zorunda kalmasaydım mesela nasıl olurdu!!!
-O sizin anneniz. En azından şu an böyle düşünmeyi bıraka bilseniz keşke...
Yoongi sinirlenmişti. Ona açıklama ya da savunma hakkı verdiğini düşünmüyordu. Sinirle
-Gelmiş hayatında bir kez annelik yapmamış kadını bana savunuyosun. Bu hakkı sana kim verdi söylesene!!
Jungkook tatsızlık çıkmadan araya girdi. Yoongi'nin omzunu tutarak
-Hey dostum sakin...
Busan'a vardıklarında Bay Seok Yoongi ve arkadaşlarını Yoongi'nin annesinin evine buraktı.
-Merak etmeyin Bay Min .Tüm defin işlemlerini halledeceğim. Ama en azından annenizin ruhuna verilecek sabah ve akşam yemeklerine katılın.
Tabi ki katılacaktı. Ona ne kadar sinirli olsa da en azından Ha Na 'nın varlığının sebebiydi. En azından ona bu konuda müteşekkir olabilirdi...
-Geleceğim...
-Bu arada şirketin yasal varisi artık sizsiniz.
Yoongi alayla güldü. Yasal varisi... Ne anlardı şirket yönetmekten.
-İşletme okuduğunuzu duymuştum. Annenizin şirketi neden size bıraktığını daha iyi anlıyorum dedi buruk bir gülümsemeyle Bay Seok.
-Şu an bunu düşünerek zaman kaybetmek istemiyorum. Seul'de hasta yatağında yatan bir kardeşim var. Lütfen defin işlemlerini bir an önce halledin.
-Sizi gün içerisinde arayacağım.
Yoongi burda daha fazla kalmak istemiyordu. Burası ona kaybolan çocukluğunu hatırlatıyordu.
**********
Sabah erkenden güneş doğunca Yoongi ,Jungkook ve Ho Young'la son kez annesinin huzuruna çıktı. Annesi adına yemek ve içki hazırlatmıştı. İki defa karşısında diz çöktükten sonra içkisini kaldırdı. Annesinin ölümünden üç gün geçmişti. Geleneklerine uymak adına üç gün yemek yememişti (geleneğin nedeni artık yemek yiyemeyecek kadar ölüyü düşündüklerindendir.) Hosangso'da (Başsağlığına gelenlerin karşılandığı ev) diz çöküp tütsü yaktı.sonra yerden kalkıp iki defa baş eğildi.
Bu kadar basitti aslında ölüm. Daha birkaç gün önce kavgalıyken şu an bu dünyadan göçüp gitmişti. Ne kadar onu sevmese de bu durum Yoongi'ye bile ağır gelmişti. Defin işlemlerini halledip son kez kalacakları eve geldiler. Jungkook ve Ho Young Yoongi'nin nasıl hissettiğini az çok anlayabiliyorlardı.Şöminenin önüne oturup eline aldığı içki şişesini kafasına dikti. Sonrasında kollarıyla kafasını kamufle etti . Jungkook'la Ho Young az geriden Yoongi'yi izliyorlardı. Jungkook Ho Young'a dönüp
-Bence yanına gidip onunla konuşmalısın. Ben giderim ama bilirsin... beni tersleyecektir dedi hafif tebessüm ederek.
-Zor şeyler yaşıyor Ho Young. Zor gününde yanında olmalıyız.aranızda ne tür bir ilişki var bilmiyorum ama en azından sana açılacaktır eminim. Ben yukarı katta dinleneceğim. Bu olaylar beni bile yordu. Bir şey olursa haber verirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Likes Coincidences \ bts
FanficHer şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...