Atakan - Bölüm 6 (+15)

4.9K 214 52
                                    

(Bu bölüm rahatsız edici olabilecek diyaloglar ve aşağılayıcı tabirler var. Yaşınız tutmuyorsa lütfen atlayın.)

YN: yorumlar git gide azalıyor :'( Bir tepki verin gençler eskiden ne güzel yorumlarda cozuturduk :'(

Burak'ın hiç yüz vermemesine ve benim laf sokmalarıma aldırmadan bizi takip ediyordu Onur. Tunç, görüş alanıma girdiğinde Onur'u takmamaya karar verdim. Herhalde dışlandığını anlayınca giderdi. Giderdi, değil mi?

Hışımla Tunç'un elindeki bardağı aldı Burak. Tunç ise sersem sersem gülümsedi. İç çektim, gerçekten bu çocuğu beş dakika boş bırakmaya gelmiyordu.

"Sen Tunç olmalısın," dedi Onur cilveli bir sesle. Elimi alnıma vurdum, Tunç bebek suratlıydı ve Onur aptalı, her bebek suratlının pasif olduğunu düşünüyordu. Tunç, tek kaşını kaldırıp bir yandan Onur'u işaret parmağıyla gösterirken bana döndü:

"Senin bekaretini alan dingil bu muydu aşkım?" Gözlerimi sıkıca yumup nefesimi hışımla dışarı verdim. İçince çok açık sözlü oluyordu. Onur ise tamamen aşkım lafına takılmıştı:

"Lütfen boşum de Tunç," dedi kuzenimin yanındaki sandalyeyi çekip otururken. Tunç, ifadesizce bakıyordu. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra konuşmaya karar verdi:

"Kalbim dolu." Sıçtık, dercesine Burak'la göz göze geldik. Yine Elis'le ilgili bir şeyler saçmalayacaktı, hep böyle oluyordu! Ne olduğunu anlayamadan beni belimden kavrayıp kucağına oturttu ve gözlerimin içine baygınca bakıp sordu:

"Nereden buldun bu ibneyi aşkım?" Kafamı döndürmeden Burak'a yan bir bakış attım. Gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Ne yapıyordu bu çocuk? Sarhoş değil miydi?

"Eee," dedi Onur, belli ki kas kafası ince esprileri almıyordu. Belki de kafası gücenemeyecek kadar güzeldi. "Kalbin neyle dolu?"

"Atakan'la," deyip popoma bir şaplak atmasıyla kucağında zıpladım. Galiba Onur'un gerçekten kafası güzeldi çünkü buna bile tepki vermemiş, tamamen Tunç'a odaklanmıştı.

"Boş ver Atakan'ı, o seninle tam anlamıyla ilgilenemez," diyerek göz kırptı. Ne ima ettiğini anlamıştım, hâlâ Tunç'u pasif sanıyordu. Halbuki çocuk ağır heteroseksüeldi!

"Benimle yatmaya mı çalışıyorsun," diye sordu Tunç tek kaşını kaldırırken. Onur, şuh olduğunu sandığı kahkahalarından birini attı, hiç de tahrik edici değildi. Tunç, şeytani bir gülücük attı ve gözlerini boşluğa dikip kendi kendine konuştu:

"Bana uyar aslında. Bunu sikerken Elis'i hayal edebilirim." Ona ters ters baktığımı fark edince omuz silkti:

"Ne var be? Biz Elis'le hiç yapamadık..." Onur'un varlığını yeni hatırlamış gibi ona döndü ve yüzüne doğru eğildi:

"Şimdi güzelim, senin götünü sikerken 'Elis' diye bağırsam sorun olur mu? Çünkü ben tamamen normalim, öteki türlü bir erkeği sikebileceğimi düşünmüyorum." Onur, dehşetle geri çekilip bana döndü:

"Bu çocuk kim lan?" Ben cevap veremeden Tunç, popoma bir şaplak daha atıp Onur'a göz kırptı:

"Elis diye bağırmama izin veriyor. İyi vakit geçiriyoruz, tavsiye ederim." Onur'un gözleri kocaman açılmıştı ki yüzüne sıçrayan alkol yüzünden gözlerini sıkıca yummak zorunda kaldı. Burak, ağzındaki içeceği püskürtmüştü ve deliler gibi kahkaha atıyordu.

Onur ise yanan gözlerini ovuşturmakla meşguldü. Bize öfkeyle bakıp hışımla sandalyeden kalktı. Sandalyeyi düşürmüştü. Burak arkasından bağırdı:

"Gitmesene ya! Grup yapardınız!" Ardından kahkahalara boğulduk. Sonunda sakinleştiğimizde Tunç, az önce neler dediğini yeni fark etmiş gibi yüzünü buruşturup beni kucağından attı.

Bennie and the Jets || BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin