Bölüm atamadığım için kusura bakmayın arkadaşlar komite haftam yaklaşıyordu. Hâlâ komite haftam aslına bakarsanız. Amk biyokimyası 😛 Veee özlediğiniz textler geri dönüyor (cidden)
Sarışın çocuktan gözlerimi alamıyordum. Bahar Hanım'dan - nam-ı diğer Bennie'den - bile iyi dans ediyordu bence.
Upuzun, atletik bir vücudu ve gür saçları vardı. Gözleri öyle bir maviydi ki sahne ışığı yüzüne vurduğunda lacivertin en huzurlu tonuna bürünüyordu. Üzerinde baletlerinkine benzer bir tulum vardı ve vücudunu mükemmel bir şekilde sarıyordu.
Tulum, siyah renkliydi ve üzerinde gri pırıltılarla işlenmiş hareketli desenler vardı. Desenlerin ne olduğunu tam olarak seçemiyordum ama çocuk dans ederken pırıltılara vuran ışıklar sayesinde göz alıcı efektler oluşuyordu. Kolları ve bacakları ince ama kaslıydı; karnının, derisini yırtıp geçen baklavalarla kaplı olduğunu sanmıyordum ama dümdüz ve hafif kaslı olduğunu sezebiliyordum. Belki de bu tahminlerin birazı hayal gücümdü ama umrumda değildi, çocuk heykel gibiydi ve etkilenmiştim.
Tunç'un, elindeki şarap şişesini gözümün önünde sallayıp at gibi kişnemesi yüzünden büyü bozuldu. Hışımla ona dönüp kaşlarımı çattım:
"Ne diye rahatsız ediyorsun ya? Çek şunu gözümün önünden!" Diye çıkışmamın üzerine Burak'la birlikte gülmeye başladılar. Tunç, beni tamamen görmezden gelip arkadaşına sordu:
"Kime bakıyor bu?" Burak, telefon ekranından başını kaldırmadan cevapladı:
"Sarışın uzun boylu bir çocuk var ya, ona göz koydu." Tunç, sahneye bakıp gözlerini kıstı:
"Götü top gibi olan mı yoksa açık kumral saçları olan mı?"
"Götü top gibi olan," dedi Burak hâlâ ekrandan başını kaldırmadan. Kaşlarımı çattım:
"Götünü de incelediniz yani? Pardon da siz benden bile geysiniz!" Daha da çok çemkirecektim ki Burak, işaret parmağını havaya kaldırıp "Bir saniye," diye bağırdı.
"Dansçıların profiline bakıyorum buranın internet sitesinden. Senin top götlünün adı Fatih'miş. Herife bak lan, bir yandan da konservatuarda okuyor. Moralim bozuldu amına koyayım, biz bunun yaşına geldiğimizde hayvan gibi fizik dersi görüyor olacağız," dedi Tunç'a dönerek.
Tunç, ona bayık bayık baktı ve şişeyi kafasına dikti:
"Ben konservatuardan ünlü olacak kadar yakışıklı değilim kanka. Sen kendi davarlığına yan."
Onların saçma dertlerini dinlemek istemiyordum, benim daha ağır dertlerim vardı zaten. Onların aksine ben bugün biraz daha alfa bir erkek gibi davranacak ve bağlantılarımı kullanacaktım. Parmaklarımı çıtlatıp Hüseyin'e yazdım:
AtakanAtkn: Pişt nabıyon len?
MuzcuHuso: Daha yeni eve geldim amk bi rahat bırakın
AtakanAtkn: Olmaz kanka bugün bana lazımsın 😜
MuzcuHuso: Bugün derken? Saat kaç farkında mısın?
AtakanAtkn: Hiç mecazdan anlama zaten 😛 Bugün derken hem bugün, hem yarın, hem önümüzdeki yıllarda bana lazımsın aşkım 😘
MuzcuHuso: Allah aşkına dürüst ol yine ne isteyeceksin?
AtakanAtkn: Of tamam ya anlatıyorum beş dakika bekle yazması uzun sürer şimdi fkskdkskckdkskkffofjspf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bennie and the Jets || BxB
PovídkyAçıkladığımda evden kovuldum. Beş parasızdım ve kazandığım okulu okuyabilmek için paraya ihtiyacım vardı. Bir yandan okurken bir yandan da çalışmak zordu. Ben de yapabileceğim en kısa yoldan para kazanmayı seçtim. Evet, tahmin ettiğiniz şeyi yaptım.