Atakan - Bölüm 10

2.8K 165 23
                                    

Bu bölüme çok isabetli olacak bir şarkı koymak istedim. Extreme-Get the Funk Out

Anladınız mı espriyi? Ehehehehehehehehehehe

"Baksanıza, şu sergiye de gidelim," dedi Tunç gazetenin kültür köşesinde küçük bir resmi gösterirken. Suratındaki hevesli ifadeyi görmek canımı sıkıyordu. O fark etmeden Burak'la bakıştık.

"Ne yapacaksın sergide ya," diye terslendi Burak. Tunç, bocalayıp savunmaya geçti:

"Ne yapabilirim Allah aşkına? İlgi duyuyor olamaz mıyım?" Burak, göz devirip konuyu kapattı.

Bir gün bu konuyu kapatamayacağımız bir noktaya gelmekten korkuyordum. Tunç'un bazı gerçekleri kabullenmesi gerekiyordu artık. Böyle devam ederse ya Burak ya ben o sert konuşmayı yapmak zorunda kalacaktık. O gün bugün değildi, bu yüzden konuyu değiştirmek için konuştum:

"Bu akşam bara gideceğiz. Abidik kubidik sergilerle uğraşamam, bir haftadır arkadaşlarımla tanıştıramadım sizi."

"Sergi bu akşam değil zaten, gelecek hafta." Bıkkınlıkla göz devirdi Burak:

"Ben artık sergiye gitmek istemiyorum ya! Atakan da istemiyor, rahat bıraksana bizi!" Tunç, omuz silkti:

"Size benimle gelin diyen yok. Kendim giderim." Gerçekten de kendi giderdi. Zaten bizim endişemiz de buydu, o yüzden her sergiye gitmek isteyişinde peşine takılıyorduk.

Resim sergilerinde aradığı şeyi bulma ihtimali vardı. Burak da bundan korkuyordu zaten, çünkü aradığı şeyi bulsa bile ona ulaşamayacaktı. Burak biliyordu çünkü kızla arkadaştı, öfkesinin hâlâ geçmediğini biliyordu. Ulaşamayınca Tunç da dağılır, bir şişe alkol alır ve sokaklarda rezil olurdu. Daha önce yapmadığı şey değildi. En azından kendine çekidüzen verene kadar onu yalnız bırakamazdık.

Tunç, bizi görmezden gelip gazeteye bakmaya devam edince ben de telefonumu çıkardım.

Hüseyin'le birkaç gündür çok fazla mesajlaşmıyorduk. Çocuğu ararsam beni gruptan çıkaracağını söylemişti, ki çok gereksiz bir tehditti. Bu devirde kim arayarak iletişim kuruyordu ki? Büyük ihtimalle mesaj atardım. Bunu düşünmüş olması gerekirdi.

Fatih'in Instagram profilinde gezinirken içim bir tuhaf olmuştu. Kıskançlık mıydı imrenme mi emin değildim. İstediği hayatı yaşıyordu, sevdiği işi yapıyordu, dans ederek para kazanıyordu. Jigolo olması dışında imrenilecek biriydi.

Çocuğu çok merak ediyordum. Hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordum ama bu çok zordu. Stalklayarak sadece yüzeysel şeyleri öğrenebilirdim.

Mesaj atsam mı diye düşündüm bir an. Tam mesaj atsam neler yazacağımı kafamda kurguluyor, hayaller kurmaya başlıyorken basit bir kuralı hatırladım: Üstünde çok fazla düşünürsen yapamazsın.

Hızlı olmalıydım. Anında bir mesaj attım:

AtakanAtkn: Merhaba 👋

Ardından da telefonu sanki hastalık yayan bir şeymiş gibi elimden fırlatıverdim. Cevaba bakmak istemiyordum. Bu kararlılığım ancak on beş dakika sürdü. Telefonu tekrar elime aldığımda çoktan mesaj gelmişti.

Jetfatih: Merhaba?

Allah kahretsin, diye düşündüm. Keşke biraz daha plan yapsaydım! Ne diyecektim ki çocuğa şimdi?

İltifat etmeye karar verdim. Aklıma doğru düzgün bir iltifat bile gelmiyordu, beynim betona dönmüştü.

AtakanAtkn: Saçlarının doğal rengi mi?

Jetfatih: Yoo

AtakanAtkn: Ama çok güzel doğal gibi duruyor

AtakanAtkn: Yakışmış yani

Jetfatih: Teşekkürler.

Hiç yardımcı olmuyordu! Ben belki konuşurken tam bir laf cambazı olabilirdim ama mesajlaşmak güçlü yanım değildi.

O an kafama dank etti, Hüseyin bunu biliyordu! O yüzden aramamı yasaklamıştı. Ben sadece aptallığından iletişim kurmamı tamamen yasaklayacağına aramamı yasakladı sanmıştım ve kendi salaklığıma inanamıyordum. Hüseyin, lafını evirip çevirip Fatih'e mesaj atacağımı biliyordu ve batıracağımı düşünüyordu.

Batırmayacaktım. Bu çocukla kesinlikle tanışacaktım, ne olursa olsun! Tamam, ilgisini çekememiştim ama en azından şimdilik cevap yazıyordu.

AtakanAtkn: Ehehehehe rica ederim.

AtakanAtkn: Sarışınları severim, çok asil duruyorlar

Jetfatih: Hmm

AtakanAtkn: Yani genelde esmerlere asil, sarışınlara çiğ ve çocuksu derler ama bence tam tersi

Jetfatih: Asaleti dış görünüşte aramak saçma geliyor.

AtakanAtkn: Evet evet kesinlikle katılıyorum

AtakanAtkn: Ama toplum işte ne yaparsın

AtakanAtkn: İlle insanlar hakkında bir bakışla yargılara varmaya bayılıyoruz

Jetfatih: Ben pek bayılmıyorum.

AtakanAtkn: Ee ne yapıyorsun?

Jetfatih: Müzik dinliyorum.

AtakanAtkn: Ben de müzikle çok ilgiliyimdir.

AtakanAtkn: Hatta bir müzik grubunda solistim 😊

Jetfatih: Ne hoş

AtakanAtkn: Rock müzik dinler misin?

Jetfatih: Neye göre Rock kime göre Rock?

AtakanAtkn: Bilmem Rock işte?

Jetfatih: Sadece klasik Rock dinlerim. Glam metal gibi gürültülü zımbırtılarla işim olmaz. Zaten genel olarak metal müziği iğrenç buluyorum.

AtakanAtkn: Ben metal müzik de severim ama zevk meselesi tabii.

AtakanAtkn: Klasikler de güzeldir 😀

Jetfatih: Klasikler güzeldir. Bağlaç kalabalığına gerek yok.

AtakanAtkn: Ee, en sevdiğin şarkıcı kim?

Jetfatih: Bennie and the Jets diye bir grupta dansçıyım, sence favorim kim olabilir?

AtakanAtkn: Cat Stevens mı?

Jetfatih: Bennie and the Jets kimin şarkısı bilmiyorsun değil mi?

AtakanAtkn: Biliyorum ya, Elton John'un

AtakanAtkn: Cat Stevens'ı komiklik olsun diye yapmıştım.

AtakanAtkn: Elton John'un olduğunu zaten biliyordum, Google'da aratmadım yani

Jetfatih: Gereksiz komiklik yapanları sevmem.

AtakanAtkn: Eheh kusura bakma 😅

Jetfatih: Sadede gelsene artık.

AtakanAtkn: Ne sadedi ya güzel güzel yazışıp tanışıyorduk

Jetfatih: Üff, müşteri değil misin yani?

AtakanAtkn: Yoo 😳

Jetfatih: O zaman siktir git vaktimi çalma.

Bennie and the Jets || BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin