Mckagan: Ben senden çok hoşlanıyorum be Fatih...
Jetfatih: Hadi ya :P
Mckagan: O neydi şimdi 😰
Jetfatih: Diyorum ki ne ara tanıştık da hoşlandın götüne koyayım?
Mckagan: Hoşlanmam için ille tanımam mı gerekiyor yani?
Jetfatih: E biraz öyle tabii.
Mckagan: Tanımıyorum ama seviyorum işte. Ne olur kabul etsen?
Jetfatih: Dur tahmin edeyim
Jetfatih: Beni gördün, kıçıma sulandın, baktın surat da bebek gibi, sikin mi kalktı?
Jetfatih: Üzgünüm tatlım ama götümü bedavadan siktirmiyorum. Bir seferden 250 lira alıyorum. Sökmez bu âşık ayakları 😛
Hızlı hızlı yazarken telefonun ekranını kıracak gibi oldum. Sinirden alnımdaki damar şişmişti.
Bıkmıştım artık. Etrafımdaki sinsi, iki yüzlü erkeklerden nefret ediyordum. Hiç doğru düzgün bir ilişki yaşayamamıştım. Herkes seks derdindeydi. Kimse, hiçkimse, birbiriyle ortak hayatlar paylaşmak istemiyordu. Herkes kullanıp kaçmanın peşindeydi. Gerçi, ben de öyleydim.
"Fatih, aşkım? Ne yapıyorsun burada yalnız başına?" diye sordu Bahtiyar cilveli bir sesle. Ona döndüğümde dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Bana aşkım diyip durmasana be! Kısmetimi kapatıyorsun hayvan karı!" diye çıkıştım. Hayır, tabii ki de Bahtiyar sevgilim değildi. Ablam gibiydi, veya ağabey mi demeliyim? Bahtiyar'ın drag queen mi transseksüel mi olduğunu bunca zamandır çözememiştim ve çözmeye çalıştığım da söylenemezdi.
"Kalbimi kırıyorsun ama..." diye göz süzdü Bahtiyar. Göz süzerken takma kirpiğinin bir parçası yamulup düştü ama umursamadım. Uyarmayacaktım.
"Ne istiyorsun Bahtiyar?" diye terslendim. Bahtiyar gözlerini kocaman açıp omzumu yumrukladı:
"Kaç kere diyeceğim artık adım Bahtiyar değil Bahar!" Omzumu ovuşturdum. Acıtmıştı hayvan herif. Bahar adına da alışamıyordum ayrıca.
"Bir sus artık Bahtiyar, ne istiyorsun söyle!" dedim. Bahtiyar, kıvırta kıvırta bacak bacak üstüne attı ve bana flört etmeye çalışır gibi bir bakış attı - elbette gerçekten flört etmeye çalıştığı yoktu, Bahtiyar sadece yavşak bir insandı.
"Tatlım bugün neden bu kadar atarlısın? Regl mi oldun nedir yani?" dedi yani lafını uzatıp ağzında yayarak.
"Hee regl oldum." dedim. "Dünkü müşteri hayvanın önde gideniydi. Şu an oturmakta bile zorlanıyorum." dedim yüzümü buruşturarak. Bahtiyar da bana acır gibi baktı:
"Şu Taylan denen herif mi geldi yine?" Başımı onaylar anlamda salladım.
O adamdan nefret ediyordum. Karşısındakine insan gibi davranmayı bilmiyordu. Ne zaman böyle acı çeksem bir daha bana gelmemesini söylüyordum.
Fakat zaafımı biliyordu. Ne zaman böyle desem tek seferlik fiyatı 50 lira daha arttırıyordu. Dünkü buluşmadan sonra bir seferin fiyatı 550 liraya çıkmıştı. Dün kazandığım para üç bin liraydı.
Düşünsenize, bir gecede bir aylık ihtiyacımı çıkarıyordum. Elbette kıçımın acısı beni durduramazdı.
"Bence artık bırak o adama hizmet etmeyi. Para için değmez bu kadar acı çekmeye." dedi Bahtiyar. Endişesi yüzünden okunuyordu. Tam cevap verecektim ki telefonum titredi:
Mckagan: Senden nefret ediyorum Fatih.
Mckagan: O kadar kolay çöpe atıyorsun ki beni
Sa gençler. Text kısımlarında gerçekçi olsun diye noktalama işaretlerini az tutuyorum ve emoji kullanıyorum. Devam edeyim mi böyle?
Bu arada bu hikâye bayağı ciddi yönlere kayıyor lan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bennie and the Jets || BxB
Historia CortaAçıkladığımda evden kovuldum. Beş parasızdım ve kazandığım okulu okuyabilmek için paraya ihtiyacım vardı. Bir yandan okurken bir yandan da çalışmak zordu. Ben de yapabileceğim en kısa yoldan para kazanmayı seçtim. Evet, tahmin ettiğiniz şeyi yaptım.
