8.Bölüm

738 50 13
                                    

İyi okumalar ♥️

Eylülün dediği şeyle gözlerimi pörtlettim. Toprak bunu yapabilir miydi ki?

İç ses: O bir mafya!

Aaa ben o detayı unutmuştum. De niye böyle bir şey yaptı ki?

İç ses: Senin gönlünü alabilmek içindir.

Bok alır gönlümü. Satılık mı lan benim gönlüm? Neyse sorarız hesabını, nacizhane bir teşekkür de ederiz. Olur biter!

"Olabilir mi cidden?" diye sordu Kuzey. Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Olabilir kardeşim. Ee ne de olsa çocuk mafya, bir de beni seviyor. Yapar mı yapar!" dedim. Rüzgar anlam veremez gibi bi nefesini bıraktı.

"İyi de neden yaptı ki bunu?" dedi kaşlarını çatarak. Sonra devam etti. "Hem sadece sana yüz aldırtsa yeterdi bize niye yüksek puan aldırtmış olabilir?"dedi.

"Olum siz benim kardeşimsiniz ya, benim mutluluğum sizin mutluluğunuz gibi olduğundandır."dedim. Eylül gülümsedi.

"Yaaa yerim ben seni ama!" dedi ve sarıldı. Bende ona sarıldım.

"Kızlar bölmek istemem ama hoca değişik bakıyor." dedi Rüzgar. Ayrılıp hocaya baktık. Hoca da bize bakıyordu. Hafifçe tebessüm edip yazılı kağıtlarını geri verdik. Sıralarımıza geçip dersin bitmesini bekledik.

Sonunda ders bitmişti ve teneffüste Toprağı bulmak için sınıfını bastık. Toprak köşede en arka sırada oturmuş telefonunu kurcalıyordu. Dördümüz de sırasının önüne gidip dikildik. Bize bakması için elimi masasına vurdum. Kafasını telefonundan kaldırıp bize döndüğünde şaşkın ifadesini yüzüne takınmıştı.

"Sılanur! Bir sorun mu var?" dedi kaşlarını çatarak.

"Yoo, geçiyorduk uğrayalım dedik. Değil mi çocuklar?"dedim kafamı arkaya doğru çevirip. Hepsi kafasını olumlu anlamda salladı. Bende önüme döndüm. Toprak hala şaşkın bakıyordu.

"Öyle mi? Bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"dedi Toprak.

"Bize neden matematik sınavından yüksek puan aldırdın?" dedi Rüzgar. Toprak bakışlarını benden alıp Rüzgara çevirdi. Rüzgara baktığımda en ciddi ifadesiyle baktığını ve tek kaşını kaldırdığını gördüm. Bakışlarımı tekrar Toprağa çevirdim. Toprak bir an afalladı. Ama sonra ne demek istediğimizi anlamış gibi baktı.

"Sılanın beni affetmesi için yaptığımı düşünüyor olmalısınız."dedi. Kaşlarımı çattım. Ne demeye getiriyordu bu gerzek?

"Evet tam da öyle düşünüyoruz."dedi Eylül. Bende kafamı salladım.

"Hayır bu sebeple yapmadım."dedi Toprak. Sırıtıyordu ve ben o doğru düzgün bir cevap vermedikçe sinirleniyordum.

"Ya hangi sebeble yaptın?" diye sordum. Toprak bana döndü ve sırıtmaya devam etti. Bense kaşlarımı daha fazla ne kadar çatılabiliyorsa o kadar çattım.

"Bu sebebin bende kalması gerek. Bilmesende olur yani."dedi Toprak. Ne saçmalıyordu bu gerzek? Ne demek bilmesende olur?

"Bak gerzek, benimle alakalı olan şeyleri bilmeye hakkım var bu 1, senin benimle ilgili olaylara burnunu sokma hakkın yok bu da 2."dedim. Toprak yarı kızgın yarı da üzgün bakıyordu. Övünmek gibi olsun ama bakışlardan iyi anlarım.

"Bak Sıla bana gerzek demeyi kes bu 1,seninle ilgili olaylara karışma hakkımın olmadığını biliyorum ama bunun seni mutlu edeceğini düşündüğüm için yaptım bu da 2." dedi Toprak, benim konuştuğum şekilde bana karşılık vermişti.

KANKALARIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin