Medya: Karakterlerİyi okumalar♥
Kendimden beklenmiyecek bir haraketle erken kalkmıştım. Annem şaşırmak için çok uykuluydu o yüzden pek sallamadı. Üzerimi değiştirip çantama bir kaç çikolata attım. Telefonumu da alıp dışarı çıktım.
Servise binip arka koltuğa ilerlerken Toprakla göz göze geldik. Yüzünde sinir aradım hüzün aradım bir nebze de olsa neşe aradım ama yoktu. Duygusuzca bakıyordu. Kötü hissetmiştim. Arka koltuğa geçip oturdum. Tam önümdeki koltukta oturuyordu.
Telefona kulaklığı takıp bir müzik açtım ve dinlerken gözlerimi kapattım. Servis iki de birde durup öğrenci alıyordu. Bir ara Toprağın koltuğu kıpırdamıştı. Ama gözümü açmadım. Servis tamamen durduğunda gözlerimi açtım. Keşke açmasaydım.
Toprak koltuğun başlığına kollarını dayamış beni seyrediyordu.
"Sen deminden beri böyle mi duruyon?"diye sordum. Evet anlamında kafasını salladı. Seslice nefesimi verdim. Çantamı koluma takıp servisten indim.
Okula girmiştik. Toprak arkamdan geliyordu. Sınıfın önüne gelince durup arkama döndüm.
"Niye beni takip ediyorsun?"
"Canım öyle istiyor."dedi.
"İyi bekle o zaman"dedim. Çantayı sıraya atıp geri döndüm. Toprağın koluna girip sürüklemeye başladım.
"Hadi kantine gidelim."dedim. Toprak yine şaşkın şaşkın bakıyordu. Ama bir şey demedi.
Kantine gidip bir masaya oturduk. Sıra olmadığı için bir tost bir çay aldım ve yemeye başladım. Toprak sırıtarak beni izliyordu. Tost bittiğinde kağıdını buruşturup çöp kutusuna attım. Boğazımı temizleyip konuşmaya hazırlandım.
"Dünki ani çıkışım için özür dilerim. Seni sinirlendirmek veya üzmek istememiştim. Dün öğle arasında Eylül ile biraz tartıştık. Onun aşık olunca değiştiğini sanmıştım. Bana garip davranmıştı. Ama ilk defa sevgilisi oluyordu. Anlayışla karşıladım. Sende dün öyle konuşunca korktum. Yani-"derken sözümü kesti.
"Neyden korktun?"diye sordu. Cevap veremedim. Gerçi ne cevap vereceğimden de emin değildim.
"Sen, sen bana aşık olmaktan korktun. Öyle değil mi? Eylül aşık olunca değişti sandın. Sende değişmekten korktun. Değil mi?"
Ne diyeceğimi bilemedim. Doğruydu söyledikleri. Masadan kalkıp çıkışa ilerledim. Ama Toprak kolumdan tutup durdurdu. Kulağıma eğilip fısıldadı.
"Benden hoşlanıyorsun."dedi ve gitti. Nefesim kesilmişti. Hayır hoşlanmıyorum demek istedim ama sesim çıkmıyordu. Arkasından koşup yumruk atmak istiyordum. Ama olduğum yere mıhlanmış gibiydim. Hala nefesimi tutuyordum.
Sonunda derin bir nefes alıp sınıfa gittim. Sıraya oturup beklemeye başladım. Üç dört dakika sonra Kuzey gelmişti.
"Günaydın kanka. Nasılsın?"diyerek yanıma oturdu. Çantasını da arka sıraya kattı.
"Sana da günaydın. İyiyim, sen nasılsın?"dedim.
"İyiyim bende. Mesajıma niye karşılık vermedin. Dün seni çok merak ettik."dedi.
"Çok yorulmuştum. Bilirsin sinirlendiğimde box yaparım."dedim gülerek.
"Bilmez miyim?"dedi kafasını sallayarak.
"Hem Eylül aradı konuştuk. Sorunu çözdük merak etme."dedim. Seslice nefesini verdi.
"Oh bee! Kızım niye baştan söylemiyon? Dünden beri diken üstünde gibiyim."dedi ve sırada yayıldı. Güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANKALARIM
Teen FictionSadece bir yıllık arkadaş olabiliriz. Ama biz birbirimize güvendikten sonra bizim için hiç bir sorun yoktur. Niye bu kadar alışmıştım ki ona? Niye sürekli yanımda istiyordum onu? Daha bir ay öncesine kadar aşka inanmayan ben aşık mı olmuştum? Peki b...