26.Bölüm

490 34 34
                                    

İyi okumalar ♥️

Bölümü biraz daha geriden alacağım anlamanız için. Ayrıca instagram paylaşımları da olacak, karakterleri görmeniz açısından :)




Yazarın ağzından

"İki dakika dışarı gelir misin Efe?" dedi Toprak sakin çıkartmaya çalıştığı ses tonuyla.

Efeyi tanımıyordu ve hiç sevmemişti. Sılaya bakışlarından rahatsız olmuştu. Son söyledikleri ise çığrından çıkmasına sebep olmuştu.

Efe sakin tavrıyla Toprağa bakıyordu. Ne diyeceğini merak ettiği için "Tabi." dedi. Fakat Sıla huzursuz olduğunu belli etmek için ayağa kalktı.

"Ne konuşacaksanız burda konuşun. Bende duymak istiyorum." dedi. Bir umut onları ikna etmenin yollarını arıyordu.

"Otur yerine fındık. Biz konuşup geliriz." dedi Efe Sılayı sandalyesine oturturken.

Efenin Sılaya karşı hep bir zaafı vardı. Onu sevdiğini biliyordu bunu orta okulda ondan ayrılırken anlamıştı. Ama onun kimseyi sevmeyeceğini de biliyordu. Zor bir kızdı ve kendine has konuşması vardı. Efe geri mahalleye taşındıklarında Sılayı aramış ve bulmuştu. Ama ona hiç bir şey söylememişti. Ağaçta onunla karşılaştığında ise rol yapmak onun için epey zor olmuştu. Onun kendini hatırlaması için söylediklerinde başarılı olmuştu. Fakat Sılanın ağaca Toprak yüzünden gittiğini öğrendiğinde içindeki kırıklığı göstermemek için ona tavsiyeler vermişti. Sıla onun için hep çocukluk arkadaşı olarak kalacaktı. Öyle olmak zorundaydı.

Toprak önden dışarı çıktığında Efe de hemen arkasından çıkmıştı. Çok uzaklaşmadan kafenin çarprazında bir yerde durduklarında Sıla onları izliyordu.

Efe Sılanın onları izlediğini görmese de biliyordu. Meraklı olduğu için sürekli başını belaya soktuğu günleri dün gibi hatırlıyordu.

"Hareketlerine dikkat et!" dedi Toprak. Efe, emir kipi içeren bu cümleyi anlayamadığı için kaşlarını çattı.

"Anlayamadım?" diye sordu. Toprak bir adım atıp ona yaklaştığında sinirle konuştu.

"Sılanın diğer arkadaşlarını çok iyi tanıyorum. Ama seni tanımıyorum. O yüzden hareketlerine dikkat etsen iyi olur. Yoksa senin de sonun, Sılaya sarkıntılık eden diğer çocuklar gibi olur. Anladın mı beni?" dedi Toprak.

Efe duyduklarıyla şoka girerken kendini geriye çekip yüzüne baktı. Toprağın son derece ciddi olduğunu gördüğünde o da sinirlenmişti. Sılaya sarkıntılık eden diğer çocukların sonunun ne olabileceğini düşündüğünde daha da sinirlenmişti.

Sıla ona bu çocuğun babasının mafya olduğunu söylemişti. Demek ki Sıla haklıydı. Bu çocuk da tıpkı babası gibi bir mafyaydı.

Efe sinirine hakim olamayarak yumruk yaptığı elini Toprağın yüzüne geçirdi. Toprak beklemediği anda gelen bu yumrukla iki adım geri sendeledi. Fakat kendini toplaması geç olmamıştı.

"Sen ne dediğinin farkında mısın? Sılayı gözümden sakındığım ve koruduğum doğrudur ama asla ona karşı hisler beslemedim. Olmayan kardeşimin yerine koydum ben onu. Hatta bana, seni sevdiğini söylediğinde ben ona tavsiyeler verdim. Seni dinlemesini, sana ön yargıyla yaklaşmaması gerektiğini söyledim. Ama görüyorum ki Sılanın bütün düşünceleri doğruymuş. Sen cidden bir mafyasın." dedi Efe. Toprak duyduklarıyla şoka girerken ufak da olsa suçlu hissetmişti.

Efe ise söylediği yalanların boğazında oluşturduğu yumruyla savaşıyordu. Sılayı üzmemek için kendi duygularını hiçe sayıyordu. Biliyordu Sılanın asla ona o gözle bakmayacağını, bakamayacağını.

KANKALARIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin