İyi okumalar ♥️
"Gooooooll! Gol lan gol! Gol gol gol!" dedim bağırarak ve zıplayarak. Eylül hariç hepsi ayağa kalkmış seviniyorlardı. Eylül pek maç sevmezdi zaten. Kuzey kendi çapında oyun oynamaya başlamıştı.
"Amanını çilli, çilli." diye dans ediyordu.
"Gerizekalı o şarkı bu maçta böyle bir gole yakışıyor mu?" dedim. Kuzey bana döndü.
"Ne varmış şarkımda? Sen söyle, hangi şarkı yakışıyor bu maçta böyle bir gole?" diye sordu. Gülümsedim ve şarkının ilk dizesini bağırarak söyledim.
"Çocukluk aşkımsın,"
"Sen ilk göz ağrımsın," diye katıldı bana Rüzgar.
"Kimseyi, kimseyi, sevmedim senin gibi," dedi Toprak ta.
"Sevdanın uğruna terk ettim her şeyi," dedi Kuzey de. Son dizeyi hep beraber bağırdık.
"Hayatın anlamı Galatasaray!" dedik ve şarkıdaki lay lay lay kısmını söylemeye başladık. Şarkıyı söylerken hepimiz kollarımızı omzumuza atmıştık.
Maç şu anda 2-0 dı. Bir öncekinde mahalleyi inletecek kadar bağırmıştım. Maçta bazı yerlerde küfür de etmiştim. Toprak bana değişik değişik bakıyordu küfür ettiğimde. Aslında zararsız küfürlerdi!
"Lan a*ına k*duğum topu niye kaptırıyon?
Git babana yap lan o faulu p*z*venk.
Ne sarı kartı lan, s*ktir orda temas yok." gibisinden şeylerdi yani. Pek abartılacak bir yeri yoktu.
Tam dedim 'bu maç bizde, atarsak biz atarız golü, fener de iş yok'
Yedik ya lan golü! 2-1 oldu durum. Tabi o sırada benim bir küfürüm var. Pardon bir değil bin küfürüm var!
"Ulan Muslera sen o golü yiyecek adam mıydın? Gözükme lan bir daha gözüme." dedim ve izlemeye devam ettim.
Bence bu maç böyle biter derken, fener bir gol daha attı.
"Ulan p*z*venkler, ulan a*ına k*duklarım. Daha nereye yiceniz golü? Adam bom boş lan niye tutmuyonuz? Hele sen Muslera, lan p*ç adam doksana çaktı golü a*k. Nereye gidiyon sağa doğru. Yok arkadaş benim Fatih abiyle bir görüşme yapmam lazım. Takım b*klaşmaya başladı."dedim. Dördü de bana dönmüş şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
Kafamı 'ne var' dercesine salladım. Onlarda boş verip maça döndüler. Maç şu an stabil gidiyordu. Durum 2-2 idi. Eğer bir gol daha atabilseydik maç bizimdi.
Ve istediğim oldu. Galatasaray bir gol daha attı. Tam sevineceğim sırada hakem ofsayt bayrağını kaldırıp hevesimi kursağımda bıraktı.
"Hani lan nerde ofsayt? Göster lan bana ofsaytı." dedim. O anın tekrarı yavaş çekimde izletildiğinde sakinleştim. Açık ve net ofsayttı!
"Hay senin... Neyse, hadi abisinin gülü yap bir güzellik. Bize bir dört dakika yeter."dedim. Televizyonun içine girmeme az kalmıştı.
Televizyonun köşesinde +4 yazısını gördükten sonra güzel bir oh çektim. Bize acilen bir gol gerekiyordu.
Sonunda Galatasaray bir gol atmıştı. Ofsayt felan da yoktu. Maç da 3-2 bitmişti. Golden sonra evi koşarak turladım.
"Gooooooll!" diyerek. Sonunda Rüzgar kolumdan tutup beni yerime oturtmuştu.
"Sakin ol şampiyon. Biz kazandık." dedi. Bende gülümseyerek konuştum.
"Kazandık tabi olum. Ne sandınız? Biz şampiyonuz, biz biz." deyip kahkaha attım. Heyecanımı dizginleyemeyince Eylül ağzıma hapı tıktı. Suyuda üstüme döke döke içirdi. Ben umursamadan içtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANKALARIM
Teen FictionSadece bir yıllık arkadaş olabiliriz. Ama biz birbirimize güvendikten sonra bizim için hiç bir sorun yoktur. Niye bu kadar alışmıştım ki ona? Niye sürekli yanımda istiyordum onu? Daha bir ay öncesine kadar aşka inanmayan ben aşık mı olmuştum? Peki b...