30.Bölüm

436 34 16
                                    

İyi okumalar ♥️

Medya: Semih

Semihin anlatımından



"Kızım ne malsın ya! Hoca diyor Konya, senin anladığın Anya." dedim öndeki Gülfidana. Ödevleri şeftalisiyle dinlemiş herhalde!

"Sana ne be! Ben en azından ödevi yaptım, sen dokunmamışsın bile." dedi Gülfidan. Meşhur olan 'ben kralım sen eziksin' temalı bakışımı attım.

"Ben meşgul bir insanım tamam mı? Ödev yapmakla zaman kaybedemem." dedim. Efe arkadan lafa atladı.

"Evet manikür yaptırmaktan zaman bulamadığı için ödev yapmak aklına gelmiyor." dedi Efe.

"Senin toynaklarındansa benim narin ellerim bakımlı ve pürüzsüz. En son ne zaman nemlendirici sürdün sen?" dedim Efeye.

"Ya kuşum, maniküre beraber gidelim bundan sonra. Geçen benim gittiğim kuaförde ki kadın etimi kanattı resmen." dedi Nisa yanımdan. Büyük bir şaşkınlıkla elini alıp kontrol ettim.

"Ay inanamıyorum, bu nasıl bir rezillik. Çok canın yandı mı bebeğim?" dedim Nisanın elini öperek. Anlaşabildiğim en iyi kız arkadaşlarımdan biriydi.

"Evet, çok acıdı. O yüzden o kadını kovdurttum." dedi Nisa. Elimle göğsümü sıvazladım.

"Oh, iyi yapmışsın bebeğim. Müşterilere nasıl davranması gerektiğini öğrensin." dedim.

"Yeminle dünyaya zararsınız. Allah sizi bildiği gibi yapsın." dedi Efe. Ona öpücük attığımda yüzünü buruşturdu. Anlaşabildiğim tek erkek arkadaşım da oydu. Diğer erkekler benim biseksüel olduğumu bildikleri için benden uzak duruyorlardı.

Ama Efe öyle değildi. Onun zaten birine aşık olduğunu biliyordum. Kim olduğunu öğrendiğimde ise o haline acımıştım. İmkansızı seviyordu. O yüzden ona her hangi bir his beslemiyordum. Arkadaşlık dışında tabi!

Ders zili çaldığında içeri öğrenciler girmeye başlamıştı. Nisayla beraber duvar kenarında ve üçüncü sırada oturuyorduk. Efe arkamızda tek oturuyordu.

Nisa elini çenesinin altına koyup içeri giren Yağıza bakmaya başladı. Sınıftaki yakışıklı sanılan bir çocuktu. Ama ben ne yakışıklılar gördüm. Bu ne ki?

"Ah Yağız, üzümlü kekim." dedi Nisa. Gözlerimi devirdim.

"Bu hıyardan olsa olsa portakallı ördek olur. Şunun burnuna bak, gargamel bunun yanında halt etmiş." dedim. Efenin arkadan anırma sesini duyunca Nisa kaşlarını çatarak ona döndü.

"Çocuk haklı!" dedi Efe sırıtarak.

"Onun kendine has bir havası var tamam mı?" dedi Nisa. Gözlerimi devirdim.

"Evet, osturuk gibi bir hava!" dedim. Efe yine anırınca ikimizde arkaya dönüp ona tersçe baktık.

"Ne?" dediğinde gözlerimizi devirdik.

"Ya niye öyle diyorsun kuşum? Yağız çok iyi çocuk, akıllı ve yardımsever." dedi Nisa. Aslında haklı, çok yardımsever biri Yağız. Ama yakışıklı değil! Bende ki yakışıklı tutkusu sağolsun, görünüşe çok önem veririm.

"Ya başka yakışıklı birini bulamaz mısın sen? Bu gargamel yavrusu hiç yakışıklı değil." dedim. Nisa kaşlarını çattı.

"Senin yakışıklılara olan takıntın varsa benim suçum ne? Ben seviyorum onu tamam mı?" dedi Nisa.

"Of iyi tamam. Kaderimizde eniştemizin çirkin olması da varmış demek ki!" dedim arkama yaslanıp. Bana gözlerini devirip Yağızı izlemeye devam etti. Arkamdaki Efeye döndüm. Telefonuyla uğraşıyordu.

KANKALARIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin