20.Bölüm

583 38 11
                                    

İyi okumalar♥

"Hayır yok öyle bir şey."dedim sesimi yükselterek.

"Sesli düşünmüşte olsan bunu düşünmüşsün öyle değil mi? Kendi ağzınla söyledin ve kendi kulaklarımla duydum. Toprağı seviyorsun."dedi Eylül.

Somurtmaktan artık yüzüm ağrıyordu. Toprak keyifle sırıtıyor ve tek kelime etmiyordu. Eylül ve Kuzey de üstüme geliyorlardı.

"Sevmiyorum!"dedim.

"Seviyorsun."

"Sevmiyorum."

"Seviyorsun."

"Sevmiyorum."

"Sevmiyorsun."

"Seviyorum."

Eylül zaferle kahkaha atarken masadaki herkes gülüyordu. Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum.

"Toprak şunlara bir şey söyle, seni sevmediğime inanmıyorlar."dedim Toprağa. Toprak gamzesini göstere göstere güldü.

"Eylül lütfen sevgilime inanır mısın? Beni sevmiyormuş."dedi. Kafamı salladım. Ama jeton köşeli, ne dediğini sonradan çaktım. Napsam şimdi? Heyecanlansam mı? Sinirlensem mi? Masadan 'oooo' nidaları yükselirken sinirlenmeye karar verdim.

"Kesin lan! Ne demek sevgilim lan? Ne demek? Çıkma mı teklifi ettin sanki? Sevgili felan değiliz."dedim. Toprak sırıtarak bakıyordu.

"Ha sen teklif istiyorsun. Tamam canım desene önceden."dedi.

İç ses: Yani Sıla böyle pot kırılmaz ya!

De mi ya! Ne desem şimdi ben buna?

İç ses: Burdan dönüş olmaz. Bırak da teklif etsin bari. Hem kim bilir, belki çikolata da alır.

Ne kadar da malsın!

İç ses: Rica ederim, o senin mallığın.

"Madem çok ısrar ediyorsun. Et hadi!"dedim. Toprak şaşkın bir şekilde kaldı.

"Cidden mi?"dedi.

"Evet, ama hemen etme, öncesinden de haber ver ona göre hazırlık yapim."dedim.

"Aman Allah'ım, bu günleri de mi görecektik?" dedi Eylül.

"Kıyamet alemeti lan bu!"dedi Kuzey.

"Oğlum ciddi ciddi çıkma teklifi edebilirsin dedi. Kızın içindeki küçücük prensesi çıkardın resmen. Vallahi tebrik ediyorum."dedi Rüzgar ve Toprakla el sıkıştı.

"Vay be! Aklınızda nasıl bir profil bırakmışım öyle."dedim.

"Kızım, mahallede köşedeki kahvede çalışan çaycı bile sana 'biraderim' diyodu. Senin durumun içler acısıydı. 'Bu kız evde kaldı' diyodu Meloş teyzem. Şimdi gelmiş 'çıkma teklifi istiyorum' diyosun. Çocuk senin fabrika ayarlarınla oynamış resmen. Değişiklik söz konusu."dedi Kuzey.

Değişmekten korkuyordum ve korktuğum başıma gelmişti işte. Ama nedense bu değişim zararsız gibi geliyordu bana. Ben hala bendim. Sadece biraz daha romantik olmuş gibiydim.

"Bence konuyu kapatalım."dedi Toprak. 

"Bence de."dedim. Elimi çeneme kattım ve kolumu da sandalyenin kenarına. Kafamı Toprağa çevirip onu izlemeye başladım. Gözü bir yere takılı kalmıştı ve derin düşüncelere dalmıştı. Ne düşündüğünü merak ettim. Bir süre sonra daldığı yerden kafasını kaldırıp bana baktı. Benim ona baktığımı görünce gülümsedi. O da elini çenesine koyup kolunu sandalyeye dayamıştı ve beni seyretmeye başladı. İkimizde gözlerimize bakıyorduk ve ikimizde bir an olsun gözlerimizi kaçırmıyorduk.

KANKALARIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin