15.Bölüm

608 34 3
                                    


İyi okumalar ♥

Gözlerimi yavaşça açtım. Etrafıma bakındığımda okulun revirindeydim. Lan ben en son sınıftaydım!

Sedyede oturur pozisyona geçtiğimde alnımdan bir şey düştü. Islak bir bezdi. Yanımda ki sandelye de oturan Toprağı görünce irkildim. Kafasını omzuna yaslamış uyuyordu. Baya masum uyuyordu. Her neyse!

"Şht lan gerzek. Gerzek! Uyan lan!" diye dürtükledim. Sonunda uyanmıştı.

"Ne oldu? İyi misin?" diye sordu. Kafamı salladım.

"Ben niye burdayım?"diye sordum. Toprak gözlerini ovalayıp konuştu.

"Merak edip yanına gelmiştim. Uyuyordun. Uyandırmaya çalıştım uyanmadın. Bende seni revire getirdim."dedi. Vay be uyanmamış mıyım? Dur bir saniye! Revire getirdim derken?

"Lan sen beni kucağına mı aldın pis fırsatçı gerzek?"deyip vurmaya başladım. Sert değil yumuşak vurdum. Sert vurursam ölür!

"Napaydım kızım? Uçarak mı getirseydim?"dedi. "Ya ayrıca bayıldığın kısmı geçip niye seni kucağıma aldığım kısma takıldın ki?"diye ekledi. Gözlerimi devirip geçtim.

"Kaçıncı dersteyiz?"diye sordum.

"4."

"Ney?"diye bağırdım. Bizimkiler kudurmuştur.

"Sen niye derste değilsin?"

"Hocadan izin aldım. Seninkiler biraz sorun çıkarttı ama halloldu."dedi. Kafamı salladım. Ortalık sessizlikle kaplanınca Toprak yine konuştu.

"Rüzgar senden hoşlanıyor."

Dediği şeyle gözlerimi pörtlettim. Bunu tahmin etmiştim ama Toprağın fark etmesini beklemiyordum. Yüzümü normale döndürüp cevap verdim.

"Biliyorum."dedim. Bu sefer Toprak şaşırmıştı. Ardından hafif sinirle kaşlarını çattı.

"Bu yüzden mi bana şans vermiyorsun? Rürgarın kalbini kırmamak için mi?" dedi.

"Seninle çıkmamamın sebebi benim aşk şeysilerinden anlamayan kalbim. Rüzgarı bu işe karıştırma. Rüzgarın bana olan ilgisini de yeni fark ettim zaten. Ona birini bulmam lazım ki üzülmeden beni unutmasını sağlıyim."dedim. Toprak bir iç çekti ve gülümsedi. Bu çocuk ruh hastası ya!

"İşte bu huyunu çok seviyorum. Kimsenin üzülmesini istemiyorsun. Yanlış anlaşılmaları düzeltiyorsun. Etrafında ki olumsuz şeyleri hep olumlu yapmaya çalışıyorsun. İnanılmaz birisin!" dedi. Gülümsedim. Doğru tespit!

"Tamam sus. Egomun g*tü kalkmadan gidelim burdan. Revirleri de hastaneleri de sevmiyorum."dedim. Gülümsedi. Valla çok tatlı gülüyor şerefsiz.

Revirden çıkıp sınıfa doğru yol aldık. Toprak da peşimden geliyordu. Sesimi çıkarmadım. İyice yumuşamıştım Toprağa karşı. İçimden bir of çektim. Sınıfın önüne gelmiştik.

"Hadi sende sınıfına."dedim. Toprak nefesini bırakıp saçını düzeltti.

"Görüşürüz."dedi geri geri yürürken. Bir kaç adımdan sonra önüne dönmüştü. Dayanamayıp seslendim.

"Toprak?" Hemen arkasını dönüp baktı.

"Teşekkür ederim."dediğimde gülümsedi. Ulan sen gülme ya!

"Önemli değil."dedi ve gitti. Bende sınıfa girdim. Ders biyolojiydi.

"Geç kaldığım için özür dilerim hocam."deyip yerime geçtim. Rüzgar endişeyle yüzüme bakıyordu. Yanına oturduğum da konuştu.

KANKALARIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin