İyi okumalar dilerim...
Güney
Bir kadına aşık olmak isterdim. Onu aşkımla güven içerisine almak isterdim, o izin verirse sımsıkı sarılmak isterdim, o izin verirse saçlarının kokusu ile uyumak isterdim, onun elini tutmak isterdim, kafasını sol yanıma koyup kalp ritmimin onunla olduğun zamanki hızını dinletmek isterdim... Ben aşk ile alakalı çok şey isterdim, çok hayal kurardım ama bunları yaşayacak duruma gelmek istemezdim. Çünkü biliyordum ki, aşık olursam acının ortasında yaşayacağım; çünkü biliyorum ki aşık olursam bir bedene iki kalp sığdırmak zorunda kalacağım...
''Beş yıl sonra geldi aşık olduğum kız. Mahalleden duydum o zamanlar geri geldiğini. Bir umut evlerinin olduğu sokağa gittim onu görürüm diye. Gördüm ama keşke görmeseydim,'' Kaan abi önündeki sudan bir yudum alıp arkasına yaslandı ve masaya bakarak yaşadığı acı hikayenin devamını getirdi. ''Yanında yakışıklı bir adam vardı, bir de elinden tuttuğu tahminimce iki üç yaşlarında bir kız çocuğu.'' Hepimiz şaşkınlıkla gözlerimizi açarken Kaan abi yavaşça başını iki yana salladı. ''Her aşkın sonu bok ile biter demiyorum ama siz siz olun çok sıkı bağlanmayın ve çok aşık olmayın gençler.''
Yiğit dudaklarını birbirine bastırarak bakışlarını Kaan abiden çekip masaya dikti. Hepimiz sık sık geldiğimiz ve bizi sürekli güler yüzle karşılayan kafenin sahibi Kaan abinin böyle bir aşk hikayesi olduğunu bilmiyorduk. O yüzden hikayenin sonuna kadar meraklı bir şekilde dinlemiş ve sonunu öğrenmiştik. Açıkçası çevremden duyduğum birkaç kötü sonlu aşk hikayesinin üzerine bir de bu Kaan abinin hikayesini duymak bana iyi gelmemişti. Öyle ki, tek bana iyi gelmemiş gibi durmuyordu. Bu konularda en bok gönüllümüz Emir bile şu an ne diyeceğini bilemiyordu.
''Abi senin haberin olmadan neden bir anda gitti ki? Yani çok seviyorsa neden böyle bir şey yaptı?'' Pamir sorusunu kaşlarını çatarak sormuştu ve sinirlendiğini anlayabiliyordum. Aramızda en ufak şeye hemen parlayan ve sinirlenen oydu. ''Bilmiyorum koçum. Bir yanlış mı yaptım acaba diye düşünüyorum her gece ama bulamıyorum sorumun cevabını.'' Kaan abinin sesi titremişti ve bunu bize belli etmekten çekinmemişti. Bu açıklığını hem gece vakti olduğu için kafenin boş olmasına, hemde bize karşı olan samimiyetine yoruyordum.
''Kaan abi valla bu anlattığın aşk hikayen ben de babaannemin telefonu çaldığı zaman ilahiyi duyduğum etkiyle aynı etkiyi bıraktı.'' Kaan abi dışında hepimiz sert bakışlarımızı Emir'e çevirdiğimizde Emir ağzına fermuar çekiyormuş gibi bir hareket yaptı ve masanın yakınında olan sandalyesini biraz Kaan abinin yanına çekti. Şerefsiz.
İçimden şerefsiz diye gerçirdiğimde aklıma iki gün önce bana bilinmeyenin 'şerefsizsin' demesi gelmişti. Bana bu şekilde hitap etmesini anlıyordum ama ben şerefsiz değildim. İki kızı aynı anda yürütecek veya gönül eğlendirecek birisi değildim. Bilinmeyen olduğundan şüphelendiğim kıza karşı bir beğeni besliyordum ama dediğim gibi, onun bilinmeyen olduğundan şüphelendiğim için bu beğeniyi besliyordum. Aslında artık bu şüpheme gerçekten inanmaya başlamıştım çünkü o mavi gözlü kızın yağmur altındaki bakışı farklıydı. Normal bakmıyordu, sanki ne bileyim... Gözünün içine kalbinde olan duyguları yerleştirmiş gibiydi. Sanki bana normal bir erkeğe bakar gibi değilde, aşık olduğu birine bakar gibi bakmıştı. Eh, daha önceden hiçbir kız ile çıkma veya sevme gibi durumum olmadığından bu kızın bilinmeyen olmasından şüphelenmem normaldi. Çünkü bilinmeyenin mesajlarını her okuduğumda sadece cümleler değildi gözlerimden geçen, ben ayrıca o cümlelerin arkasındaki gözleri ve yoğun hisleride gözlerimden geçiriyordum.
''Geçen sabah işe buraya gelirken kızıyla ikisini gördüm. Tam yanımdan geçtiler ve uzun zaman sonra aşık olduğum kadının kokusunu aldım biliyor musunuz? İlk zamanlarda nasıl kokuyorsa, şimdide öyle kokuyordu. Ve eskiden bu kokuyu alan tek erkek ben iken, şimdi başka erkek ile her yatağa girdiğinde onun kokusunu o erkek alıyor.'' Kaan abi elindeki su bardağını sıkmaya başladığında Yiğit yavaş ama sert bir güç ile su bardağını Kaan abinin elinden çekti. Sıkıntı ile iç geçirdim ve oturduğum sandalyede dik bir pozisyona geçtim. Bu sırada Kaan abi boğazını temizlemiş ve bana bakışlarını çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELATES | Texting
Short Story"Kalbim bir pusula ve ne tarafa dönersem döneyim o pusula ibresinin daima 'güneyi' göstereceğine eminim."