İyi okumalar dilerim...
Kulaklığımı çıkarıp çalışma masamın üzerine koydum ve asık suratımla dolabıma yöneldim. Dolabımın üzerindeki Güney'in tişörtüne uzanıp aldım ve yatağıma yattım. Tişörte sıkıca sarılıp gözlerimi yumduğumda birkaç damla gözyaşı yanaklarımdan süzülmüştü.
Melih'i özlemiştim, mutsuzdum, üzgündüm ve eski günlerimizi arıyordum... Tek Melih ile olan günlerimi aramıyordum, İkra ve Yağmur ile olan günlerimi de arıyordum. Melih'in itirafından ve bunu İkra'nın öğrenmesinden sonra aramıza soğukluk girmişti. Yağmur olayları bilmemesine rağmen o da bana ve İkra'ya karşı sıcak değildi. Keşke mesafe dediğimiz kavram sadece bedenlerimiz arasındaki kilometrelerden ibaret olsaydı, keşke.
Alt dudağımın titremesiyle Güney'in tişörtüne daha sıkı sarıldım ve kapalı olan gözlerimi sanki mümkünmüş gibi daha sıkı kapattım. Çektiğim acı, mutsuzluk ve hüzün Güney için değildi ama yine ilacımı onda bulmuştum. O gün, Melih'in itirafını öğrendiğim gün, Güney'in sözlerine bile sevinemeden bu tatsız olayları yaşamıştım. Benim çiçeklerime Güney toprak, arkadaşlarımda su gibiydi. Biri olmadan yaşayamazdım. İlk başta Güney'i kaybetme korkusu yaşarken şimdi arkadaşlarımı kaybetme korkusu yaşıyordum.
Hoş, kaybettim ya...
Yastığımın altındaki telefonun titremesiyle zorla gözlerimi açtım ve bulanık görüntünün gitmesini bekledim. Bulanık görüntü yerine yavaş yavaş odamı görmeye başladığımda telefonumu yastığımın altından aldım ve mesaja baktım.
Güney mesaj atmıştı.
Buna bile mutlu olamadım.
Güney: Temmuz
Güney: Ya da Belates mi demeliyim?
Güney: Bir şey söylemek daha doğrusu sormak için mesaj atmıştım
Belates: Temmuz kim
At yalanı siksinler inanı, bakalım ne kadar sürdürebileceğim bu karşı koymayı...
Güney: Evele gevele hübele üvele
Güney: Böyle miydi lan bu
Güney: Aman neyse
Belates: Temmuz kim diye sorgulamak istiyorum ama pek havamda değilim kusura bakma
Güney: Ben de onu sormak için mesaj atmıştım
Güney: On dakika önce nefesim kesildi gibi oldu
Güney: İçime sanki bir ateş düşmüş gibi oldum
Güney: Yemin ederim on dakikadır hala devam ediyor ama şu an iyi gibiyim
Güney: Her neyse
Güney: Anneme sordum neden böyle olur diye
Güney: O da gülerek sevdiğin biri acı çekiyorsa onun acısı içine düşmüştür dedi
Güney: İlk başta saçma buldum ama sonra biraz anlamlı geldi
Güney: Bir haftadır mesaj atmıyorsun falan, dedim bir bokluk var kesin
Güney: O yüzden sana mesaj attım
Güney: Ne bileyim saçma gelebilir ama belki sen acı çekiyorsundur ve o acı benim içimede düşmüştür?
Güney: İyi misin?
İçimi çeke çeke okuduğum mesajlar bana iyi gelmemiş olacak ki, gözlerimden yine yaşlar süzülmeye başlamıştı.
Belates: İyiyim Güney
Belates: Cidden iyiyim
Belates: Sen iyi misin?
Güney: İyi olsan bana Güney demezdin
Güney: Güzelim bir problem varsa bana mesaj atabileceğini biliyorsun
Biliyorum, mesaj atamasam bile tişörtüne sarılacak kadar çok seviyorum seni.
Belates: Çok teşekkür ederim
Belates: Modum düşük üzgünüm
Güney: Neyse bir dahaki karşılaşmamızda sana iyi gelecek şeyler getiririm
Güney: Patates falan
Güney: Kendine iyi bak
Belates: Sen de kendine iyi bak
Belates: Biz hiç karşılaşmadık ama neyse :")
***
Temmuz: Melih
Temmuz: Bir hafta olmuş
Temmuz: Beni hiç mi özlemedin :')
Temmuz: Hassiktir
Temmuz: Melih beni engelledin mi?
Temmuz: Melih şu an seni arayacağım ve sen de açacaksın tamam mı?
Temmuz: Sokayım tek tik oluyor mesajlarım
Temmuz çevrimdışı
(5 dakika sonra)
Temmuz çevrimiçi
Temmuz: Melih sen ne yaptın
Temmuz: Ben sana ne yaptım oğlum
Temmuz: Kaç yılımız beraber geçti değer miydi bir anda bunları yapmaya
Temmuz: Yazıklar olsun demek istiyorum ama kıyamıyorum
Temmuz: Seni çok sevdiğimi söylemek istiyorum ama sana sinirliyim
Temmuz: Gideceğim ve ağlayacağım
Temmuz: Kardeşimi kaybetmek biraz acıtıyor
Temmuz: Mesajlarımı görmediğin halde yazmam peki...
Temmuz: Bu arada galerimde bunu buldum
Temmuz: 21 Kasım, doğum gününden kalma :')
Temmuz:
Temmuz: Yüzünü karaladım, belki kızmak için bile olsa mesajlarıma geri dönersin diye.
Temmuz: :')
-
Allah'a emanet olun, ruhunuza iyi bakın... İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELATES | Texting
Short Story"Kalbim bir pusula ve ne tarafa dönersem döneyim o pusula ibresinin daima 'güneyi' göstereceğine eminim."