ruhu güzel okurlarıma

5.2K 251 603
                                    

3 Kasım 2018. bazı insanlar için sıradan olan bir gün olabilir ama asla benim için sıradan bir gün değil, hiç olmadı. o gün benim için çok farklıydı. kendimi gram iyi hissetmediğim, gözlerimin dolup dolup taştığı, etrafımda insanlar olmasına rağmen sanki hayatta tek başıma gibi hissettiğim bir gündü. aşırı derecede yalnız olduğumu hissettiğimi, hiçbir şeyin yolunda gitmediğine inandığımı hatırlıyorum. ve siz öyle bir zamanda hayatıma girdiniz ki, gerçekten şansım oldunuz.

o gün belates'i yazmaya karar verdim ve yazmaya başladım. aşırı derecede istekli ve hırslıydım, yazmayı asla bırakmayacağım dedim kendi kendime. ne olursa olsun yazacaktım ve kitabı final yapmadan bırakmayacaktım.

bu düşünceyle başladığım yolda çoğu kez pes etmeyi düşündüm ama hırsım yüzünden asla pes etmedim. sıfır takipçi sıfır okuyucuyla başladım bu yola. yorumları hep okudum, elimden geldiği kadar cevap verdim, sizin dertlerinize ortak oldum, birlikte büyüdük, karakterler arasında eğlenceli bir laf geçtiğinde beraber deli gibi güldük ve siz en zor zamanlarımda farkında olmadan bana el uzatıp benimle birlikte oldunuz. işte sırf bu yüzden bile, benim şansımsınız diyorum.

belates benim yazdığım ilk kurgu değildi ama ilk textingti. ne yazacağımı, ne kadar uzatmam gerektiğini, ne kadar hikaye ne kadar mesajlaşma yazmam gerektiğini, ne zaman güney ve temmuz'u karşılaştırmam gerektiğini bilmiyordum. bu acemiliğim yüzünden kitabı gereksiz uzattım, bazen duyguları tam geçiremedim, temmuz'un korkularını tam anlatamadım, yazım yanlışları yaptım, kurgu hatası yaptım, konu bütünlülüğünü bazen koruyamadım. bunlar benim hatalarım kabul ediyorum ama hatalarımdan pişman değilim çünkü bu hatalar bana ileriki kurgularımda yol gösterecekler, biliyorum. (ayrıca bu kitabın finalini yazarken hep açık uçlu olarak tasarlamıştım. yani o mezardan sonra ne yaşadıkları, ne olaylar atlattıkları hepsi sizin zihninizin eseri olacak.)

belates'i hiçbir zaman belli bir edebi niteliği olsun, bol bol betimleme yazayım, ileride kitap yaparım o yüzden her bir bölümü en az dört bin kelime yazayım diye oluşturmadım. amacım canınız sıkıldığında, moraliniz bozuk olduğunda okuyabileceğiniz; okulda veya mesaj ortamında kitaptan bahsederken yüzünüzde hep bir gülümseme olsun diye yazdığım bir kitaptı. kitapta çoğu kez karakterlerden yola çıkarak size bazı mesajlar vermeye çalıştım. en basiti güney'i kullanarak size ulaştırdığım mesajlardı.

lütfen kendinizi kimseye ezdirmeyin. insanları dış görünüşlerine göre yargılamayın. birilerinin kalbini kırmayı havalı bir hareket sanmayın. eğitiminize önem verin, elalem hakkınızda iyi konuşsun diye değil kendi ayaklarınız üzerinde durabilmek için. hayalleriniz olsun ve onlardan güç alın. ilişiklerinizde kendinizi 'mal' yerine koymayın. en önemlisi benim yapamadığım ama sizin yapmanızı çok istediğim şeyi yapın: kendinizi sevin.

bir yıl boyunca yanımda olduğunuz ve yorumlarınızla varlığınızı gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim. ama özellikle bize sevmeyi öğreten temmuz'a, düşünceleriyle ve sevgisiyle bize bir şeyler katan güney'e, gülmemizi sağlayan emir'e, arkadaşlığı simgeleyen pamir ve yiğit'e, korkularımızla baş etmemizi sağlayan yağmur'a, tuvalete peçete olmadan girmememiz gerektiğini öğreten ikra'ya çok teşekkür ederim. iyi ki zihnime doğdunuz çocuklar, iyi ki...

bazı vedalar hiç edilmez,
ruhunuza iyi bakın...

wbellowers

-en sevdiğiniz sahne hangisiydi?

-kitapta en çok güldüğünüz yer neresiydi?

-keşke şu olmasaydı dediğiniz yer var mı?

-en çok sevdiğiniz karakter kimdi?

-kitap hakkında ne düşünüyorsunuz?

-birilerine kitaptan bahsederken içinizde nasıl bir his olacak?

-bana söylemek istedikleriniz var mı?

-buraya içinizden geldiği gibi düşüncelerinizi bırakın.

BELATES | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin