*** Yusuf ***Kapıdan gelen minik ellerin tıklama seslerini işitince kahvaltı sofrasından heyecanla kalkıyorum.
" Mushap geldi Yusuf mesain başlıyor." diyor babam ardımdan.
" Böyle mesaiye can kurban baba."
Gülerek açtığım kapıyı Mushabın göz yaşları ile ıslanmış suratını görünce benim de bir anda neşem kaçıyor. Eğilip onu kollarımın arasına alıyorum.
" Noldu aslanım, annen bir şeye mi kızdı yoksa?"
"Ha... Hayır da... dayı aaa annem düştü."
" Nereye düştü?"
Telaş içinde Mushabın yere bırakıp mutfağa sesleniyorum.
" Baba Hümeyra ya bir şey olmuş koşş... Anne çocuğu al."
Cevabın gelmesini dahi beklemeden çocuğu evin içine ittiğim gibi hızla üst kata koşuyorum. Mushabın kapıyı açık bırakarak aşağıya koştuğunu anlayınca bu kadar zeki bir yeğenim olduğu için Allaha şükrediyorum. Aralık olan kapıyı itip içeri girdiğimde mutfak kapısının yanında baygın halde yatan kardeşimin görüntüsü ile elim ayağım kesiliyor. Bir kaç saniye orada öylece bakakalıyorum yanlızca... O sırada sokak kapısı bir kez daha açılıyor ve döndüğümde babamın dehşetle yerde yatan kardeşime bakan gözleri bana dönüyor.
" Hümeyra?"
Benim buz kesmiş vücuduma inat babam yaşına rağmen büyük bir çeviklikle yerde yatan Hümeyranın yanına diz çöküp başını dizlerinin üstüne çekiyor.
"Hümeyram aç gözlerini güzel kızım."
Babam uyanması için hafif hafif tokatlarken bende mutfaktan getirdiğim suyu babama uzatıyorum. Avuç içene biraz döküp Hümeyranın yüzüne gözüne sürmeye başlıyor ama yine de onda bir değişim olmadığını görünce daha fazla durmanın manasız olduğunu düşünerek kardeşimi bir çırpıda kollarımın arasına alıyorum.
" Baba hadi çabuk ol, doktora götürmemiz lazım."
Olabildiğince hızlı adımlarla kapıdan çıkıp merdivenlerden indiğimde gözleri yaşlı Mushapla sarmaş dolaş olmuş annem korkuyla bir kızına ardından dönüp yine bana bakıyor.
" Anne yardım et."
" Hümeyram, nolmuş kızıma?"
" Anne ayakkabılarımı çıkar hadi doktora götürmemiz lazım."
Annemin ağlaması şiddetli bir hal alırken ne dediğimi duymadığını düşüyorum. O sırada arkamdan gelen babam imdadıma yetişiyor ve evin içine girip ayakkabılarımızı kapının önüne atıp ardından da hızla sokak kapısını açıp benim Hümeyrayı dışarı çıkarmama yardım ediyor. Arabanın arka kapısını açıp kendi de öteki tarafa dolaşıyor, böylelikle onu yeniden babamın kucağına bırakıp elindeki anahtarı aldığım gibi ön kapıya yöneliyorum.
" Yusuf, Yusuf oğlum ne olmuş kardeşine? Yaşıyor değil mi? "
O sırada arkamızdan gelen annemin ağlamaklı bir halde benden medet umduğunu fark ediyorum. Ona dönerek yüzünü ellerimin arasına alıp alnına bir buse konduruyorum hızlıca.
" Annem sakin ol, bak çocuk zaten korkmuş. Merak etme hastaneden ararım seni ama sen eniştemi ara haber ver. "
Başını olur anlamında sallarken korkulu gözleri arabanın arka koltuğunda yatan kızından bir an olsun ayrılmıyor elbette. Ön koltuğa oturup kapıyı kapatmadan bir kez daha sesleniyorum anneme...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir YUSUF Masalı ( Tamamlandı)
RomanceO ne güzel tehdit öyle, namazını kılmazsan evlenmem seninle!