Bir YUSUF Masalı ( Tamamlandı)

24

Balayı oteli gerçekten de harika düşünülmüş bir yerdi doğrusu. Çok küçük bir otel değildi ama büyük de değildi. Taştan duvarları olan ve yörenin izlerini taşıyan bir Hana benziyordu. Gün doğumu ve gün batımını izlemek için balkonda saatlerce oturuyorduk.

" Burası muazzam bir şehir."

" Kesinlikle öyle." Diyerek karımın düşüncelerine katıldığını belirttim.

Güneşin düşüncelerine katılmak mümkün değildi zaten. Tanıdığım günden beri bir kere olsun şunu da yanlış düşündü yanlış konuştu diyebileceğim hiç bir an olmamıştı. Çocuksuydu ama sözleri olgundu. Nerde nasıl olması gerektiğini gayet iyi bilen bir kadındı o.

Gündüzleri yanımda neşeli ve güler yüzlü olan bu güzel kadına akşam olup da yatma zamanı gelince bir sessizlik çöküyordu. Sanki benden bir anda soğuyor ve uzaklaşıyordu. Üstüne gitmek istemiyordum. Yaraları hala tazeydi demek ki. Yanımda öyle sessizce gözlerini kapatıp yatışını izliyordum.

" Çok güzelsin."

Gözlerini açmadan önce yüzüne yayılan tebessümle sağ yanağındaki küçük gamzesi belirdi.

" Güzel olmamayı tercih ederdim. Başıma ne geldiyse ondan geldi."

" Bak sen... Çirkin olsan napayım kızım seni?"

Yatakta doğrulup ellerini beline koyup kaşlarını çatarak bana bakışını seyrediyorum.

" Güzelim diye evlendin yani benimle?"

" Tabii."

" Ah, siz erkekler tek derdiniz bu değ... "

Söylenerek yataktan kalkmasına fırsat vermeden onu yatağa çekip dudaklarına hapsoluyorum. Ne olduğunu şaşırsa da durumu çabuk kavrıyor ve bir anda sakinleşiyor.

" Susturmak için öpmem lazım demek ki? "

Gözlerini kısarak bakıyor.

" Şaka yapıyorum ama biliyorsun. Ben öyle bir adam mıyım? Dış güzellik için evlenecek?"

" Hayır değilsin de yani..."

" Ne yani değilsem değilimdir."

Hakkı olduğumu kabullenirken onu kollarımın arasına yatırıp tatlı bir uykuya dalıyorum.

4 gün sonra...

Uzun bir aradan sonra tatilimizin bittiği gerçeği yüzümüze vuruyor. Güneşin valizleri toplamının ardından yola koyuluyoruz. Cumartesi sabah çıktığımız yolculuk akşam onda son buluyor.

" İstersen benim Aparta gidelim şimdilik?"

" Olmaz başka yere gideceğiz."

" Aman Yusuf burada da mı otelde kalacağız?"

" Hayır güzelim evimizde kalacağız."

Güneş Bursaya gittikten sonra çok şirin iki oda bir salon bir ev kiralamıştım. Site içerisinde ve güvenlikliydi elbette. Evi eşyalı tutmayı tercih etmiştim. Nihayetinde burada görev yapıyor olsak da başka bir yere gitme olasılığımız yüksekti ve eşyalarla uğraşmayı seven bir insan değildim. Güneşin bu durumdan memnun olmasını umuyorum. Şaşkın bir halde bana bakmasını sürdürdüğünde devam etme gereği duyuyorum.

" Süpriz olsun diye ev tuttum, hoşuna gitmedi mi?"

" Bir erkeğin bu kadar düşünceli olması beni şaşırtıyor."

" Aşk olsun bir erkek miyim ben?"

Bu kez gözlerini kısıp bakan ve trip atan taraf ben oluyorum.