İnsan geçmişi ve o geçmişte yaptığı hataları düşünmeden edemiyordu ne yazık ki...
Hayata Züleyha olarak başlamayı o kadar isterdim ki, oysa ben bir sıfır yenik başladığım hayattaki günahlarımın azabını kalbimde taşıyordum. Bir kez daha anne olma ihtimalinin sevincini yaşıyordum fakat kalbim vazgeçtiğim hatta tabiri caizse katlettiğim bebeğim için sızlıyordu. O günler yine bir tokat gibi yüzüme vuruyordu işte... Cihanın bana yaşattıkları her gün bir şekilde aklıma geliyordu. Kendimden utanmaktan yorulmuştum.
Ne yazık ki tecavüzden bir ay sonra hamile olduğumu fark ettiğimde, çalıştığım hastanede yakın olduğum bir doktorla görüşüp bu işi kimse duymadan halletmiştim. Biliyordum ki Cihan bunu da duysa asla peşimi bırakmazdı. Keşke bunu yapmak zorunda kalmasaydım. Affet Ya Rabbim o zamanlar Züleyha gibi düşünmüyordum. Bunun günah olduğu bile aklıma gelmemişti. Yalnızca onunla aramızda oluşabilecek en küçük bir bağ olsun istemiyordum. Bu bağdan kurtulmanın yolu da kesip atmaktı işte. O günlerde hiç bu kadar sarsılmamıştım ama Cihata hamileliğim boyunca içten içe ceza olarak bu kez de doğum yapamayacağımı düşünmüştüm. Oysa ki öyle olmadı Rabbim çok büyüktü elbette.
Bu düşüncelerle girdiğim yatakta ağlamaya başladığımı Yusuf söyleyince fark ediyorum.
"Ne oldu bitanem neyin var?"
O böyle sorunca iyice koyveriyorum kendimi boynuna sokulup sakinleşene kadar ağlıyorum. Yusuf her zaman yaptığı gibi sakince saçlarımı okşarken Kurandan beni ferahlatacak ayetler okuyor mırıl mırıl...
Nihayet biraz sakinleşince konuşmak için beni kendine çeviriyor.
" Anlatacak mısın meraktan çatlasın mı kocan?"
Yavaşça süzülen göz yaşlarımın arasında hafif gülümsüyorum sözlerine.
" Hah şöyle, sen hep gül böyle güzel karım benim."
" Yusuf bilmen gereken birşeyler var."
" Neymiş onlar bakalım?"
" Im şey galiba ben geciktim biraz."
"Nereye?"
" Of koca adam oldun hala anlamıyorsun? Galiba hamileyim işte."
Bir kaç saniye bakıyor yüzüme.
" Sen emin misin?"
Evet anlamında başımı sallıyorum ve o anda Yusuf'un içindeki çocuk ortaya çıkıyor bağıra bağıra yatakta zıplamaya başlıyor.
" Yusuf! Yapma çok ayıp otur şuraya."
" Oğluma kardeş geliyor be neresi ayıp herkes duysun."
"Onlar biliyor zaten."
Keyfi kaçan bir çocuk gibi yanıma çöküyor yine...
" En son ben mi duydum yani?"
" Hümeyra dan bir şey saklamak mümkün mü? Gerisi çorap söküğü gibi geldi."
Gülmeden edemiyoruz. Gerçekten evde kimse Hümeyra dan bir şey saklamayı beceremiyordu. Ne yapıp ne edip öğreniyordu, heyecanımızı da üzüntümüzü de...
" Peki seni ağlatan yeniden anne olma düşüncesi mi oldu?"
Beni kollarına çekerken sorduğu soru karşısında gerilmiştim. Az önce sevinci bana bunu unutturmaya yetmiş olsa da şimdi bir kez daha hatırlamıştım.
" Yusuf ben seninle bir yola çıkmadan önce büyük bir günah işlemiş olsam da yine beni sever miydin?"
" O nasıl laf hayatım, ben seni geçmişin hataların günahların ve sevaplarınla sevdim. Ben seni Güneş olarak sevdim unutma Züleyha olmayı sen tercih ettin. Ve iyi ki de ettin böyle çok daha güzel oldun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir YUSUF Masalı ( Tamamlandı)
RomanceO ne güzel tehdit öyle, namazını kılmazsan evlenmem seninle!