*** Yusuf ***
4 ay sonra...
Güneş, yeni ismiyle Züleyha insanları kendine hayran bırakacak kadar güçlü bir kadın. Her düştüğünde daha güçlü kalktığını görmek beni şaşırtsa da bu duruma en çok sevinen de bendim. Yaşanan kötü hadisenin üzerine bir perde çekerek çoktan unutmuş ve Bursa'daki hayatımıza adapte olmaya başlamıştık bile...
Güneş devlet hastanesinde işe başlamıştı. Ben de burdaki birliğe aktarılmıştım. Şırnakta sonra asker değil de kendimi burada memur gibi hissediyorum. Aslında bir bakıma bu durumdan memnun olduğumda göz andı edilemez elbette. Züleyhanın hamilelik ve doğum sürecinde yanında olacak olmam bu sıkıcı durağanlığa tahammül etmemi kolaylaştırıyor.
Duruma en çok sevinen ise hiç şüphesiz annemdi elbette. Parmağını bile kıpırdatmadan bizim dizinin dibine gelişimiz en çok onu sevindirmişti. Nasıl sevinmesin ki ? İstediği her şey tek tek gerçek olmuştu. Evlenmem diyen oğlu bir anda karşısına sevdiği kadını çıkartmış sonra da baba ocağına kesin dönüş yapmıştı. Feyzan sultan daha ne ister? Üstelik bir de torun haberi alınca keyfine diyecek yoktu...
Biz hayatın koşturmayasın dalmış yeni düzenimize alışmaya çalışırken, Züleyhanın hamileliği de gün gün ilerliyor kendini belli ediyordu. Dört aylık olan bebeğimiz ne yazık ki annesi ve babası gibi inatçı çıktığından hala cinsiyetini öğrenememiştik.
"Arlı benim torunum, kesin kız olacak bu çocuk." diyerek son noktayı koyansa annemdi.
Doktor kontrolünün olduğu gün izin alarak Züleyha ile doktorun kapısını çalıyoruz.
" Hoşgeldiniz çocuklar, nasılsınız bakalım?"
" İyiyiz Şebnem hanım sağ olun siz nasılsınız?"
" Sizleri gördükçe daha da mutlu oluyorum."
Şebnem hanım belki de altmışlı yaşlarında bir kadındı. Çerçeve gözlükleri ve griye çalan açık sarı saçlarını her zaman topuz yapıyordu sanki. Hemşire kız Züleyhanın hazırlanmasına yardım ettikten sonra karnına ultrason jelini sürüp kenara çekilip beklemeye koyuluyor.
" Evet bakalım bebeğimiz ne durumda."
Şebnem hanım makinayı Züleyhanın karnında gezdirirken karımla göz göze gelip birbirimize gülümsüyoruz. Hiç bir şey anlamadığım ekranı inceleyen Şebnem hanım bana da laf atmadan edemiyor.
" Ee Yusuf, sende şu oğlum olacak benim diyen adamlardan değilsin değil mi? "
Züleyha da ben de gülüyoruz.
" Aslında bir kız babası olmak istiyorum ama bizim için önce sağlığı..."
" Ah keşke, tüm erkekler senin gibi düşünse. Gerçi bunu genellemek istemiyorum. Bizim kadınlarımızın bazılarında da ne yazık ki bu cinsiyetçilik var. Neler gördü bu yaşlı gözlerim, erkek bebek doğurtmuyor diye dayak yiyen bir kız vardı onu asla unutamıyorum. "
" Allah korusun. Yusuf öyle bir adam değil Şebnem hanım. "
" Evet şanslı bir kadınsın. Gelelim asıl konuya... "
O sırada ekranda bir noktaya yaklaşıyor.
" Bakın bunlar gözleri ve bu da burnu, ağzı çok minik duruyor. Saçlı bir bebek olacak, çenesinde gamzesi var anneye çekmiş galiba. "
Ben karaltılı ekran görüntüsünden hiç bir şey alamazken o gamzeye kadar nasıl gördü merak ediyorum.
" Boyuda babası gibi uzun olacağa benziyor. Daha şimdiden bir iki santim önden gidiyor. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir YUSUF Masalı ( Tamamlandı)
RomanceO ne güzel tehdit öyle, namazını kılmazsan evlenmem seninle!