43

1.1K 89 17
                                    


🌼💛

( Züleyha)

Gülce hemşirenin yanından çıkışımız hastaneye gel işimizin aksine sessiz sedasız oluyor. Beraber görünmemiz tehlike oluşturacağından odadan önce Gülce hemşire 5 dakika sonra da biz çıkıyoruz.

Şanslıyız ki Gülce hemşire hem bildiklerini anlatıyor hem de şahitlik etmeyi kabul ediyor.

Hastanenin merdivenlerinden koşar adımlarla indikten sonra arabaya biniyoruz. Eve giden yol boyunca Yusufla izlememiz gereken yol konusunda fikirlerimizi sunuyoruz.

İçimdeki yangın Gülce hemşire ile konuştuktan sonra daha da al evlendiğinden ben bir an önce yüzlerine vurmak gerçekleri haykırmak istiyorum. Oysa Yusuf her zamanki gibi yine aklıselim hareket etmeyi tercih ediyor.

"Uhuletle ve suhuletle güzelim" diyor.

"Dayanacak gücüm kalmadı Yusuf neler yapmışlar böyle biz sessiz sedasız duracak mıyız?"

"Elbet Allah hakikati ortaya çıkaracaktır. Senden ricam biraz daha sakin olman, bizimkileri alalım Bursa'ya yola çıkalım."

" Ne yani böylece bırakıp gidecek miyiz?"

"Hayır elbette benim de bir planım var öncelikle alperen'le görüşmek istiyorum."

" Doğru Alperen benim hiç aklıma gelmemişti."

Kafam o kadar dalgındı o kadar çok şeyle meşguldü ki alperen'in aklıma gelmemesi gayet normal de aslında. O bize bu konular hakkında yardımcı olabilecek biçilmiş kaftan doğrusu. İzlememiz gereken yol konusunda güvenebileceğimiz bir dost eli... Ben sinirle köpürüp dururken anlaşılan biricik kocam kafasında sürekli planlar yapıyor. Ah deli oğlan yine söylemeden edemeyeceğim sen olmasan ben ne yapardım. Tabii bunu yüzüne her zaman söylemek lazım erkekler şımartılmamalı fazla... Hele ki Yusuf, birazcık şımartsam çocuk gibi oluveriyor.

" Ya Züleyha hanım kocam da boş değil hani."

Gülmeden edemiyorum sözlerine, yolun geri kalanında fazla konuşmuyoruz. Eve geldiğimizde Yusuf Arabayı park ettikten sonra içeriye giriyoruz. Kapıdan girer girmez ne yazık ki ecem'le karşılaşıyorum.

" Yine mi sen?"

"Beğenemedin mi canım kuzenim."

İçim tiksintiyle doluyor. Kuzen, keşke benim de normal kuzenlerim olsaydı. Kardeş gibi büyüyebilmeyi, sırdaş olmayı, gezip tozmayı ve daha nicelerini yapmayı çok isterdim. Fakat benim teyzem ve kuzenim annemi öldürmüş olabilirdi. Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi teyze oğlum bana abilik edeceği yerde tecavüz etmişti. Şeytan diyor ki tut su kızın saçından sürükle yerlerde sonra kaldır vur duvarın alnına alnına. Sonra şeytanın dediğini fark edip bir besmele çekmek geliyor içimden. Ben boyle bir ansan değilim, en azından artık değilim. Eğer hala güneş burada olsaydı şüphesiz ilk yapacağı şey Ecemi iyi bir benzetmek olurdu. Ama ne yazık ki ben artık Züleyhaydım. Ve Ysuufun, Züleyhası olarak ağır başlı kalmaya söz vermiştim kendime. Zaten yeterince sıkıntı bir geçmişim vardı Yusuf'a yakışmayan daha fazlasını yapmama gerek yoktu.

" Züleyha?"

Yusuf'un kolumu sarsması ile kendime geliyorum. Ecem durmuş şaşkın şaşkın bana bakarken ben kafamda neler geçiriyorum. Haksız da sayılmam ama neyse...

" Hadi daha fazla oyalanmayalım burada."

Yusuf ne kadar haklı bu evde bu insanlarla geçirdiğim her dakika sanki benliğimde kocaman yaralara sebep oluyor. Beni ben yapan Züleyha yapan tüm değerlerim bu evde kaldıkça yıpranıyor. Bursa'ya gidip yeniden o mütevazi hayatımıza geri dönmek istiyorum. Hem de bir an önce... Bunun hemen mümkün olmayacağını da biliyorum. Bursa'ya gitsek de şimdi yapmamız gereken çok önemli bir iş var. Annemin katillerini hak ettiği cezayı almalarını sağlamak... Tabii ki bu dünyada aldıkları ceza benim için kafi gelmeyecek biliyorum. İçimden bir estağfirullah çekip hakka bırakıyorum. O en güzel vekildir en güzel hâkimdir. Bana yardım edeceğinden o kadar eminim ki... Kalbimde büyüyen teslimiyet duygusuyla sevdiğim adamın elinden tutup salona yürüyorum. Tayyip babaların orada olmasını beklerken, salonda yabancı bir adam ve teyzemi bir tartışma içerisinde buluyoruz.

Bir YUSUF Masalı ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin