19. Bölüm.

10.4K 532 28
                                    

            Arkadaşlar bu bölüm ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum...
 

               Elif sabah erken kalkmış ,hazırlanıp kahvaltısını yapmıştı. Fabrikaya gitmesi gerekiyordu ama ilk önce defilenin koreografisi için Selim bey ile de buluşması gerekiyordu.

Kapısını açtığında ,kapının önünde solmuş ve taç yaprakları koparılmış bir demet gül ile karşılaşmıştı.

Mardin den geldikleri sabahtan beri ,bu rutin devam ediyordu.
İlk sabah bir demet kırmızı gülün tam ortasında bir adet lale yi kapısının önünde bulduğun da şaşırmıştı ama Aras'ın hareketlerinden dolayı bu çiçekler ile Aras'ın bir bağlantısı olduğunu düşünüp önemsememişti.

Ama gün geçtikçe olay farklılaşmaya başlamıştı.
Her gün gelen çiçekler , her seferinde farklı halde gelmeye devam etmiş idi.
İlk gelen çiçekler çok güzel ve taze iken, gün geçtikçe solmuş ve kurumuş çiçekler gelmeye başlamıştı.
Bu gün ise gelen demet in solmuş ve kurumuş olması haricinde, yapraklarının da kopartılmış olması ,Elifi iyice rahatsız etmişti.

Kafasından bu düşünceleri çıkartmak ister gibi başını sallayıp kapısını kapattı ve kilitledi.
Apartmandan çıkıp arabasına  yöneldiğin de ,birisinin onu takip ettiğini hissetti.
Bu aralar bu hissi fazlası ile yaşıyordu ve Elif'in sezgileri her zaman çok kuvvetli olmuş idi.
İki yıl boyunca abisinin gizlice peşine taktığı adamları hissettiğin de olduğu gibi yine aynı hisler içinde idi.

Ama bu hislerini ve çiçek olayını birisi ile paylaşır ise başına gelecekleri çok iyi biliyordu.
Abisinin bu olayları duyması demek, Elif 'in sıkı yönetime girmesi demekti.
Kendi başına hiç bir yere gidemeyecek ve abisi tarafından özgürlüğü elinden alınacaktı.
Ve Elif özgür ruhlu bir kızdı, kısıtlamaya kesinlikle gelemezdi.

Ama merak ettiği tek bir şey vardı.
Bu gülleri ona kim yolluyor ve kim onu takip ediyor, yada ettiriyordu ?

Elif'in bu zamana kadar hiç düşmanı olmamıştı.
Hiç kimse ile kavgası yada dövüşü de olmamıştı.
Sonra aklına kavga ettiği ve hatta dövdüğü tek kişi geldi. "Aras" diye sırıttı.

Mardin'den geleli onbeş gün olmuştu.
Bu süre için de Aras ona karşı çok kibar ve centilmen ,ayrıca çok fazla talepkar tarzda haraketler sergiliyordu.

Anıl ve Asya sayesinde , çok eğlenceli bir şekilde Aras' ı geri püskürtüyordu.
Ama Aras pek vazgeçecek gibi gözükmüyordu.
Hatta bir akşam Asya'yı bırakma bahanesi ile Elif'in evine gelmiş , bir kahve içimlik bir süre orada kaldıktan sonra ayrılmıştı.

Elif ve Asya , Aras'ın bu kadar inat ile direnmesi karşısında çok eğleniyorlar idi.
Tabiki Elif te artık Aras' a olan tavırlarında yumuşamıştı. Eskisi gibi duvarları kalmamıştı.

Hatta başlarda , Emir ve diğerleri ile ilgili gerçeği söylemek isteyen ,Anıl ve Asya' ya karşı geldiği halde , artık kendisi Aras ile konuşup açıklamak düşüncesi içerisinde idi.

Anıl neden Aras' a söylemediklerini bir türlü anlamasa da Elif'in isteğine saygı duymuştu.

Asya arkadaşının neden böyle düşündüğünü gerçekten anlayabiliyordu.
Eğer Aras gerçekten Elif' e değer veriyor ise onu her hali ile kabul etmeli idi.
Bu yüzden de arkadaşının her daim yanında idi.

Elif bunları düşünür iken çoktan yola çıkmış ve hatta defile ilgili çalışmayı yaptıkları yere gelmişti.

Beş günden beri İki kızın da anası ağlıyordu.
Hem defile ile ilgili çalışmalar, hem iş kızların enerjisini bitirmişti.

Adını Sonra Koydum(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin