Elif istifasını kabul ettirmek için gittiği patronunun odasında, patron koltuğunda oturan kişinin şoku içerisindeyken, Anıl kendi odasına geçmiş, yüzünde bir sırıtma ile koltuğunda sallanıyordu.
O da kendince planlar içindeydi.O sırada kapı çaldı ve içeriye Asya girdi. "Günaydın Anıl'cım , bu gün çok neşeli görünüyorsun. Hayırdır ,sabah sabah bu neşenin kaynağı ne?" diye sordu genç kız.
Anıl sırıtarak " Bundan sonra kadınları peşinden koşturan ' Bay Karizmanın, nasıl burnunun sürttüğünü seyredeceğim!!.. Yakında sinemalarda.." dedi yüksek bir sesle ve ellerini havaya kaldırarak.
Asya hiç bir şey anlamamıştı.
Anıl'ın yüzüne saf saf bakıp, "Anıl, sabah sabah bir şey mi içtin, sen ne saçmalıyorsun ?" diye sordu.Genç adam masasından Asya'ya doğru eğilerek " Sana anlatırım ama bana söz vermen gerek, bunlardan abine söz etmeyecek ve benimle iş birliği yapacaksın." dediğinde, Asyayı da gerçekten merak sarmıştı.
Genç kız biraz düşündükten sonra " Ya işime gelmezse?" diye sordu.
Anıl "Gelecek ve benimle severek iş birliği içinde olmak isteyeceksin." dedi gülerek .
Asya " Anlat o zaman yaa!! gerçekten merak ettim." demesiyle Anıl bildiklerini, başından sonuna kadar ayrıntılarıyla anlattı.
Asya bu duydukları ile nasıl bir tepki vereceğini şaşırmıştı, çünkü Anıl'ın bilmediği ayrıntıların hepsine genç kız sahipti. O akşam hakaret ettiği kişinin , kendi abisi olabileceği aklının ucundan bile geçmezdi.
Peki şimdi ne olacaktı ve Asya nasıl hareket etmeliydi.Elif'in düştüğü durumu düşününce arkadaşı için çok üzüldü.
Elif ,çok temiz ve iyi karakterli bir kızdı ve bunu hiç bir şekilde hak etmiyordu.
Bunları yapan kişi abisi bile olsa umurunda değildi, o Elif'in yanında olacak ve ona destek verecekti.Ama Anıl'a da tüm gerçeği anlatamazdı, çünkü az çok Anıl'ın nasıl bir tepki vereceğinide biliyordu ve bu Anıl ve abisinin bunca yıllık arkadaşlığına zarar verebilirdi.
Boşa koysa dolmuyor, doluya koysa almıyordu.
Anıl'a bir cevap vermeden önce Elif ile konuşması şarttı.Anıl genç kızdan bir cevap beklerken, diğer odada Elif, şaşkın bir şekil de Aras'a bakıyordu.
Ondaki de ne şanştı. Bu kadar olaylar yaşadığı, kaçmak için uğraştığı bu adam patronu çıkmıştı.
Şimdi birde bu adamın istifasını onaylamasını mı bekliyordu ?Adamın nasıl bir karakterde olduğunu az çok anlamıştı ve tanıdığı kadarı ile bu adam genç kızla uğraşmak için elinden geleni ardına koymayacaktı.
Peki ne yapmalıydı ?Elif bunları düşünürken, Aras ta sakin bir şekilde Elif'e yaklaşıp ,kızı yumuşatmayı düşünüyordu.
Elif'in şaşkınlığın dan yararlanıp eli ile masasının önündeki koltuğu işaret etti.
Elif kendine gelerek ,kapıya doğru döndü. Ne olursa olsun buradan gitmeliydi.
Her şeyin canı cehennemeydi.
İsterse mahkemeye versin umrunda bile değildi.Tam kapıya elini atmıştı ki, kapı otomatik olarak kilitlendi.
Aras masasındaki kumanda ile kapıyı kilitlemişti.
Elif paniklemiş ve aynı zamanda sinirli bir şekilde Aras'a döndü "Siz kimsiniz ki beni buraya kilitliyorsunuz ? Hemen kapıyı açın, yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam" diye çemkirdi.Aras sakin bir ifade ile " Lütfen sakin olun Elif hanım ve lütfen şöyle buyrun" diyerek tekrar masanın önündeki koltuğu gösterdi.
Elif "Ne sakin olmak , nede sizinle aynı ortamda olmak istiyorum. Açın şu kapıyı " dedi tıslayarak.
Aras ve Elif gözlerini birbirlerine dikmiş, öylece duruyorlardı.
İkisindende ses çıkmıyordu.En sonunda sessizliği bozan Aras oldu. " Özür dilerim Elif hanım" dediğinde Elif yanlış anladığını düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sonra Koydum(Tamamlandı)
Ficção Geral"Adını sonra koydum" dedi. " Sen olmayınca, içimdeki hislerin anlamını çözmek çok daha kolay oldu. Sen hep vardın ve yanımdaydın ama yokluğunda, sensizliği tattım o zaman anladım. Bu zamana kadar, ben hep sana aşıktım ama sen olmayınca o zaman adını...