8'. Bölüm.

11.8K 597 12
                                    

 

Merhaba canlarım!  Yeni bir bölüm ile yine sizlerle birlikteyim. Umarım beğenirsiniz. Diğer hikayelerim hakkında bildirim gelmesi için, lütfen Takip tuşuna basarak, beni takip edin..


   Elif haftanın verdiği yorgunluktan ağrıyan şakaklarını ovdu ve koltuğuna yaslandı. Son zamanlarda, yaşadıkları ve iş yerindeki yoğunluk üst üste gelmişti.
Ne kadar düşünmek istemese de o adam ve yaptıkları sık sık aklına geliyordu.
Bu yaşadıklarını bir türlü hazmedemiyordu. Beynini boşaltması gerekiyordu ve bunu tek bir yerde ve sadece bir kişiyle yapabilirdi.

Telefonuna uzandı. Ural'ın adını buldu ve arama tuşuna bastı. İkinci çalıştan sonra Ural'ın " Can kuşum!!" diyen sesini duydu. Gülümseyerek, arkadaşına sadece bir kelime söylemesi yeterliydi.

O da sadece "YOROS" dedi.
Ural bir iki saniye sessiz kaldıktan sonra, arkadaşını cevapladı ve telefonu kapattı.

" Seni almaya geliyorum. Can kuşum. "

Ural ile çocukluktan beri arkadaşlardı. Kendisinden, üç yaş büyük olmasına rağmen Ural onun her zaman anlamış ve yanında olmuştu. Küçük bir kız çocuğuyken de Ural onun koruyucu meleği gibiydi. Hep Elif' i korur, onu hiç kimsenin üzmesine izin vermezdi.

Yıllar geçmesine rağmen aralarındaki bu dostluk hiç bitmedi. Ta ki Elif okulunu bitirip, yurt dışına çıkana kadar.

Elif okulu bittikten sonra, 'tatildeyim' diyerek, dünyayı dolaşma kararını aldıktan bir yıl sonra, kısa süreliğine tekrar eve geri dönmüştü. Ural ile ilk görüşmelerinde onun tavırlarındaki değişim Elif'i şaşırmıştı.Ural'ın tavırları yüzünden kafası çok karışmıştı.

Her zaman yaptığı gibi, Ural'ın arayıp " YOROS" dedikten sonra telefonu kapatmıştı. Aradan on dakika geçmeden Ural kapıdaydı.


YOROS Kalesi ikisinin sığınağıydı. Huzur istediklerinde kaçtıkları gözlerden ırak vazgeçemedikleri tek yer idi.
Kalenin üzerinden saatlerce Boğazın, Karadeniz ile birleştiği müthiş manzara eşliğinde oturup muhabbet ederlerdi. Bazen de saatlerce konuşmadan manzarayı seyre dalarlardı.

Elif arkadaşının yanında kaleye çıkan bayırda düşüncelere dalmış bir şekilde yürüyordu. Ural ise sürekli ona bakıyor ama ne diyeceğini bilemiyordu.

Kaleye vardıktan sonra, bir süre sessizlik içinde manzaranın keyfini çıkardılar.
Bir süre sonra Elif arkadaşına döndü ve meraklı gözler ile Ural'a baktı.

" Anlat"

Genç adam Elif'in neden bahsettiğini gayet iyi biliyordu ama zamana da ihtiyacı vardı. Hafifçe gülümsedi.

" Neyi? "

Elif arkadaşını çok iyi tanıyordu. Onlar sadece bakışlarla bile anlaşabilen iki insandı.

Elif tekrar " Anlat! " dedi.
Ural hüzünle kızın yüzüne baktı ve hüzünlü bir gülüş eşliğinde sessizce fısıldadı.

" Seni seviyorum Elif."


Elif hayretler içinde arkadaşına baktığında, Ural bakışlarını kaçırdı ve yüzünü manzaraya çevirdi. Uzun geçen bir sessizlikten sonra, Elif fısıldayarak arkadaşına sordu.

" Ne zamandan anladın Ural? Bunu ne zamandan beri içinde taşıyorsun?"


Ural kızın gözlerine bakarak gülümsedi.

" Sen gittikten sonra fark ettim."


Elif "Peki ne zamandan beri?" derken gözleri dolmuştu.
Genç adam elini kaldırdı ve genç kızın yanağını okşadı.

Adını Sonra Koydum(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin