Elif derin sabah uykusundan kapı zilinin sesi ile uyandı.
Lorin okula sabahın erken saatlerinde gittiği için evde yoktu.Elif sabah mahmurluğu ile yataktan söylenerek kalktı.
Orman yeşili gözleri şişmiş ,kızıl saçları ise birbirine girmişti.Söylenerek kapıyı açtığında karşısında sevdiği adamı gördü.
Elif ne kadar bakımsız görünüyorsa , Aras da bir o kadar bakımlı ve yakışıklı görünüyordu.
Elif bu halinden utanmıştı." Aras daha karga bokunu yemeden niye geldin ? "
Elif'in sesi sinirli çıkmıştı.
" Niye beni özlemedin mi Elif'im ? Ben sensiz olmaya dayanamıyorum, o güzel yüzünü görmezsem işim ters gidiyor ?"
Elif hamileliğin verdiği sinir ile Aras' a çıkıştı.
" Sen dalga mı geçiyorsun Aras ? Şu halime bak yüzüm gözüm şiş , saçlarım kuş yuvası gibi, hangi güzel yüzden bahsediyorsun ?"
Aras sevdiği kadını sıkıca sardı ve alnından öptü.
" Sen dünyanın en güzel kadınısın aşkım. Sen dünyanın hem en güzel kadını , hemde en güzel annesi olacaksın.."
Elif başını kaldırdı ve ona aşk ile bakan adama gülümsedi.
" Sabah sabah öz güven patlaması yaşayacağım... Fazla gaz verme Aras sonra kendimi 'Miss World' zannedeceğim."
Aras sevdiğinin güzelliğine dayanamadı ve bir anda Elif'in dudaklarına yapıştı.
Sevdiğinin hem kokusunu, hem sıcaklığını, hemde tadını çok özlüyordu.
Arkadaşları ve Emir onu süründürüyorlardı.
Bir dakika olsun onları yanlız bırakmıyorlardı.Geldiklerinden beri sadece bir önceki akşam kaçamak yapalım demişler , onu da ellerine yüzlerine bulaştırmışlardı.
Kıvanç hemen o gün Aras'ın evine taşınmıştı ve sürekli gözleri Aras'ın üzerindeydi.
Ama Aras da çareler bitmiyordu.
Kıvanç ile evden ayrılmış, bir süre sonra tekrar geri dönmüştü.Elif şaşırdığı için önce Aras'a karşılık vermese de sonrasında o da sevgilisine aynı yoğunlukta karşılık vermişti.
Elif sevdiğinin ellerinde hamur kıvamına gelmişti.
Tam o sırada kapının sesi ile kendisine geldi ve Aras dan ayrıldı.
Dudakları şişmiş ve yanakları kızarmıştı.
Bu hali Aras' ı deli ediyordu.
Kapı sesini duyan Aras da şansına bir kez daha küfür etti.Elif hemen toparlandı ve kapıyı açtı.
Karşısında abisini görünce hemen sarılıp abisini öptü ve birlikte içeri girdiler.Emir kardeşinin heyecanına anlam verememişti.
Taa ki salona girdiğinde Aras' ı görünceye kadar.Emir karşısındaki adama hiç renk vermeyecek ve sakin davranacaktı.
Çünkü biraz sonra babasının sözlerini , Elif ve Aras'a iletecekti . İşte o zaman Aras' a iyi bir gol atmış olacaktı.
Zaten en büyük eğlence de o zaman başlayacaktı ve Emir adamın halini zevk ile izleyecekti.Gülümseyerek elini Aras' a uzattı.
" Nasılsın Aras ?"
Aras karşısındaki adamın bu tavrı karşısında şaşırmıştı.
Bunun altından elbet bir şey çıkacağını biliyordu.
Emir'in elini sıkarken yapmacık bir gülümseme ile," İyiyim Emir sen nasılsın ?"
" Kızıl Merinos'umu gördüm günüm aydınlandı. Aynı hisler içindeyiz ki sende sabah sabah soluğu burada almışsın."
Aras sadece gülümsemekle yetindi.
Çünkü biliyordu ki Emir' e karşılık verir ise Emir onu süründürürdü.Emir kardeşinin yanına oturdu ve kardeşinin dudaklarını görünce içinden küfürü bastı.
Biraz daha erken gelse kardeşini bu dağ ayısından koruyabilirdi.
Aras' a ölümcül bakışlarını atarken,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sonra Koydum(Tamamlandı)
Narrativa generale"Adını sonra koydum" dedi. " Sen olmayınca, içimdeki hislerin anlamını çözmek çok daha kolay oldu. Sen hep vardın ve yanımdaydın ama yokluğunda, sensizliği tattım o zaman anladım. Bu zamana kadar, ben hep sana aşıktım ama sen olmayınca o zaman adını...