4.BÖLÜM

37.1K 1.6K 267
                                    

Merhaba.

Bol bol yorum yapmayı  ve beğenmeyi unutmayın lütfen.

İyi okumalar.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Tek kelimeyle öldüm.
Akşam olacak yemek öğlene alındığı için daha hararetli bir çalışma yapılmıştı.

Gelen kişilerle Efe ve ben ilgilenecektim.
Patronun dediğine göre oldukça önemli kişilermiş.

Sırf bu yüzden yeni kıyafetler verdiler ve isimlik kartı taktırdılar.

Son kez Efe İle birlikte hazırladığımız altı kişilik masaya baktım.
Oldukça şık olmuştu.

Son kontrolleri de yaptıktan sonra dinlenmek üzere arka kapıdan dışarıya çıktık.

Kendimi duvardaki çıkıntı yere atarken Efe de ayakta durmayı tercih etti.

Efe oldukça iyi niyetli bir çocuktu.
Benim yaşlarımdaydı ama onun çalışma sebebi daha farklıydı.
Ailesinin her aldığı telefonu kırdığı için ailesi telefon almayı reddettmiş. O da çareyi çalışmakta bulmuş.

"Efe bir şey soracağım. "
"Sor."
"Bu gelen aile kim, neden bu kadar önemliler?"

"Gelen kişiler oldukça tehlikeli kişiler daha doğrusu Uruğan bey ve Arın bey.
Uruğan bey ailenin babası olur.
Arın bey de en büyük çocukları. Oldukça korkunç işler içinde oldukları söyleniyor."sanki korku filmi anlatırmış gibi konuşması beni güldürmüştü.

"Ah hadi ama Efe.
Ciddi olamazsın,kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, tehlikeli aile. "Diye alayla söyleyip gülmüştüm.

Efe dediklerini dikkate almadığım için kollarını göğsünde bağlayıp yanıma oturdu.

Biz gelecek aile hakkında konuşmaya devam ederken kapıdan koşarak Ceren çıktı.

"Neredesiniz siz.
Patron sizi çağırıyor.
Kandemir ailesi geldi çabuk içeriye. "diye söyledi ve telaşla tekrar içeriye girdi.

Neden bu kadar panikliyorlardı ki herkes gibi onlarda insandı en nihayetinde. 

İçimde olan iç savaşı bitirip Efe'nin peşinden içeriye girdim.
Patronun yanına geldiğimizde oldukça gergin görünüyordu.

Bu durum beni de gererken her an onlara servis yapmayı boş verip kaçıp gidesim geldi.

"Işıl,Efe oldukça dikkat edin."
"Şuan masalarında oturuyorlar Işıl sen git siparişlerini al."
"Tamam patron. "
deyip elime not alacağım, kapağı bile ben pahalıyım diye bağıran defteri aldım.

O kadar çok gerilmiştim ki adımlarımı geri geri atmamak için kendimi zor zapt ediyordum.

Masaya ilerleyip kafamı kaldırdım ve oturan kişilere baktım.

Masanın başında oturan kişi sanırım Uruğan beydi.
Saçları hafiften beyazlamış ama oldukça karizmatik duruyordu.
Sağ tarafına oturan kişiye baktım.
Oldukça şık giyinimli bir hanımefendiydi sevecen yüzüyle Uruğan beyle konuşuyordu, sanırım Uruğan beyin eşiydi.

Hanımefendinin yanında ise oldukça tatlı giyinimli bir kız vardı.
Karşısında oturan kişilere bir şeyler söylüyordu.

Masanın diğer ucuna sert yüz hatlarına sahip bir adam oturuyordu.
Efenin dediğine göre Arın beyde bu olması gerekiyordu.

Kafamı iki yana sallayıp içime kaçmış sesimi buldum.

Yüzüme yerleştirildiğim ufak bir tebessümle "Hoş geldiniz "dedim.

RUHUMDAKİ MÜHÜR               *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin