15.BÖLÜM

26.2K 1.2K 518
                                    

Merhaba. 

Nasılsınız gençler.

Bu bölümü deli_yazar18 ve esra_naz1'e ithaf ediyorum.

Soru:
En sevdiğiniz kitabım hangisi sizce?

Hayalet okuyucular beğenmeyi ve yorum yapamayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Arın nereye gidiyoruz." diye sorup düşmemek için ona daha sıkı tutundum.

"Birazdan anlayacaksın güzelim."diyip derin bir nefes aldı.
Arın yanımda olduğu için korkularım bir nebze de olsa terk etmişti bedenimi.

Kapı açılma sesi kulaklarımı doldurduğun da tedirgin bir şekilde Arın'a daha da sokuldum.

Arın belimde ki kolunu çektiğinde tedirgin bir şekilde ellerimle yanımda olup olmadığını yokladım.
"Arın."
"Buradayım güzelim sakin ol."diyip kollarımı kavradı.

Yavaşça beni bir yere oturttu.
Önüme diz çöktüğünü hissedip kafamı yavaşça önüme eğdim.

"Şimdi güzelim seninle bir anlaşma yapacağız tamam mı?"
"Ne anlaşması Arın, neden gözlerimi daha açmadın."
"Gözlerin bir süre daha kapalı kalacak.
Ben gelip gözlerini açmadığım sürece asla ne duyarsan duy gözlerini açmayacaksın."
Dedikleriyle kaşlarımı çatarken aklıma gelen şeyin olmaması için dua ettim.

"Arın onlar burada mı?" korka korka sorduğum soruyla gözlerim dolmuştu bile.

"Evet güzelim,sen ne yaşadıysan onlar da on katını yaşayacaklar.
"Arın boş ver. Onlar en büyük cezayı elbet bir gün çekecek, biz gidelim lütfen."

"Asla, duydun mu beni?"diye sertçe konuştu.

"Arın."
"Işıl sus. Bana o şerefsizleri savunma kötü olur."
"Ben onları savunmuyorum, biz onlara bunu yapsak bizim onlardan farkımız kalmaz ki."
"Umrumda mı sanıyorsun,ne dediysem o olacak."
"Peki tamam bağırma. Gözlerimi açmama izin ver."
"Gözlerin açılmayacak Işıl. Nasıl onlar senin çığlıklarını ve ağlamalarını göz ardı ettiyseler sen de öyle yapacaksın.
Görmeyeceksin sadece duyacaksın . O yüzden gözlerin asla açılmayacak yoksa tüm sinirimi senden çıkartırım güzelim."diyip sertçe dudaklarını anlıma bastırdı.

Yanımdan gittiğini hissettiğimde şimdiden içimi yiyip bitiren vicdan azabını iliklerime kadar hissetmiştim.
Bir anda olduğumuz yer oldukça gür bir çığlıkla sarsılırken korkuyla oturuduğum sandalyenin kenarlarını sıkıca tuttum.

Çığlıkların ardı arkası kesilmezken aklıma şimdiye kadar yalvararak ağladığım anlar geldi.
Kendimi tutamayıp ağlarken bir kez daha lanet ettim yaşadığım hayata.

Tüm her şey beni buluyordu.
Mıknatıstan farkım yoktu. Tek ayrıt edeceğim özeliğimiz o metalleri çekerken ben tüm belayı ve iğrenç insanları çekiyordum.

Hayat benimle iğrenç bir oyun oynuyordu ya bu oyunda kaybedip ölmeyi bekleyecektim ya da kazanıp zaferin tadını çıkartacaktım.

Kör talihim her mutluluğu ya da huzuru buldum dediğim an karşıma çıkıp beni kötü bir şekilde yerle bir etmeyi çok iyi biliyordu.

Ben bunları düşünürken hem ağlamam hem de içeride ki çığlık sesleri oldukça artmıştı.

"Arın korkuyorum."diye söylediğimde hiç bir hareketlenme olmadığı için daha fazla dayanamayıp ellerimi bandana'nın düğüm olduğu yere getirip hızla açıp yere attım.

RUHUMDAKİ MÜHÜR               *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin