(Medyada çalan şarkı var)
"Tell me something i don't already know."
Bulunduğum odaya yaklaşan topuklu ayakkabı seslerini duyduğumda elimdeki not defterine bir şeyler karalıyor, duvarların ölçüsünü alıyordum. Boş evdeki sessizlik beni o kadar huzursuz ediyordu ki telefonumdan bir şarkı açıp arka cebime yerleştirmiştim. Gelen muhtemelen Sıla'ydı. Başka kim evini yenilemeye düğüne gidiyormuş gibi gelirdi ki?
"Selam! Erkencisin?" dedi suratında koca bir sırıtmayla. Erkenciydim, çünkü uyumamıştım. Daha doğrusu uyuyamamıştım. Muhtemelen Caner'in ruhu mezarının başında dikilirken peşime takılmaya karar vermişti ve sonra da uykumu çalmıştı ya da onun gibi bir şey. Gözlerimi yumup kendimi uyandırmak için kendimi silkeledim. Saçma sapan şeyler düşünmeye başlamıştım.
Sıla elindeki kahvelerden birini bana uzattı. "Kahveye ihtiyacın var. Bok gibi görünüyorsun gerçekten de."
"Sağol," diye mırıldanıp kahveme yumuldum.
"Ne yapıyoruz?" diye sordu odanın içinde dolanırken. Not defterimin altında tuttuğum bir katalog çıkardım. "Odalar için renk seçmen gerekiyor. Öncelikle hazır ev boşken baştan aşağı bir temizletelim." dedim. "Boya ekibi bugün gelip akşama kadar işi halledecek biz de o sırada..."
Başka bir katalog çıkarıp ötekinin üzerine bıraktım. "Renk uyumunu çalışacağız, böylece mobilyacıya gittiğimizde saçma sapan şeyler seçmemiş olursun." Gözlerini devirip odanın köşesindeki tabureye oturdu ve bacak bacak üzerine atıp katalogları incelemeye başladı. "Biliyor musun, hiç üniversiteye gitmemiş biri olarak oldukça fazla şey biliyorsun. Ben bunların hiç birini bilmiyorum," dedi.
Not defterime bir kaç detay karalarken, "Arada bir kitap okumayı dene." dedim. Amacım laf sokmak değildi ama nedense ses tonum öyleymiş gibi göstermişti. Belki de amacım gerçekten laf sokmaktı bilemiyorum, çok yorgun hissediyordum ve başım ağrıyordu. "Mor ve limon yeşili nasıl olur sence? En sevdiğim iki renk. Hem limon yeşili gözlerimi güzel gösterirken, mor saçlarımı parlak gösteriyor." dedi işveli bir sesle. Arkam dönükken yüzümü buruşturdum.
"Mor ve gri olur yada limon yeşili ve bebek mavisi." dedim. Bir süre sesi çıkmadı. Kapı çerçevelerinin de değişmesi gerekiyordu. Onu da not aldım. "Mor ve gri o zaman." dedi. Düşünmesi bu kadar uzun mu sürmüştü gerçekten? Sayfaların çevrilme sesini duyuyordum. Koridora çıkıp süslemek için neler yapabileceğimi hayal ettim.
"Koridor ve hol için ortak bir renk seçmen gerek," dedim boş koridorda. Sesim yankılanırken tavanlara baktım. Kireç beyazıydı. Bunları da baştan yaptırtmayı not aldım.
"Bir şey soracağım, Caner sana ne kadar bıraktı?" dedi Sıla birden. Soru o kadar beklemediğim ve saçma bir anda gelmişti ki kalemim elimden düştü. Kafamı uzatıp odada oturan Sıla'ya baktım. Kataloglardan başını bile kaldırmamıştı. Sanki su faturamın geçen ay kaç lira geldiğini sorar gibiydi. Bu soruya bir cevap verilir miydi ki?
"Yeterince." dedim sadece.
"Kaç kişiye yeterince ama?" dedi sonra devam etti. "Hole büyük bir avize koymak istiyorum. Parlak ve ışıltılı olmalı." Modern ve klasiği bir araya getirmeye çalışan tek kişi Sıla olamazdı ama bir şeyler ayarlamaya çalışacaktım, mecburen.
"Mesela bankadaki paran ikiye bölünse, hala yaşayabilir misin?" dedi ben odadan uzaklaşırken. Tamam, tüylerimi diken diken etmeye başlamıştı ama onun oynadığı oyunu oynamaya devam ettim ve sanki havadan sudan konuşuyormuşuz gibi yaptım.
"Neden soruyorsun?"
"Güvende olduğundan emin olmak istiyorum."
"Yeterli miktarda güvendeyim, teşekkürler." dedim evin en arkasında kalan mutfağa girerken. Eh, burası da ayrı bir hikayeydi. "Beyaz eşyalarının rengini nasıl istiyorsun?" diye seslendim büyük mutfakta dolanırken. Mutfağın ortasında büyük, mermer bir ada vardı. Ada yeniydi, belki bir ara yenilemek zorunda kalmışlardı ama mutfak dolapları ahşaptı ve oldukça eskiydi. Hepsini söktürmek gerekiyordu. Burada 10 günden fazla kalacaktım anlaşılan. Memnuniyetsizlikle dudağımı büktüm. Telefonum arka cebimde çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayalet II: Sessizlik (Tamamlandı)
General Fiction18.04.2019 Bazen konuşamazsın. Derin, yaşadığı şanssızlıklardan sonra kendine son bir defa huzurlu bir yaşam kurmaya çabalamaktadır. Evine gelmeye başlayan mektuplar bütün huzurunu kaçırana kadar bir süre bunu başardığını düşünecektir. İki Hayalet...