26.Bölüm

56.3K 1.8K 222
                                    

-Gamze -

  Az önce olanlar neydi böyle? Kendimi kontrol edemedim. Resmen kullandım Barışı! Neyse canım, ödeşmiş olduk. Almanya'ya gitmeden önce de aynı şeyi o bana yapmıştı.
  -" Gamze, iyi misin kızım? "
  Eyvah! Gene dalmışım. Heryer köpük olmuş. Ellerim de buruş buruş..Hızlıca durulandım. Bornozumu giyip banyodan çıktım. İyiki odamda banyo var, evin ortasından bornozla geçmek çok ayıp olurdu. Ki bunu da asla yapamazdım. Kokuşana kadar yıkanmazdım herhalde.
-" Düşüncelere dalmışım Melahat teyze."
-" Haklısın tabi kuzum, şuncacık canınla, nelere göğüs geldin. Yalnız şu teyze meselesini halledelim artık, ne dersin? "
-" Peki, Melahat anne mi diyeyim?"
-" Hayır, sadece "Anne" de!"
Hiiiç sorun değil. Bana 8 yaşımdan beri bakıyor bu kadın. Okula giderken aç olup olmadığımı, annemden daha çok önemsedi. Barışla aramızda hiç birşey olmasaydı ve Melahat teyze "bana bundan sonra anne de " deseydi,  yine seve seve anne derdim." Kafamı tamam manasında sallayınca yüzünde güller açtı.
  Kahvaltı bitip, sofrayı toplama zamanı gelince Melahat anne beni yine oturtmaya çalıştı.
-" Olmaz annecim, bu sefer sen otur biz toplarız. "
Resmen kadının gözleri doldu. Dokunsam ağlayacak gibi. Mutluluktan ağlamanın en iyi örneği, şuanda karşımda.
Arda-" 17 yıldır anne diyorum sana, hiç böyle etki yaratmadı!"
Barış-" Kıskandın mı lan, gereksiz?
Arda-" Bana gereksiz derken, Gamzenin yerini bulanın ben olduğumu unutmuş olabilir misin abicim?"
-" Olayı sen mi çözdün?"
Bak bunu şimdi öğreniyorum.

Biz sofradan kalkarken İsa amca geldi. Sahi, ona da baba mı diyeceğim? Geldiğimde o evde yoktu.  Gece vardiyasındaysı. Beni gördüğünde onun da gözleri ışıldadı.
-" Oooo göçmen kuş, yuvaya dönmüş. Hoşgeldin kızım."
Kollarını açınca hiç tereddütsüz koşup sarıldım. Bu evde çok nadir karşılaşsak da seviyorum İsa amcayı. Ailesi için gece gündüz çalışan, karısına sadık bir insandır. Onun için adam gibi adam diyebilirim.
Melahat anne bizi böyle görünce tutmaya çalıştığı göz yaşlarını koyverdi.
Bu duygusallıktan acilen sıyrılmaya ihtiyacım var. Neyse ki imdadıma Barış yetişti.
-" Hazırlan Benekli, dışarı çıkıp hava alalım."

   Barışın benim için aldığı spor giysileri giydim. Canım ya, en sevdiğim spor ayakkabılarından da almış. Seviyorum ben bu adamı!
 
  Arabaya bineceğimiz sırada annem seslendi. Annem, öz annem!
-" Gamze..Gelmişsin kızım !"
Ne demem gerekiyor?
Merhaba! ,
Evet geldim,
Beni neden gönderdin?..
Hangi cümleyi kullanmalıyım? Kafamın içinde binlerce soruyu bağıra bağıra sorarken, ağzımdan hiçbirşey çıkmadı. Sadece yüzüne baktım.
-" Bana kızgınsın biliyorum. Biraz konuşalım mı?"
Buna gerçekten ihtiyacım var. 
Annemin beni ikna edecek cümleler kurmasına, onu affedip sarılmaya ihtiyacım var. Barış da bunu anlamış olacak ki anlayışla kafasını salladı.
Annemle beraber 43/A ya binip Botanik parka gittik.
Birazdan yaşanacak hararetli konuşmamızda, bağışlarımızı ağaçlar, stresinizi de çıplak ayakla bastığımız toprak emer diye düşündüm.
Manolya ağacının yanına gelene kadar hiç konuşmadan yürüdük. Rahatlatıcı mistik kokuyu duyduğumda kafamı kaldırmaya gerek duymadan aracın dibine oturdum. Annem de tam karşıma, ayaklarını bağdaş kurup oturdu.
  -" Neden anne? "
Ne yani, o kadar soru varken, bu mu çıktı ağzımdan..
-" Benim gibi, halan Seda gibi olma istedim."
-" Yapma anne, aynı zırvalığı halamdan da dinledim ben. Söyleyecek başka birşeyin yok mu?"
-" Sedayla, baban bizi evden attığını günden beri konuşuyorduk. Barışla seni de anlattım ona. Barışın evlenmek için baskı yaptığını.. "
-" Yok öyle birşey. O beni hiçbir zaman zorlamadı. Ne sevgili olurken, ne de evlilik teklifinde. "
-" Ben.. Ben böyle olduğunu bilmiyordum. Seni kaçırma fikri Seda'dan çıktı. Başta ben de kabul etmedim. Ama o evde kaldığımız sürece sağlıklı karar veremeyecektin. Aşk ile sahiplenme isteğini birbirine karıştıracaktın. Seda'ya kabul ettiğimi söylediğimde, hemen geldi. Ben ne yaptıysam seni sevdiğim için yaptım."
-" Barışa karşı hep kör oldun. Onu babamla mukayese etmekten hiç çekinmedin. Baksan görürdün biliyormusun.. En komiği de, ben zaten hep o evin içindeydim. Sen yeni gelmiştin. Zaten sahiplenme dediğin şeyi , bana10 yıl önce yaptı o aile. "
-" Özür diledim..  Çok pişmanım kızım. Barış seni bulmak için bana geldiğinde, yüzünde gördüğüm seni kaybetme korkusu, daha o an pişman olmamı sağladı. "
-" Beni göndermenin bir diğer sebebi şu doktora kavuşmak için olabilir mi annecim(?) Sonuçta ben sana ayak bağı oluyordum. Adam hem metresine hem de onun kızına bakacak değildi ya!"
***Çat***
Yüzümde patlayan tokatı ben değil annem hakediyor. Ebeveyinlere, sorumsuz, ahlaksız davranışlarının hesabını çocuklar soramıyor. Dekolte giymiş bir kadının göğüslerine aç bakışlarını yakalayan bir kız  babasına " Hayvan mısın sen? Terbiyeni takın" diyemiyor ama aynı baba, eğilince göğsü açılan kızına " orospu mu olacaksın başıma? " diyebiliyor.  Ya da baba, kızını bir çocukla el ele gördü diye hiç acımadan tek kurşunla vurabiliyor.
-" Düzgün konuş benimle.!"
-" Söylediklerimin neresi yalan söyler misin? O adamla yaşıyor oluşun mu? Yoksa adamın evli olduğu mu? Babamdan hiç bir farkın yok.."
  Tam kalkıp gideceğim sırada bana sarıldı. Aynı anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
-" Affet beni Gamze. Herşey için affet. Sana vurduğum için, aşkına inanmadığım için, anne olmayı beceremediğim için.."
  Ne yaparsa yapsın, o benim annem. Babamı nasıl affettiysem, onu da affediyorum. Onların yaptığı yanlışlar yine onları etkiliyor. İyi anne baba olmamak onların kaybı. Hatırlayacakları hiçbir güzel aile anıları yok. Ben se Barışının sayesinde daha şimdiden o güzel anıları biriktirmeye başladım. Hayallerimin beyaz atlı prensiyle,çocukluk aşkımla evleneceğim. Kendimi, mutlu sonla biten bir masalın içinde hissediyorum. Kollarımı anneme dolayıp, özrümü fısıldadım.
-" Özür dilerim annem. Nasıl istiyorsan öyle yaşa. Sana karışmaya hakkım yok,  ama sevdiğin adamın seninle geçirdiği vakti, çocuğundan  çaldığını unutma! "
-" Beni yargılamadan önce sorsaydın, 6 aydır devam eden boşanma davasının bu hafta sonlandığını anlatırdım. "
  Şuan yaptığımdan utanıyorum. Hiç sormadan, araştırmadan, Barış'ın bana anlattığıyla saldırdım anneme. Ah Barış.. Bunun hesabını vereceksin bana.
-" Düğünün olana kadar benimle birlikte kalmanı istiyorum. "
-" Olmaz anne. Sen, evli olmadığın bir adamla aynı evde yaşarken, seninle kalamam. Bu çok yanlış! Hem Barış asla izin vermez."
-" Bugün nikahımız oldu."
Ya sabır! Boşver Gamze dedikçe, ipin ucunu bulamaz oldum. Yaman ailesinin saksısı ben oluyorum sanırım. Herkes istediğini yapmakta özgür.  Kimse de dönüp bana, kızım senin rızan var mı? ne düşünüyorsun demedi.
-" Ne diyeyim anne.. Zaten aile diye birşey kalmadı ortada. Sen mutlu ol bari. "
-" Benimle kalacak mısın?"
-" Hayır! "

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin