24.Bölüm

47.8K 2.3K 137
                                    

Canlarıııım, son haftalarda okunma oranım bir hayli arttı. Bu beni acaip motive ediyor. Ama her 100 kişiden sadece 2 si oy kullanmış.
Hadi şimdi başa dönüp, her bir bölümün boş yıldızlarını dolduralım.
Seviliyorsunuz... ❤

-Barış -

Tayfa otele dönünce görüntülü konuşmayı açtık.
  -"Ne oluyor lan!
  Gamze çalıştığı lokantanın adını verdi mi?  Verdi.
  Almanya'da üç şubesi var dedi mi?
Dedi. E bulduk da!
  Kız arayıp, lokantada olduğunu söyledi ama siz bu üç lokantanın hiçbirinde Gamzeyi bulamadınız, öyle mi?
  Bu işten birşey anlayan varsa söylesin,  kafayı sıyırmak üzereyim! "

 Kerem-" Daha en başından belliydi abi bir tuhaflık olduğu. Gamzenin etrafında gördüğü dükkan isimleri burada yok bile! Telaffuz edememiştir demiştin! Fotoğraflarla buranın zaten hiçbir alakası yok! "

Murat-" Siz araştırdınız diye, hiçbirşeye karışmadım. Gamzenin gönderdiği fotoğraflardan bile, az önce haberim oldu. Sizin yapacağınız işe koyayım! Tapu kadastroda memurmuyum oğlum ben?  Polisim lan polis! Küçücük ipuçlarını birleştirip 3 örgütü çökerttim.  İnsan bir danışır dimi?  Almanyaya taşak yellemeye gelmişiz amına koyayım! "

-" Beyler, bugün de orada kalın. Birşey bulursak haberleşiriz."
   Fotoğrafı yakınlaştırdığımda pikseli bozulup netliği gidiyor. Aklıma ofsette çalışan arkadaşım geldi.  Bu işten ancak o anlar.
-" Nereye oğlum? Gamzeye ne olacak? Oralarda mı bırakacağız kızı? "
-" Merak etme anacım, gelinini en kısa zamanda bulup getireceğim. Şimdi ofsete gidiyorum. Bize,bu fotoğrafı büyütebilecek program lazım"
-" Abi ben de geleyim senle. Belki bir yardımım dokunur."
-" Gel koçum"
Şuanda gelecek her yardıma açığım. İnsan ailesinin değerini en çok böyle anlarda anlıyor.

   Ofsetteki arkadaşım,  telefonumdaki resmi bilgisayara aktardı. Bir program açıp, fotoğrafı onun üzerinde büyütmeye başladı.
-"En fazla bu kadar büyüyor kardeşim."
  Çıktısını alıp elime verdi. Etrafta hiçbir ip ucu yok. Gerçi ben sadece lokantanın tabelasına odaklandım.         
  Acaba tabelayı Gamze girdikten sonra değiştiriyor olabilirler mi?
  Yok, yok bu tabelanın seyyar olma olasılığı "0"

  -" Abi şu çıktıyı bi versene!"
-" Birşey mi gördün?"
-" Şu arkadaki dükkan,..tabelanın altında küçük bir bayrak var, gördün mü? "
-" Evet, Almaya bayrağı."
-" Hayır abi baksana, alta kıvrılan alanı beyaz. Almanya siyah -kırmızı -sarı."
  Haklı, ben kırmızı şeridi görünce gerisine dikkat etmemiştim. Arda, bilgisayarın başına geçip birşeyler yazmaya başladı.
-" Almanca konuşulan ülkeler.. Bak abi resimdeki bayrak bu olmalı. "
-" Avusturya! Tabi ya, o yüzden gözlerini bağlayıp götürüyorlardı. Şehri görmesin diye. Gamze evden dışarı çıkmadığı için de Almanya da olduğunu sanıyor.!"
  Telefonu çıkarıp  Kerem'i aradım.
-" Sanırım durumu anladım. Gamze şuan Avusturyada, ama farkında değil. Şerefsiz her iki ülkede de aynı isimde 3 er lokanta açmış."
-" Hemen yola çıkıyoruz. Bu iş yarın bitecek! "
  Telefonu kapar kapamaz Ardaya döndüm.
-" Gamze dönsün, dile benden ne dilersen!"

-Gamze -

   Lokantada çalışanlardan birinin telefonunu gizlice aldım. Evet çaldım!
Barış arayıp "seninle bu hattan konuşamam" dediğinde başka çarem yoktu.
  Eve gelir gelmez onu güvenli hattan aradığımda ilk söylediği şey " Sen Avusturyadasın" oldu.
  Ama biz halamı yıllardır, Almanyada yaşıyor sanıyorduk!
  En komiği de, ben de Almanyadayım sanıyordum. Kaçırıldığım yetmiyormuş gibi bir de aptal yerine mi koyuldum?      
Karşılarına çıkıp, avazım çıktığı kadar bağırıp, saydırasım var..
   İntikam soğuk yenen bir yemektir! Benim bu durumu farkettiğimi bilmemeliler. Şimdi sabredip susmalıyım. Bir gece daha aptalı oynayabilirim.
   Çaldığım telefonun şifreli olmamasına dikkat ettim. Bütün aile aşağıda zıkkımlanırken, Barışı tekrar aradım. Yarınki planımızın tüm detaylarını tekrar tekrar gözden geçirdik.
   -" İyi geceler sevgilim. Doğan güneş seni bana getirecek. Şimdi uyu, yarın hareketli bir gün olacak. "
-" Barış,  benden sakın vazgeçme olur mu?"
-" Asla!"

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin