38. Bölüm

35.1K 1.4K 184
                                    

   Yazdıkça yazasım geliyor. Biri beni durdursun😊
   Keyifli okumalar canlarım.
  


-Gamze -

-"Ah Barış,  beni gene rezil ettin. Doktorun yüzüne bakarak küfretmek nedir ya?"

-" Of benekli kafamı siktir yeminle. Arabaya bildiğimizden beri söyleniyorsun."

-" Terbiyesiz adam! Senin için varsa yoksa oynaşmak. Sen aklı çükünde bir  adam mısın?"
  Barış, arabayı sağa çekip durduğunda bana doğru dönüp ellerimi tuttu.

  -" Gamze, benim güzel karım, yanlış anladın. İlişkiye girmemiz bebeğimize zarar verecekse, çüküme düğüm atar gezerim daha iyi. Ama ilk randevuda herşey yolunda, normal yaşantınıza devam edin diyor. Ve şimdi de herşey yolunda olduğu halde ilişkiye girmeyin diyor. Bir kere kadın tutarsız."

   Bu kadar zeki olmak zorunda mısın Barış?  Ben şimdi sana ne diyeyim?
   -"Aslında haklısın. "

Bunu söylememi beklemiyordu. Afallamış halinden faydalanıp kuracağım cümleyi kafamda toparladım.

-" Ben bu konuyu başka doktorlara da danışayım. Eğer onların söyledikleriyle Mine hanım arasında bir çelişki varsa doktoru değiştiririz."
Barışın yüzünde güller açtı.

-" Bak gördün mü sana da saçma geldi.  Aferin benim karıma. Bugün tam gün izin almıştım eve gidelim mi?"

Bak bak sırıtışa bak..

-"  Tabiii.. bu arada başka doktorların fikrini almadan ilişkiye girmemiz kesinlikle yasak. Eve mi gitmek istiyordun canım. Gidelim tabi,  tavla falan oynarız. Sonra ben çırılçıplak yatarım, sen de bana aromatik yağlarla masaj yaparsın. !"
  Ateşe değişmiş gibi ellerini elimden çekti.

-" Sen bana kafayı mı yedirceksin? Yok canım kafeye gidelim. Ben biraz Keremin galeride takılırım. "

Ay bu eziyet çok eğlenceliymiş. Akşamı sabırsızlıkla beklemeye başladım.

Arabayı galerinin önüne park ettik. Ben koşar adım kafeye gitmeye çalışırken Barış arkamdan seslendi.

-" Benekli!"

-" Efendim?"

-" Gördüğüm en güzel şeysin?"

Sırıtmaya son versem, ağzımı topatlayıp cevap vereceğim ama ne mümkün! Sadece sözleri değil, bakışı bile beni şımartmaya yetiyor.

Adımlarımı geri geri atarken, önüme dönmeye çalıştığımda kafama çok sert bir darbe aldım. 

Bu direği buraya kim koydu ya? 

Yan gözle Barışa baktım. Dudaklarını birbirine sıkı sıkı kapatmış. Belli ki gülmemek için kendini zor tutuyor. Önüme dönüp hızlıca dükkana girdim.

-" Mikrop, pislik..arkamdaki direği görüyorsun , çarpacağımı da bal gibi biliyorsun, niye uyarmıyorsun?  Ama yok, bu eğlence kaçar mı?"

-" Hayırdır Gamze kime kızdın gene?"
-" Boşver Yasemin abla, herzamki Barış işte.."

-" Ah be kızım, bunların adına boşuna "koca" dememişler. İyi birşey olsa adına "gonca" derlerdi, "koca" değil."
Bu kadın benden daha feminist. Kocası öldükten sonra evlenmemesine şaşmamalı!
  -"O kadar da yüklenenmemek lazım Yasemin abla."

  Aslında Barışla biz tencere kapak gibiyiz. Birbirimizi rezil etme olayını ilk başlatan da bendim.

2 hafta önce Nilüfer belediyesi, mahalledeki kaldırımları düzeltmek için gelmişti. Bizim evin önüne dökülen çimentonun henüz kuramadığını Melahat anne arayıp söylemişti. "Dikkatli olun sizin evin önüne yeni dökmüşler. Belediye çalışanları, çocukların bozduğu yerleri düzeltmekten perişan oldu. Hınçlarını sizden çıkartmasınlar. Boşuna eve gitmeyin, bize  gelin bu akşam burada yatarsınız."  demişti.  Tabi ben bunu Barış'a söyledim mi?   
  Hayır!

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin