-Gamze-
Sunanın gidişi hepimizin tadını kaçırdı. Kerem, salonun köşesindeki tekli koltuğa sinip, bütün gece yerdeki halı ile bakıştı.
Barış.. Ah Barış, peşimden bir saniye ayrılmadı. Mutfağa gidiyorum peşimde, banyoya gidiyorum peşimde. Yalnız kaldığımız her fırsatta sıkıştırıp öpüyor. Tamam, hoşuma gidiyor ama yakalanma korkusu da ağır basıyor.Sonunda dayanamayıp Barış'ı, tam odasının kapısından geçiyorken kolundan tutup odaya soktum. Kapıyı kitleyip, onu duvar ile arama hapsettim. Bu küçük bedenimle ne kadar hapis olunursa artık. Parmak uçlarımda yükselip ona uzun ve ateşli bir öpücük verip geri çekildim. Benden hiç beklemiyordu böyle bir şey.
-" Yavrum sen neymişsin böyle?"
-" Yetti ama Barış! Köşe bucak sıkıştırıp öpmezsin artık!"
Onu şaşkın ördek gibi arkamda bırakıp çıktım odadan.
Herkes gittikten sonra, mutfakta Melahat teyzeye yardım ettim. Bulaşıklar bitince de annemi kahve içmeye çağırdık. Çok tuhaf, sanki evin hanımı benim, annem de bana oturmaya gelmiş gibi hissettim.
Annem-"Gamzecim sen evde bu kadar iş yapmıyorsun! Benim değil de sanki bu evin kızı gibisin."
-" Öyle zaten Başak! Hele bir okulu bitsin, temelli alacağım Gamze'yi."
-" O da ne demek Melahat? "
-" Barış'a, Gamzeyi istiyorum demek."
Böyle hızlı giriş görmedim arkadaş! Annem bakışını bana çevirdi.
-"Gamze?"
-" Efendim annecim?"
Melahat teyze-"Aaa..yüklenme kıza Başak! Seviyorlar onlar birbirlerini. Hem sen beni tanıyorsun, ben seni. Kızım kimin elinde? Nasıl insanlar? diye düşünmezsin işte."
Annem ağzını bile açmadı. Kahvesinin son yudumu içip ayağa kalktı.
-"Hadi kızım eve gidiyoruz. Geç oldu. İyi akşamlar Melahat."
Kesin kızdı, hatta çok kızdı. Önce Melahat teyzeye sonra da Barış'a bakıp, annemin peşinden gittim.
-" Otur şöyle küçük hanım."
Dediğini yapıp, koltuğa geçtim.
-"Sen bu çocuğa abi diyordun! Ne oldu şimdi? Kandırdı mı seni, yoksa sana bir şey mi yaptı?"-" Yok anne, ne kandırması? Aklına kötü şeyler getirme! Oturup konuştuk sadece. Bu güne kadar beni hiç kardeş gibi görmemiş, hep sevmiş. Ben de beğeniyordum onu, ama şimdi aşık oldum."
-" Nasıl emin olabiliyorsun?"
-" Bilmiyorum!"
-" Okul bitince evlenecek misin? Bu yaşta! "
-"Hayır. Yani o istiyor ama ben zamana bırakıyorum."
Karşımdaki koltuğa çöküp, ellerini yüzüne kapattı. Birkaç dakika sonra kafasını kaldırıp, kızarmış gözlerle konuştu.
-"Canım kızım, benim gibi olma istiyorum. Hayatını yaşa, sev, sevil. Yanlış karar verip hayatını kabusa çevirme. Barış iyi biri ama evlilik için çok küçüksün."
-" Babama söyleyecek misin?"
-" Ne? Asla! Baban duyarsa okul bitmeden evlendirir seni. Ne baban, ne de babanın ailesi bilmemeli."
Annem haklı babamın soyu bilmemeli. Suna hariç! Annemi, hemen evlenmeyeceğim konusunda ikna edince odama çıktım. İlk iş Suna'yı aradım açmayınca mesaj gönderdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENEKLİ
RomanceO kızıl güzel, masamıza ilk oturduğu an içime kor bıraktı. Onu asla kardeşim olarak görmedim. Yüzündeki her bir çilin yerini ezbere biliyorum. Bir gün benim olacak. Tek yapmam gereken büyümesini beklemek. - Komşu çocuğu Barış- ...