BENEKLİ

45. Bölüm

Selam tayfa!
Bu bölüm Wattpad e atacağım son bölümdü.
İlk okuyucularım şuan "dejavu" diyordur çünkü bu benim ikinci veda konuşmam🤧

Bu kitaba başlarken aklımda kısa bir hikaye yazmak vardı ama motive edici yorumlarınız olmasa (bırak kibarlığı Öznur, basbayağı gaza geldin😀) bu kitabı asla bu kadar uzun yazamazdım.

Sizleri görmeden, tanımadan sevdim. ❤️

🎶Şarkı sözleri bölüme çok uygun.

-Gamze-

Hangarda görmeyi en son beklediğim şey yüzü gözü dağılmış bir Mustafa değildi ama tam da karşımda ellerinden bağlı bir şekilde ortada dikiliyor.
Mustafa karşıma ne zaman çıkacak korkusuyla diken üstünde dururken, Barış bunu benden nasıl saklayabildi? Bu adamı bulduklarına en çok sevinecek kişi benim. Bu Barış'ın hiç mi aklına gelmedi.
Sinirden ne yapacağımı şaşırdım. Hesap sormak için kalmalı mıyım? Yoksa arkama bile bakmadan çekip gitmeli miyim?
Barış bu kadar uzun süre sessiz kaldığım için panik oldu.

-"Gamze beni bir dinle gözünü seveyim."

-" Neyi dinleyeyim canım? Bebeğimizin düşmesine sebep olacak bu herifi hangarda saklarken bana neden haber vermediğini mi? Tamam bekliyorum, anlat!"

-" Sen öyle anlat deyince de aklıma birşey gelmedi."

-" Ben gidiyorum Barış!"

-" Dur gitme tamam anlatıyorum. Amacım Mustafa'yı öldürüp ıssız bir yere gömmekti. Sana söylersem asla izin vermezdin."

Ahmet-" Ne öldürmesi kaptan? Hani gözünü korkutup polise verecektik!"

Olcay-" Çenen kopsun Ahmet!"

-" Bütün kadro burada olduğuna göre hepinizin haberi vardı . Tek saf benim galiba!"

Kerem-" Mustafa'nın burada olduğunu şimdi gördüm. Haberim olsa seni buraya getirmezdim."

Kerem'e inanıyorum çünkü o da sinirden burnundan soluyor.

Olcay -" Güzelim inan bana biz de tatilden bugün döktük. Saat farkıyla senden önce öğrenmiş oldum."

Bir süre sonra gerginliği bir kenara bırakıp koltuklara geçtik.
Geçmez olaydık , bu nasıl bir koku? Öğürmeme engel olamadım.

Barış-" Canım iyi misin?"

-" Kokuyu alan bir tek ben miyim? Bu adam kaç gündür yıkanmıyor?"

Olcay-" Almaz olur muyum, kusmamak için zor duruyorum ama dalga konusu olmamak için kendimi tutuyorum."

Murat-" Ayıp ediyorsun Olcay, balayından yeni gelmiş taze gelinle ne diye dalga geçelim. Bu arada gelin hanginiz?"

Ali-" Eben.. gelin eben kardeşim."

Mustafa-" Ne güzel bir aile olduk."

Barış-" Lan ben senin.."

Murat-" Barış, sakın! Vurmak yok."

Barış'ın sıvadığı kolu havada kaldı.

Mustafa-" Vurmak yok mu? Bu herifin beni kaç gündür dövdüğünden haberin var mı senin? Bir sikmediği kaldı."

Ahmet-" Doğru konuş. Kadınların yanında küfür etmek seni daha erkek yapmaz. İnsan olmayı dene!"

-" Canımsın Ahmet. Bunu arada bir Barış'a da hatırlat olur mu?"