2.Bölüm

122K 4.7K 1.8K
                                    

-Barış-

22 yaşında, annemden bunca lafı işitmemin tek sorumlusu, kızıl güzel Gamze.

10 yıl önce ayağımı kırdığıma şükrediyorum. Komşumuz olmasına rağmen kendisini ilk defa o sabah görmüştüm. Kutusunu terk edip evimize gelmiş oyuncak bir bebek gibiydi. Açık kumral-kızıl karışımı dalgalı saçları, deli mavi gözleri, güzelliğini tamamlayan, yanaklarının ve burnunun üzerinde benek gibi duran çilleri ve gülüşü, ah bir de gamzeler, büyülenmiştim resmen.

Ben Barış AKMAN. Genellikle sabahları asabi uyanırım. Saman alevi gibi birden parlayıp sönen sinirli halim, Gamze'yi kahvaltıda görünce uçup gidiyor. Genel olarak çabuk sinirlenen bir yapım var. Anneme göre de çok küfürbazım.

İki yıllık muhasebe bölümünü bitirdim. Lisans mezunu olabilmek için hâlâ dışarıdan okumaya devam ediyorum.

Şu anda bir bankanın Heykel şubesinde çalışıyorum. İş arkadaşlarım beni, sabırlı, kibar biri olarak tanımlar. Hiçbir iş yeri dik başlı, kavgacı biriyle çalışmak istemez. Ben de takım elbiseyle birlikte, maskemi de takıyorum.

Üniversitede para kazanabilmek için keşfettiğim ve hala devam ettiğim, yasal olmayan kafes dövüşleri sayesinde öfkemi, sinirimi boşaltabiliyorum.

...

Banka

- "Bana kart yollamışsınız. Kim sizden böyle bir şey istedi?"

Ya sabır, yine başlıyoruz. İstemiyorsan ara müşteri hizmetlerini iptal et, sonra da kır at. Ne diye geliyorsun bankaya be adam?

- "Beyefendi kart işlemleri için bireysel müşteri hizmetlerinden sıra almanız gerekiyor."
Lan git sabah sabah.

- "Sen ne işe yarıyorsun orada?"

Senin gözünü sikeyim. O kart bizim bankanın bile değil. Bir de elinde sallayıp duruyor.
-"Beyefendi o kart bizim bankaya ait değil."

- "Hadi lan.. aa pardon kardeşim yanlış olmuş. Bu banka nerede biliyor musun?"

Ebeninkini takip et, ilk düzlükte karşına çıkacak.

- "Buradan çıkınca, soldaki ilk banka."
Hadi yavrum, hadi anam, böyle arkana baka baka ilerle, almayım altıma. Zaten sabahtan kalma sinirliyim.

...

Gamze büyüdükçe güzelliği de dikkat çekmeye başladı. Beneklimin ruhu bile duymadan, mahallenin aç gözlü itlerinden korudum onu hep. Herkes Gamze'ye abilik yaptığımı düşünebilir ama o kızıl güzel bana ait.

Sabah, balkonda oturmuş Gamze'nin fırından gelmesini beklerken, Hakan itinin beneklime yaklaştığını gördüm. O it, mahallenin bütün kızlarına yavşıyor. Şimdi de gözünü Gamze'ye mi dikmiş?
Bana rağmen Hakan ne sikime cesaretlendi acaba?

Konuşmaya başladıklarında sanki duyabilecekmişim gibi öne eğilip balkondan sarktım. Hakan ne söylüyor duymuyorum ama Gamze tam da adına yakışan, yanağındaki iki çukuru, bütün ihtişamıyla sunuyor o ite. Ben de o gamzelerin büyüsüne hipnoz olmuş bakarken, Hakan elini Gamze'nin saçlarına değdirdi. Artık o eli bir tarafına montelemek farz oldu. Anında silkelenip kendime geldim. Merdivenleri üçer beşer inip bahçe kapısına çıktım. Kontrol etmeyi unuttuğum sesim mahalleyi inletti.

- "Gamze!"

Ürkek tavşanım, sesimi duyunca nasıl da sıçradı. Hemen koşarak yanıma geldi.

- "Efendim Barış abi?"

Lan abi nedir ya!?

- "Bir saattir sofrada ekmek bekliyoruz."

BENEKLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin