BENEKLİ

36. Bölüm

-Suna-

Bu yaşıma kadar bana dayatılan kadere, örümcek ağı tutmuş zihniyete karşı mücadele verdim. Babam kızlar okumaz, okursa orospu olur dedi ama yine de bir yolunu bulup liseyi bitirdim. Aşık olduğum adama satılsam da Keremin duygularından emin olmadan ona teslim olmadım. İçimde minik bir tohum olan inatçı kadın yavaş yavaş filiz vermeye başladı.
Keremin bana düğün hediyesi pasta- kafe dükkanı oldu. Burayı Gamzeyle birlikte işletmeye başladık. Ben lezzet kısmından, Gamze ise işletme kısmından sorumluydu.
-" Keremcim bu kafe bize küçük gelmeye başladı. Yandaki dükkanı alıp buraya katalım mı, ne dersin?"
-" Karıcım ben de biliyordum büyük dükkan almayı ama bilerek küçük olsun istedim. Büyük dükkanın derdi de büyük olur. Sonra bana zaman ayıramazsın. "
Saçlarını usul usul okşarken konuşmaya devam ettim.
-" Ay senin derdin o mu? Ben kocamı ihmal edecek kadın mıyım? Aşk olsun! Gamze yan dükkanı satın aldı bile!"
-" Nasıl? "
-" Devletin kadın girişimcilere sunduğu sayısız imkan var. Gamze de Busmek e kursa gidip sertifikasını aldı. Projesini kurula sundu bu hafta. Ve projesi birinci seçildi. Ayrıca özel bir bankanın kadın girişimciler proje yarışmasına da katıldı. Sonuçlarını bekliyor."
-" Yani bana bana formaliteden mi söyledin yan dükkanı alalım diye."
-" Evet bitanem sadece seni hazırlamak istedim. Kızdın mı? "
-" Evet çok kızdım."
-" Peki o zaman sen sakinleşinceye kadar ben 5 metre uzaklıktaki kendi dükkanıma gideyim."
Kucağından kalkıp kapıya doğru yürümeye başladığım an arkamdan belime sarılıp kafasını boynuma gömdü.
-" Gitme Sunam. "
-" Çörekler çıkmıştır fırından, gidip diyet kurabiyeleri atayım."
-" Akşam evde denediğin kurabiyelerden mi yapacaksın? İçinde un şeker yağ olmayan!"
-" Aynen "
-" Pişince ara, elemanlardan birini gönderir aldırırım."
-" Hay hay efendim."
Ellerimi yeni traş olmuş yumuşak yanaklarına koyup okşadım.
-" Yüzünü böyle seviyorum "
-" Sakalsız mı?"
- "Hayır, darbesiz!"

Dükkanda herşey yolunda gidiyor. Tayfun amcamın oğlu Bora abi üniversitede akademisyen olarak kalabilmek için Bolu Abant Üniversitesine başvuru yatı. Sonuçlar belli olana kadar geçici bir süre bizimle çalışmaya başladı. Ondan çok şey öğreniyorum. Bu işin okulunu okumuş sonuçta. Malzeme bilgisi ve verdiği püf noktalar pahabiçilemez değerde.
Bir de kafenin mutfak bölümünde çalışan Yasemin ablamız var. O kadar marifetli ve hızlı ki, yanına bir kişi daha alma gereği duymadık. O çalışırken ellerini görmeniz imkansız.
Ben, yapılacak olan ürünleri önce evde dener, kusursuz olduğuna kanaat getirince de dükkanda satışa çıkarırız. Yasemin ablanın kızı Damla da servis bölümünde çalışıyor. Onun da anasından kalır yanı yok. Tek başına hem servis hem de bulaşık işini jet hızıyla hallediyor. Yan dükkanı satın alınca mecburen yeni çalışanlar alacağız ama şimdilik bu ana kız bize fazlasıyla yetiyor.

Her öğlen tayfa gurubunun öğle yemeği için buraya doluştuğunu söylememe gerek yok sanırım.
-" Suna abla telefonun çalıyor."
-" Teşekkürler Damlacım. Alo?"
-" Merhaba Suna hanım, bugün doktor beyle randevunuzu hatırlatmak için aramıştım. "
-" Ha evet, teşekkürler. Saat 3 teydi di mi?"
-" Evet Suna hanım."
2 ay önce zor bela aldığım randevuyu nasıl unuturum! Kadın doğumda Bursanın en iyi doktoru, beklediğime değdi.
Adet günüm gecikince eczaneden aldığım testle hamile olduğumu anladım. İçimde bir canlı olduğundan o kadar emindim ki doktora gitme gereği duymadım. Ama şuan 4 aylık olduğunu tahmin ettiğim can parçamın hem cinsiyetini görmek için, hem de doğumumu bu doktorun yapmasını istediğim için hastaneye gitme zamanım geldi.
Bu akşam evde bütün arkadaşlarımızın ve tayfanın katılacağı büyük bir yemek veriyorum. Kerem sadece Barış ve Gamzenin geleceğini biliyor. Aslında işin komik kısmı herkes sadece kendilerini çağırdığımı biliyor.
Büyük bir davet olduğu için, düğünümüzü organize eden şirketle görüştüm. Şuanda evde ikramlıklar ve yemekler hazırlanıyordur.
Gamzeye söylemeden nasıl durdum bir de bana sorun. 3 aydır ağzımdan kaçırmamak için akla karayı seçtim. Çok şükür 1ay önce bu yan dükkanı satın alma işi çıkınca Gamze yoğunluktan kabaran karnımı farketmedi. Benim kibar kocamsa vücudumdaki değişiklikleri kilo almama bağlayıyor. Üzülürüm diye de " Sana bu kilolar yakıştı" demeyi de ihmal etmiyor. Canım ya!