12.BÖLÜM: "Pazarlık"

38.3K 3.7K 1.8K
                                    

Oy ve yorum bırakmayı unutmayalım olur mu?

                       ❄

 

"La brevis morte n'a plus peur du loup."

 

Ölü kuzu kurttan korkmazmış.

 

Bir Fransız hanımefendisi olan annemin en sevdiği atasözüydü ve tam da şimdi, zihnimde yankılanıyordu.

 

Kanı akmadan kanayan yaralı bir kuzu olarak ağına takıldığım acımasız kurttan korkmuyordum.

 

Ante'den korkmuyordum.

 

Karnımın üzerinden doladığı güçlü kolları sırtımı göğsüne yapıştırmıştı. Deri eldivenle örtülü parmakları dudaklarımın hemen üzerindeydi. Adımları geri giderken, ayaklarım çoğu zaman yere değemiyordu. Onun bedenin bir parçasıymışım gibi tüm devinimlerine zoraki uyum sağlıyordum. Öte yandan uzaklardan, çok uzaklardan gelen Nicolas'ın sesi kırılmaz bir aynanın ardından bana bakıyordu. Oradaydı, kurtuluşumu olanca saydamlığıyla görebiliyordum. Lâkin, dokunamıyordum.

 

Nicolas'ın dudaklarından dökülen adım dört bir yanımızı saran soğuk dağlarda yankılanıyordu. Bu defalarca kez tekrarlanıyordu ve ben her seferinden biraz daha uzaklaşıyordum.

 

Ante'nin seri adımları ağırlığımı umursamıyordu. Sıklıkla havalanan ayaklarımı savurarak dizlerine, ayaklarına vuruyordum. Parmaklarım ise rahat durmuyor, beni esir eden kollarına sağlam çimdikler atıyordu. Ancak o hiç tepki vermiyordu. Durmaksızın bedenimi tıpkı bir bez bebek gibi hedeflediği yöne sürüklüyordu.

 

Dakikalarca sonra Nicolas'ın sesini kaybettiğimde, gözlerim birkaç damla yaşı serbest bıraktı. Başımı yukarı kaldırıp sıklaşan bulutlara baktım. Umudumun hayali varlığı bir bulutun peşine takılmış, yitip gidiyordu. İçimde kocaman, kara bir boşluk oluştu ve o boşluk tüm bunlara sebep olan adama duyduğum nefretle dolup taştı.

 

Bir ağacın iri dalları sayesinde kardan nasiplenmemiş yamacına yaklaştık. Ellerini üzerimden ayırdı ve beni dizlerimin üzerinde oracığa bıraktı. Sırtım ona dönüktü ancak aldığı düzensiz nefes alışverişlerini duyabiliyordum.

 

"Senden nefret ediyorum! Duydun mu beni? Senden nefret ediyorum!"

 

Hınçla ayağa kalktım ve ona döner dönmez yakasına yapıştım. Başı dik ,yüzüme düşen siyah hareleri sinir bozacak derecede ifadesizdi.

 

"Beni kurtarmak için gelmişti! Nicolas benim için gelmişti!"

UZAK IŞIKLAR "Kanlı Ay"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin