dionysos//jenlisa

what is that feeling?

Uyandığımda başıma saplanan ağrı ile gözlerimi
ovuşturdum. Gözlerim kararmış ellerim uyuşmuştu.
"İyi misin lisanie?" Her zamanki gibi normalden ince perdede gelen sesi kulaklarım tanımış ve vücudumdaki kasılmayı biraz rahatlatmıştı bu tanıdık ses.

Kollarını bana dolarken kaslarımın gevşediğini kokusunda kaybolduğumu hissederek sakinleşmiştim.
Şeftali kokulu saçlarına suratımı gömüp beni bu şekilde görmesini istememiştim. Yıkık haldeydim.

Dün gece ne kadar içtiğimi hatırlayıp gözlerimi tekrar buruşturduğumda beni üstüne çekerek kollarını belime dolamıştı.

Kendimi ona bırakırken kafamı kaşıdım. "Dün gece.." gül kurusu saçlarıyla oynarken lafıma devam ettim "kendimi çok rezil ettim mi?"
Kıkırdadı."Klübün ortasındaki direğe çıkıp çılgınlarca dans etmeni rezillik olarak almalı mıyım?" dediğinde utançtan yanaklarım kıpkırmızı olmuş üstünden çekilmiştim. O ise hala kıkırdıyordu.

Kahvaltı yapmak için ne kadar büyük bir mutfağımız olsa da chae'nin işlerinden dolayı genellikle kendime mısır gevreği yapıp odada televizyonun karşısında yerdim. Chae yine ona çok yakışan elbiselerinden birini ve pahalı mücevherlerini giymişti. Daha konukları gelmediği için bilgisayardaydı ve gözlükleri gözündeydi. Oflaya poflaya fareyi haraket ettirirken yemeğimi bitirmiş ve mutfağa doğru yola koyulmuştum.

Kaseyi bıraktıktan sonra üstümü giyinip tekrar odama gittim.Kapımın arkasından Chae'yi görebiliyordum. Ve zaten dakikalar sonra zil çalmış hizmetçiler koştura koştura kapıya gitmişti. Evimize haftada bir birleri gelirdi kucağımdaki Leo'yu odama alıp kapıyı kapattım.

Toplantıları dinlememeyi tercih ederdim. Eskiden Chae ile beraber katılırdım ama daha sonra ruhumun kaldıramayacağı şeyler konuştuklarından katılmayı bırakmıştım.

Bir zaman sonra gelen tuvaletim nedeniyle leo'yu bırakıp tuvalete gittim. İşimi halledip çıktığımda koridordan geçerken Leo'nun yabancı ellerde olduğunu gördüm. Chae ile konuşan siyah saçlı kız leo'yu seviyordu ve leo rahatsız gözükmüyordu. Leo'yu almak için uzun masanın yanına gittim.
"Ah bu Lalisa. Benim karım."
"Lalisa bu da Kim Jennie. Benim müşterim."

Bu diyaloglara alışıktım ve her duyduğumda daha sıkıcı bir hal alıyordu. Ama yine de kızın aurası beni kendine çekmişti bu yüzden kendimi tanıtmanın kötü bir fikir olmayacağını düşündüm. "Tanıştığımıza memnun oldum" dedim gülümseyerek. Yüzündeki tebessüm büyüdü. Leo'yu almak için gelmiştim ama kedimin Jennie'nin kucağında uyuduğunu gördüğüm
için huzurunu bozmak istemedim. "şey ben öylesine gelmiştim aslında" diyip selam verip içeri gittim.

Ne olmuştu bana öyle içeride. Kalbim ağzımda atıyordu.
Karnım kasılıyordu kusacak gibi hissediyorum gözlerim kızarmıştı yaklaşık 4 saattir odamda duruyordum ve camım açılmadığından dolayı içerisi çok sıcak olmuştu. Oksijensizlik başımı döndürürken kendimi yatağıma bıraktım.

"Lalisa? Lalisa uyan!"
Yine o ince perde ses. Chae yatağımın başındaydı ve Jennie kapının pervazında durup tepkisiz bir şekilde beni izliyordu. Kendimi rahatsız hissettim. Midemdeki kasılma daha da artmıştı gözlerim yine kapandı. Kendimi Chae'nin kucağında hissediyordum sıcak ve nemli elleri suratımda dolaşıyordu beni bahçeye çıkartmıştı. Jennie Kim ise yoktu.

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda çok severek aldığımız salıncağın üzerinde olduğumuzu gördüm. Güneş gitmişti. Akşam olmuşa benziyordu. Havadaki hafif esinti suratıma vuruken Chae'nin belimde olan elleri suratıma çıkmıştı. Nefeslerim hala hızlıydı ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama kendimi berbat hissediyordum.

"Lalisa." sakin bir şekilde adımı söylemesi ile kafamı ona çevirdim. "lalisa sorun ne?"
"Bilmiyorum chae. Berbat hissediyorum." Bahçemizde diktiğimiz güllerle karşı karşıyaydım nefeslerim düzenli bir hal almaya başlamıştı chae'nin endişeli nefeslerini hissettiğimde kafamı ona çevirdim. " Chaeyoung üzgünüm seni endişelendirmek istememiştim."

Chae gülümseyerek dudağıma bir öpücük kondurdu. Dudakları sıcaktı .
"Lalisa hadi uyumaya gidelim." dediğinde ayağa kalktığımda sendelemem ile belimden tutup bana destek olmuştu. Yatağa yattığımda saten kumaşın kokusu burnuma çarparken uykuya daldım.