Bu konuyu anlatıyorum ki Allah'ın bazılarını daha doğuştan peygamber seçmesi, mucizelerini ve meleklerini göstermesi suretiyle onlara iltimas geçtiği düşünülmesin. Herkes kendi konumuna göre değerlendirilecektir. Kişi ister dünya ister göksel güzellikler elde etsin. Her birinin üzerinde bir ağırlığı olacaktır ve hakkını veremediğinde onun aleyhine dönüşecektir.
Size peygamber olmadığı halde resul ve nebilerden, yani peygamberlerden daha üstün insanlar olabileceğini, ahirette onların üstünlüğünü gören şehitler ve peygamberlerin bile onlara gıpta ile bakacaklarını müjdeliyorum. Nedenlerini ve hikmetlerini hem Kuran hem de hadislerle açıklayacağım.
CENNETİN EN YÜKSEK MAKAMLARI GURFELERDEN OTURANLARINDIR
FURKAN 25:71-75
Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah'a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner. Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. Onlar, kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler. Ve onlar: "Rabbimiz, eşlerimizden ve zürriyyetimizden bize göz aydınlığı bağışla ve bizi muttakilere (takva sahiplerine) imam kıl." derler. İşte onlar (cennette), sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamlarıyla (gurfelerle) mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selâmla karşılanacaklardır.
Ayette gurfe kelimesi ile ifade edilen sözcüğün manası; çatı katı, en üstte yer alan bölüm manasına gelmektedir.
Ayette, bu kişilerin imam olma arzusunda olduklarını bunun için samimi bir çaba içinde olduklarını görmekteyiz. Bu elbette bildiğimiz maaşlı çalışan cami imamı değildir. İmam kelimesi Arapça ˀamma أمّ "gitti, vardı, önden gitti" fiilinden türetilmiştir. Bu fiilin sonuna MİM harfi eklenerek önden gitti kelimesine fiiliyapanın ifadesi seçilmişlik harfi eklenmiştir. Yani bizi öncüler, dinde en ileriye giden ve seçilmiş olanlardan, mim olanlardan kıl manasına da gelmektedir. Pek çok çevirmen bu kelimeyi imam kelimesi ile değil öncü kelimesi ile çevirmiştir.
Özelliklerini listelersek;
– Tevbe etmiş ve salih kimselerdir.
– Yalancı şahitlik etmez
– Boş söz ve hakarete cevapla uğraşmaz, vaktini boşa harcamaz.
– Allah ile ilgili her söz ve bilgi ile çok yakın ve istekle ilgilenirler.
– Takva sahiplerinin öncüleri, liderleri, imamları olacak düzeyde bir arzu, çaba içindedirler.
"O gün her topluluğu kendi İmamı ile çağıracağız." (İsra Suresi / 71)
5102 – Mugire İbnu Şu'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
... (Hz Musa Allah'a katında en üstün derecesi olan kişiyi sordu) Musa; "Ya derecesi en üstün olan? "İşte irade ettiklerim bunlardı. Onların keramet fidanlarını (fidan tevratta mesih'in bir kaç isminden biridir) kendi elimle diktim ve üzerlerine mühür (hatem) vurdum. Onlara hazırladığımı, ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiştir, hiçbir beşer kalbine (mührün sırrı) de hutur etmemiştir."
Müslim, İman 312, (189); Tirmizi, Tefsir, Secde, (3196).
Hz Musa'nın cennette ki derecesi en düşük ve en yüksek kişiyi Allah'a soruşunu ve aldığı cevapları anlatan hadiste çok sırlı bir anlatımla karşılaştık. Mucize değil kerametten bahsetmekte ve bunları sağlayan fidanlardan bahsetmektedir. Fidan Tevrat ve Ahitte adı geçen kurtarcının isimlerinden biridir. Tevratla ilgili bölümde fidan isminin kökeni ile ilgili genişçe bir bilgiye yer vereceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEŞEKKÜRLER ALLAH'IM
ParanormalDevamını ve tüm dünyayı etkileyecek olağanüstü yeni mucizeleri www.erdemim.com sitesinde bulabilirsiniz. Mucizelerin dünyaya yayılmasını amaç edinenlerin birbirini tanıyıp kardeşlik kurması ve daha güzel bir çevre inşa etmesi için yapay zekaya dayal...