9.11 olaylarından güneş sisteminde ki 109 lu yapı ve 19 sayısına kadar her şeyi en saf ve gerçek hali ile göreceksiniz.
9 dan başlayalım.
Tarihte mısırda Tanrıların sayısı 9'du. Her birinin farklı güçleri vardı. Ve mısır kralları bu sözde tanrıların oğulları olduklarını söylüyorlardı. Soy bozulmasın diye ensest bir evlilik yolu izlenmişti.
Tevratta bu tanrı oğulları şu şekilde anlatılıyor;
"Ve dünyanın üzerinde insanlar çoğaldılar, oğulları ve kızları oldu; ve bir gün Tanrı'nın oğulları insanın kızlarını gördüler, beğendiler, onları eşleri olarak seçtiler. Onlardan, güçlü ve yenilmez bir nesil doğdu."
Şaşırtıcı bir şekilde Tevrat şeytan yani kovulmuş melekler olan dev nefilimlerden "tanrı oğulları" diye bahsediyor. Şeytan sanki Tanrının oğluymuş gibi yüceltilmişti görülmektedir. Yahudi ve Hıristiyan din adamları bu konuda sessiz. Fakat işin aslı şudur. O zaman Tanrı dedikleri cinlerin kralı idi. Sahte bir Tanrıda olsa; halkın tanrısı olarak o bilinirdi ve her kültürde farklı ismi vardı. Allah'a inanan ise azdı. Ondan gelen soy insanlarla evlenip çocuk yaptığından ve halkım hükümdarı olduğundan; Torah halkın ifadesini değiştirmeden kullanmıştı.
En eski yazılı metinler olan Sümer tabletlerinde dahi anlatılan Nefilimler yani Anunnakiler uzaydan dünyaya inmek zorunda kalan şeytan ırkıydı, insanoğlunu köleleştiriyordu ve kadınların güzel olanları ile evleniyordu. Altını topluyordu. Az da olsa şeytan ve insan karışık bir nesil oluşmuştu. Şeytandan gelen nesil şeytan imparatorluklarının temsilcileri olarak normal insan soyunu yönetiyordu.
Sümer tabletlerinde bu soyun renkli gözlü olduğu yazıyordu. Gerçekten de bilim adamlarına göre renkli göz normal insan geninde yoktur. Bu durum 10 bin yıl kadar önce Anadolu'da ortaya çıkmış genetik bir bozukluk olarak tanımlanır.
Mısır'da ki insan ilahlar sistemi bu soydan olmakla tanımlanıyordu. Ve bu sözde şeytan ilahların sayısı 9 olarak sayılmıştı.
Grekoromen din ve mitolojilerinde kardeş tanrıçalar olan ilham perileri (muse) geleneksel olarak dokuz tanedirler.
Tüm kainatın ve yaratıcının evrensel dili olan matematikte ise; 10 mükemmel ve tam sayı kabul edilmişti. İnsanoğlu bu sistemi kullansın diye 10 parmaklı dizayn edilmişti. 10 Yaratıcıyı, tam ve mükemmel oluşu simgeliyordu. 9 ise onun halifelik verdiği gezegenleri yönetme yetkisine sahip liderleri. Şeytan'da güneş sisteminde ki bu 9 lar meclisinde, dünyanın eski halifesi olan melekti.
Yaratıcının köle yapılan ve ezilen ilkel insan ırkını şeytan kurtarmak istemesiyle daha gelişmiş olan Adem yaratıldı. Melekler meclisinde şeytanın kışkırtmasıyla Yaratıcıya isyan noktasına gelindi, çünkü şeytanın imparatorluğu Adem'in yani insanoğlunun eline veriliyordu. İblis bu durumu reddedince cezalandırılmak üzere meclisten kovuldu ama iddiasını ispat için mühlet almayı başardı. Oysa bu onun düştüğü bir kuyuydu.
Tevratta peygamber iblisi şöyle tarif eder;
Ey parlak yıldız, seherin oğlu (Lucifer), göklerden nasıl düştün!... İçinden, " Göklere çıkacağım " dedin. Tahtımı Tanrı'nın yıldızlarından daha yükseğe koyacağım...Bulutların üstüne çıkacak, kendimi Yüceler Yücesi'yle eşit kılacağım "dedi. Ancak ölüler diyarına, ölüm çukurunun dibine indirilmiş bulunuyorsun. (İşaya 14 /12-15)
İblisin bu ideali kendince 10'dan sonra gelen ve hakimiyet sahibi 9 olan kendisinin, yaratıcısını da aşarak 11 olmasını ifade ediyordu. İblis Yaratıcısına meydan okuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEŞEKKÜRLER ALLAH'IM
ParanormalDevamını ve tüm dünyayı etkileyecek olağanüstü yeni mucizeleri www.erdemim.com sitesinde bulabilirsiniz. Mucizelerin dünyaya yayılmasını amaç edinenlerin birbirini tanıyıp kardeşlik kurması ve daha güzel bir çevre inşa etmesi için yapay zekaya dayal...