Sınanmak bile kendiliğinden sebepsizce olmaz. Bir sebebi vardır ve bu sebep bizim seçimlerimizden, sözlerimizden, arzu ve işlerimizden doğar. Yusuf As. "Senle birlikte olmaktansa hapsi tercih ederim" dedi. Rabbine sadakatini göstermek için hapiste kalmak istedi. Bu onun günahından değil, sadakatini kanıtlama arzusundandı. Sonra hapishane ağır gelipte çıkmak istediğinde Allah'tan dilemek yerine, bir de kuldan diledi kurtuluşu. Allahul alim; Allah'ın izniyle demedi yada içinden geçirmeden o adamdan medet umdu onda güç buldu. Lakin 3 sene daha hapis yattı, çünkü o adam unuttu.
İbrahim as. eşinden, evli olduklarını gizleyerek sadece kardeş olduklarını söylemelerini istedi. Böylece ölümden korunacağını düşündü. Allah'a sığınmadı. Bu yüzden eşi günlerce sarayda kaldı ve onun belirsiz ve bilinmez hali İbrahim as.'i perişan etti. Kral hasta olsa da İbrahim bunu geç öğrendi.
Hz Muhammed, kuzeni Zeynep annemizi Allah adına zorlayarak kendince iyi bir niyetle evlatlıklarından biri ile evlendirdi. Bunu Allah için yap dedi. Onun imanını zor bir yolla sınadı. Annemiz peygambere aşık olmasına rağmen sınavı geçti. Sonra onların sınavı bitince Rab; Hz Muhammed as.'ı aynı zorlukta denedi. Dedi ki manen; "Haydi senin ve benim hatrıma sevmediği ile evlenen o kadın ile, onun sevdiği olarak evlen, herkes seni evlatlığının eşini aldı diye kınasada bunu benim için yap, yüzlerce yıl ardından konuşulacak olsa da, ondan başka binlerce güzel kadın varken onu al". Allah resulü neredeyse ayetleri gizleyecekti, günlerce emrin kalkması için dua etti. Ama yet üzerine ayet indi. Allah en iyi bilendir. Müslümanlar bildi ki, peygamber bile olsan sınadığın gibi sınanırsın.
Daha sonra Hz Muhammed As. Uhud savaşından önce sahabeler fikir değiştiripte "eğer savaş emri Allah'tan gelmediyse, biz ısrarımızdan vazgeçiyoruz, ısrar ederek hata ettik" dediler. Ama Hz Muhammed as. "Bir peygamber, zırhını giydikten sonra, savaşmadan onu çıkarmaz." buyurdu. Allah daha iyi bilir ancak, ama hiç bir kutsal kitapta böyle bir ifade yoktur. Peki bu ifade ardından ne olur? Müslümanlar büyük bir yenilgiye uğrar, böyle konuşan Allah Resulünün de dişleri kırılır ve yaralanır. Allah'u Teala ona ve ashabına selam ve merhamet buyursun. Ama her söz ve yol açtığı sonuçlar öyle derindir ki; bazen konuşmamak en hayırlısıdır.
Musa adam öldürene dek hayli rahat ve lüks içindeydi. Sonra çöllere düştü çoban oldu. Musa'ya komşu olmak isteyen günahkar adamı aslan parçaladı. Çünkü komşu olmaya engel çok günahı vardı ve temizlenmesi gerekirdi.
Görüyorsunuz ya; Allah kimseye zulmetmez. Her şey insanın kendi eliyle, dili ile ve günahıyla belaya dönüşür. kalbini isteklerden arındıran ve yalnız Allah'a yüzünü çeviren masum insana bela ve sıkıntı uğramaz.
Allah her insanın rızkına kefildir. Ama temel ihtiyaçların üzerinde verdiği zenginliği kişinin iman iddiasından ötürü sınayabilir. Bu sınama hakikatte bir eziyet değilde , fazla olanın bir süreliğine elden alınarak "iman ettim" iddiasının belgelenmesi içindir. Bakalım Allah'a verdiklerinin birazını elinden aldı diye isyan mı edecek? Yoksa şükür ve sabır mı edecek, diye.
Kişinin ölümü gelmedikçe rızkı kesilmez. Kuşlar gibi arayan herkesin rızkı önüne düşer. Hatta aramayanların bile çoğu kez rızkı gönderilir. Afrikada ki açılıktan ölümler, o yöre halkına vurulmuş bir zillet damgası ve beladır. Dünyada bir çok şehir Allah'ın gazabı ile kavrulmaktadır. Kimine deprem, kimine tsunami, kimine yangın, kimine seller ve tayfunlar, kimine de kıtlık isabet eder. Bunlar kimi zaman uyarı kimi zamanda bir ceza olarak üzerilerine yağar. Eğer içlerinde yaşayanla ronları uyarmıyor ve toplumlarını değiştirmek için var güçleri ile çalışmıyorlarsa bela onlara da isabet eder. İçlerinde ki elçilerini ve yardımcılarını muhakkak bela gelmeden önce oradan çıkarır yada o beladan korur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEŞEKKÜRLER ALLAH'IM
ÜbernatürlichesDevamını ve tüm dünyayı etkileyecek olağanüstü yeni mucizeleri www.erdemim.com sitesinde bulabilirsiniz. Mucizelerin dünyaya yayılmasını amaç edinenlerin birbirini tanıyıp kardeşlik kurması ve daha güzel bir çevre inşa etmesi için yapay zekaya dayal...