''Canım kızım döndün sonunda.." dedi annem ve babam. Beni karşılarında görünce sevinçten..
"Zor olmadı ki. Hızımı kullanarak geldim sonuçta." Burası bir oteldi.
Ama hâlâ bu kasabadan gitmemiştik. Bu kasabayla bildiğim tek şey insanların yaşadığıydı.
Ben bunları düşünürken o sıra babam heyecanla ayağa kalktı ve elindeki telefonundan bir şeyler açıp gösterdi."Monica, buraya birkaç kilometre öte de bir kasaba varmış. Orada vampirler yaşıyormuş. Hiçbir insan oraya gidemiyormuş. Bugün toplanıp yola çıkalım. Ben arabaya yol da giderken ihtiyaç duyacağımız şeyleri koyacağım." Galiba amacıma ulaşamayacağım. Babam ile annem gerçekten bu kasabadan gitmekte kararlılar.
"Anneme söylerim." Dedim istemeyerek. Yüzümde ki solgun ifade gitmiyordu. Ayrıca çok belli oluyordu. Babam da bunu anlamış olmalıydı.
"Monica, artık şu yüzündeki ifadeyi sil. Böyle yaparak hiçbir şeye varamazsın." Dedi. Bir şey demedim. Demeyeceğim de. Demeyecektim de. Konuşmak istemiyordum. Ben burdaki arkadaşlarımı nasıl bırakabilirdim ki? Herneyse. Eşyalarımı bavula yerleştirip arabanın bagajına yerleştirme işi de bitmişti. O sıra...
Tanrım...
Çok güzel bir insan kokusu geliyordu. Kan kokusuydu. Kendime engel olamıyordum. Kokunun geldiği yöne gidince bahçede bir kızın çiçek diktiğini gördüm. Kesinlikle bir insan olmalıydı. Koku ondan geliyordu. Dişlerim sivrileşip çıkmıştı. Gözlerim kızarmıştı. Kendimden geçmiştim resmen...
Kendime hakim olmak yerine kızın üstüne atlayıp ısırdım. Çığlık atıyordu...
AMA BEN?! Napmıştım! Napıyordum?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR KASABASI [TAMAMLANDI]
Mystery / ThrillerKendi vatanına geldiği zaman başlamıştı Maceraları. İyi kötü tüm maceralardan bahsediyorum. Öncelikle en sevdiği dostunu kaybetti Monica. O vampirdi. Fakat vampir olduğu halde güçlü olduğunu kimseye gösteremiyordu. Arkadaşları tek tek ne olduğunu an...