On Dokuzuncu

402 46 0
                                    

Yine bir bölümle karşınızdayım. Oyları unutmayın. Keyifli okumalar:)

Olayın şokuyla donmuştum. Ama aklıma gelen planı neden uygulayamıyordum?! O sırada birisi hemen beni ittirip Ed'e koşmuş onu kurtarmaya çalışmıştı. Bunun James, olduğunu anlamak hiçte zor değildi. Ona haksızlık yapmıştım. Özür dileyecektim. Hemen göz yaşlarımı silerek James'e yardım etmek için yanına doğru koştum. Olmuyordu. Hollina çok güçlüydü. Bu normaldi. Yeni dönüşmüş sayılırdı. James onu çekiştirmeye devam ederken, be sefer aklıma gelen tek şeyi yapmak zorundaydım. Isırmak. Hollinaya doğru ürkekçe bir adım attım. Kolunu tetkimde tutup çok güçlü bir şekilde ısırdım. Hollina inledi e refleks olarak aniden beni ittirdi. Eli titriyor, ısırdığım bölgeden yoğun kırmızı kan akıyordu. Bakmamaya çalıştım. Beni vampir kanı tutuyordu. Yere düşünce bir "Ahh!" Duyuldu. Ed o acıyla bile yanıma gelip bileğimden tutarak beni kaldırmaya çalışıyordu. Bu haliyle bile beni düşünüyordu. Seviyordum onu..

"İyi misin? Haydi doktora gidelim. Monica bir şeyler söyle iyi misin?!" Telaşla bakıyordu bana. Acıyla gülümsemeye çalıştım. Ama bu bile zordu şu an. "Senin yanındayken ben hep iyiyim. Hiç merak etme." O da zor olsa da gülümsemeye çalıştı. Oldukça karizmatik görünüyordu bu halde bile. Peki bunu nasıl başarabiliyordu? Ben niye karizmatik değildim. Kızlar karizmatik olmaz diye bir şey mi var? Hemen bağırıp kızmayın canım. Ona bir şeyim olmadığını söylesem de beni dinlemiyordu. "Yeter! Yok dedim ya Ed. Ne anlıyorsun?!" Sesim biraz kızgın çıkmıştı. Ama napabilirdim. Bir şeyi inat edince sinirleniyordum ben.

4 Saat Sonra

"Biraz daha iyi misin? Bak gerçekten canını acıtmak istememiştim Özür dilerim." Hollina yüzüme bakmadan ellerini ellerime koydu ve ürkekçe konuşmaya başladı.4 saate zor zapt etmiştik. "Biraz daha iyiyim. Önemli değil, sonuçta ben de suç var.'' Gülümsemeye çalışırım. Ama zordu. Canını acıtmıştım. Hem de isteyerek. Bu olamazdı yahu. Arkadaşıma isteyerek zarar veren... Bu ben değildim. Ama zorundayım. Eğer kurtarmasaydım... Düşünmek bile istemiyordum. Ed çoktan vampir olabilirdi. Peki vampir olmuşsa? Tanrım asla böyle bir şeyi göze alamazdım. Onu seviyordum. Canının yanmış olma ihtimali beni delirtiyor, bunla kalmayıp çıldırtıyordu. "Korkma, Ed bir vampir olamaz. 2 dakikadan az içtim. Hatırlıyorum." Diyince adeta bir ampul yandı parladı. Mutlu oldum. Sevinçten boynuna atladım.

Ed'in Nerede olduğunu bilmiyordum. İyice meraklanmaya başlamıştım. Nerede olabilirdi? Uyuyor olabilir miydi? Kalkmış mıydı ki? ''Hollina, Ed Nerede? Hiçbir yerde bulamadım."çaresiz şekilde etrafa bakınarak. Gülümsemeye çalıştı.
"Kendini toplamaya çalışıyordur. Merak etme." Bende zor olsa da gülümsedim. Ve konuşmaya son verdim.

2 Gün Sonra

Yok yok yok! Ed 2 gündür neredeydi? Kaybolmuştu. Onun için fazla endişeliydim. Nerede napıyor olabilirdi? Hem de vampir kasabasında. Tanrım delireceğim...

Ürkek adımlarla gece vakti Hollina'nın odasına doğru gittim. Kapının kulpunu rahatsız etmeyecek derece sessiz açıp sesimi kısıp konuşmaya başladım.

"Hollina uyudun mu?" Yattığı yerden bana dönerek doğruldu. Ve tebessüm ederek konuşmaya başladı. "Hayır uykum yok ki."
"Benim de."

"Ed nerde olabilir? Onu çok özlüyorum. Kaybetmek de istemiyorum. Korkmaya başlıyorum Hollina. 2 gündür ortalıkta yok. Hem de burası bir vampir kasabası." Nefes almadan konuştuğumda Hollina bana tuhaf bakıyordu.

"Kızım bir motorun soğusun yeter da!" Gülmeye çalıştım. Ama bu düşünceler bunu imkansız kılıyordu. Aklıma gelen ilk fikri hemen söyledim.

"Hollina hazırlan. Ormana gidiyoruz. Ed'i bulacağız!" Hollina bana tuhaf bakıyordu. Gülmeye çalışmadan ona doğru bakmaya devam ettim "yani, bir çanta al. İçine yiyecek içecek doldur. Kıyafet falan. Ormanda kalacağız bugün." Şaşmış, donmuş, kilitlenmiş bir ifadeyle bakmaya devam etti. "Ed'i bulana kadar pes etmeyeceğim. Sen de bana yardım et lütfeeeeeeen?"

"Gece gece olmaz. Sabah ararız. Ama yok yok sabah okula gideceğiz. Zaten 2 gündür devamsızlık yaptık. Haydi o zaman şimdi gidelim."

* * *

Elindeki feneri korkarak etrafa tuttum. Burası fazlasıyla karanlıktı. Ve biz de bunun için önlem almıştık. 5 tane fenerle gelmiştik. 3 tanesi bende. 2 tanesi Hollina da. Etraftan gelen Baykuş ve kurt seslerini duymamaya çalışıyordum. Çünkü korkum daha ağır basıyordu. O sıra ayağımın kocaman bir taşa takılıp dengemi kaybedip, düşeceğim sıra da birini kollarında düşmekten kurtuldum. Kim olduğuna baktığımdaysa...

Tanrım!

Gözlerim dolmaya başlamıştı.

Gözlerine hasret şekilde baktım...

Tanrım!

Merhabaaaaa. Yine kısa bir bölüm ile karşınızdayım. Heyecanlı mısınız bu bölüm karşısında bilmiyorum. Ama herneyse. Bir de canı sıkılanlar yenilir eğlenceli kitap arayanlar, benim yazmış olduğum Mafya Kız, ve Giydirme Oyunları/Manken Modelleri kitabıma göz atabilirsiniz. Beğeneceğinizi ve can sıkıntınızı atacağınızı düşünüyorum. Oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar 😊😊

VAMPİR KASABASI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin