Yirmi Üçüncü

361 45 2
                                    

Gözlerine baktım. Fakat hiçbir anlam ifade ettirmiyordum. Bu beni de mutsuz ediyordu. Ve o vereceğim cevabı bekliyordu. "Ne diyorsun? Bak beni seviyorsun. Ve.. Kafan karışık. Biliyorum bana aşıksın. Bunu uzun sürdüremeyiz. Kesinlikle seviyorsun beni." Bu kadar emin konuşunca resmen deli gibi hissetmiştim onu.

"Ben seni sevdim ve.. Fark ettiysen geçmiş zaman eki kullandım. Bilmiyorum belki de seviyorum ama şu an seninle birlikte ola-" sözümü kesti ve bir adım yaklaştı. "Şşt! 'Belki seviyorum' dediğine göre seviyorsun. Hadi gel beraber olalım?" Ne kadar onu sevmediğimi söylesem de.. Hayır diyemiyordum. Napacaktım?

"Tamam... Ama bunu kimse bilmeyecek." Diyince bana dönüp yaklaştı daha da yaklaştı ve Hayır dedi. İşim vardı bununla. İstemiyordum kimsenin bizim şu andan itibaren sevgili olduğumuzu bilmesini.

"Gelebilirsin Hollina." Dedim kapıya bakarak. Hollina kapıyı çalmıştı.

Sam içeriye geçince biz de kapıyı kapatıp konuşmaya başladık. "Eeeee?  Neler konuştunuz bakalım." Ufladım ve gözlerinin içine baktım.
"Biz  artık Sam ile sevgiliyiz." Yüzüme şaşkın şekilde baktı. Gözlerimi okumak istiyor gibiydi. "Şaka?" Diye mırıldandı. Keşke şaka olabilseydi. Nerede?

2 Saat Sonra

  "Garajı hazırladım arkadaşlar. Artık Vampir Kasabasına yola  çıkabiliriz." Diyen Deatlhy'e baktım ve gülümsedim. Artık burda son dakikalarımızdı. 3 gündür buradayım dedem için. Fakat onla hiç ilgilenmemiştim ilgilenememiştim. Kendimden nefret ediyorum. Aşkımı bile burda bırakmıştım ya... Ed? Hâlâ burdaydı. Yani eğer gitmediyse? Ya bir vampir ısırdı diye sevdiğini terk miydi? Çok fazla kafaya takmıştım bunu ve 2 günde 5 kilo vermiştim bu yüzden. Fazlaca mutsuzluk içersindeydim ve annemler hâlâ dönmemişlerdi. Kendimi aile konusunda yalnız hissediyordum. Sam, Ed hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Bilmemesi gayet iyiydi. Onu sevdiğimi de bilmiyordu.

 

    Yolculuk, çok sıradan geçmişti. Sıkıldığım için kitap okumaya karar vermiştim. 10 dakika kadar kitap okuduktan sonra arabanın durmasıyla, gözlerimi kitaptan çekip yola baktım. "Ne oldu? Geldik mi?" Diyen Jessica'ya baktık.  Deatlhy sürüyordu arabayı. ''2 saattir yoldayız ve mideniz bulanmıştır. Biraz mola verelim ha, ne dersiniz?" Diyince tabiki dedik. Ve arabadan inip karşımızdaki mola yerine geçtik ve oturduk. Hepimiz büfeden Sucuklu tost, ayran ve yanında biberli kraker almıştık. Gülüyordum ama acılı bir gülümsemeydi bu.

"Ben lavaboya gidiyorum." Dedim Jessica ve Hollina'ya bakınca. "Yok biz gelmiyoruz." Dediler. Sam'e bakınca bana hasretle ve özlemle baktığını gördüm. İstemeyerek de olsa bir tebessüm ettim ona. O da bana güldü ve "Hızlı ol Monica." Dedi. Kafamla onayladım. Ve hızla içeriye girdim

VAMPİR KASABASI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin