Engel olmak için bu kadar hızlıydım. Geleceğimizi düşündüğüm için ilk defa bu kadar heyecanlı hissediyordum kendimi.
Aşkın önüne geçebilecek şeyler de varmış demekki. Demeye alışmıştım. Ama olmuyordu. Ed aklımı başımdan almıştı. Gözümü kör etmeye başlamıştı.
"Hollina! Dur! Lütfen engel ol kendine." Dedim. Göz yaşlarım durmaksızın akıyordu. İzin vermiştim akmalarına. Fakat durmayacağını çok iyi biliyordum. Duramayacaktı. Bir masumun canına kıyacaktı. Gidip üstüne atladım. Böylece onun kaçmasına izin verdim.
Hollina, yumruk geçirdi yanağıma. Şu an tamamen kontrolsüz olduğunu biliyordum. Ama bir masuma zarar veriyordu ve bu beni oldukça üzüyordu.
"Herşey için geç olabilir!" Dedim.
"Ne zaman, hayatıma burnunu sokmaktan vazgeçeceksin?!" Dedi alayla. Biraz alınmadım değil ama. Sonuçta ben onu koruyordum.
Ama yılmayacaktım. Çok kolay vazgeçmeyecektim. Eğer öyle yaparsam güçsüz sanıp beni ezerlerdi.
Yarım Saat Sonra
Sakince birbirmizin gözlerinin içine bakıyorduk. Hollina. Hiçbir şey demeden bakıyordu. Yaptığı şeyin yanlış olduğunu anlamış olmalıydı.
"Ben.. Tam bir canavara dönüştüm! Etrafıma dehşet saçıyorum Monica. İyi değilim. Ben..Vampir olmak istemiyorum..." dediyse de bunun artık çok geç olduğunu biliyordum. O gün onu koruyamamıştım. Kendimi affetmiyordum.
"Hollina. O artık senden intikam almak için çabalıyor olacak. Dikkatli olman gerekiyor. Sakın evden çıkma ne olur" dedim. Gülümsedi. Bu gülümseme pişmalanlığı barındırıyordu. Netti.
Pazartesi Günü Monica'dan...
Hızla yatağımdan kalktım. Lanet olası okul! Kahvaltı yapmaya vaktim yoktu. Sam'i düşünmeyi bırakıp ellerimi yüzümü ve dişlerimi fırçalamaya başladım. Daha sonra odama çıkıp çantamı ayarladım. Üstüme okul kıyafetlerimi giydikten sonra saçlarımı açık bırakıp taradım. Mutlu gözükmeye çalışıyordum. Arkadaşlarımdan da haber yoktu. Şimdi napıyor olabilirlerdi? Beni özlüyorlar mıydı?
Hollinaya okula bir süre gelmemesini söylemiştim. Anlayışla karşılamıştı. Mutluluk ile okula doğru yol aldım...
Heyecandan elim titriyordu. Ed'i görecektim. Kalp atışlarım hızlanmaya başlıyordu yavaşça. İnşallah bir şeyi berbat etmezdim.
Tereddüt ile sınıfa doğru yol aldım. Çok güzel insan kokuları geliyordu. Yani Vampir Kasabasında insanlar da yaşıyordu. Onu biliyordum.
Teneffüslerde hep onu beklediğim için dersleri düşünemiyordum. Henüz gelmemişti. Geleceğini söylemişti. Ama gelmemişti. Beni kandırıyor olabilir miydi? Yok canım. Hiç öyle birine benzemiyor.
Son ders de bittikten sonra yavaş bir biçimde sınıfın kapısından çıktım. Bugün hiç umduğum gibi geçmemişti. Mutsuzdum. Yerle bir olmuştum. Sanki duygularımla oynanmış gibi hissediyordum. Gözlerim buğulanıyordu. Hissetmiştim. O sırada birinin adımı seslendiğini duydum. Ed'di.
"Monica. Buradayım. Gelemediğim için Üzgünüm. Özür dilerim. Bir işim çıkmıştı. Okula gelememiştim. İşimi bitirmeye çalışıp seni almak için geldim." Dedi. Gözlerimi yani yüzümü yere eğmiş bakıyordum. Ona bakmak istemiyordum. Fazlasıyla hayal kırıklığına uğramış oldum böylelikle. Bana söz vermişti hiç değilse. Artık güvenmemem gerektiğini anlamıştım. Ne olursa olsun.
"Açıklama yapmana gerek yok. Ben seni hiç beklememiştim ki zaten. Unutmuşum. Yani hiçbir şey değişmiyor." Dedim. Yüzüm hâlâ yerdeydi. Daha sonra kırgın bir edayla konuşmaya başladı.
"Bunu telafi edeceğim söz." Aşk... Bazen insanı etkisi altına alabiliyor, bazense etkisiz bırakabiliyordu. Bunu öğrenmiştim.
"Görüşürüz." Diyip somurtkan bir biçimde çıktım okuldan. Beni eve kadar bırakmasını istemiyordum. Duygularıma hakim olmalıydım. Git gide ona bağlanıyordum. Belki de bir hata yapıyordum... Ona aşık olmakla.
Merhaba güzel okuyucu. Bölümü heyecanlı yerde kesemediğim için Üzgünüm. Fakat ilham gelmemişti. Gelmiyordu da. Gelmiyor da. Monica ile Ed arasında pek bir şey geçmedi ama diğer bölümde daha iyi romantik şeyler yazmaya çalışacağım ;)) Kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR KASABASI [TAMAMLANDI]
Mystery / ThrillerKendi vatanına geldiği zaman başlamıştı Maceraları. İyi kötü tüm maceralardan bahsediyorum. Öncelikle en sevdiği dostunu kaybetti Monica. O vampirdi. Fakat vampir olduğu halde güçlü olduğunu kimseye gösteremiyordu. Arkadaşları tek tek ne olduğunu an...