VAMPİR KASABASI [TAMAMLANDI]

Dördüncü

Medya: Hollina Cawster

Gözlerimi birkaç kez ovuşturdum. Çığlıklar atmaya başlamıştım. O sırada annem ve babam hızla yanıma geldiler. Telaşlıydılar.
Bu normaldi. Çok bağırmıştım.

"Monica, neler oluyor?!" Dedi annem. Elim tir tir titriyordu. Aynayı gösterdim. Oraya baktılar

"Orada hiçbir şey yok? Zaten ne olmasını bekliyordun ki?" Dedi babam. İnanmayıp baktım! Tanrım! Gitmişti. Bu nasıl olabilirdi? Emindim. Görmüştüm.

"Anne-baba orda kanlı bir yazı vardı. Üstünde de 'buraya geleceğinizi biliyordum, elbet buradan da gideceksiniz' yazıyordu. İyi gördüğüme eminim" dedim. Annem beni yatıştırmak için kolonya yüzüme sürüyordu.

"Hayal görmüşsündür. Hadi dinle biraz yorgunsun." Dediler. Onaylayıp yatağıma girdim. Lambayı açık bırakmıştım. Akşam yemeğini de yiyememiştim. Açtım.

Uyuyamıyordum. Arkadaşlarımı özlemiştim. Numaraları silinmişti.

O sırada telefonum çalmaya başladı. Hızla doğrulup elime aldım. Arayan eski kasabadaki arkadaşım Hollina Cawster. Hollina diyoruz biz ona.

"Efendim Hollina?"

"Gittiğini duydum. Çok üzüldüm. Niye haber vermedin? Veda partisi yapardık. Bizimkileri çağırıp." Dedi. Gözlerim doluyordu. Duygulanmıştım. Onları adeta çok çok özlüyordum. Hollina, Foris, Sam, Ben, Jessica, Deathly. Hepimiz iyi bir gruptuk. 6'lı gruptuk. Aralarındaki tek vampirdim. Ve vampir olduğumu bilmiyorlardı. Söylemenin de bir anlamı yoktu.

"Hiç zahmete gerek yok diye düşündüm. Ayrıca haber verseydim. Sesinizi duyup üzülür gidemezdim." Dedim. Anlamış gibiydi.

"Seninle hiç görüşemeyeceğiz öyle mi?" Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ama beni niçin aramıştı. Başka bir şey vardı.

"Sana bir şey söylemek istiyorum Monica. Aramamın ikinci nedeniyse buydu." Dedi. Ardından nefes alarak devam etti "Sam, seni sevdiğini itiraf etti..."