Bölüm 67

14K 305 455
                                    

Her şey çok fazla değişmişti. Herkes dağılmıştı adeta. Kimse yoktu. Hiç kimseden haberim yoktu.Ne olmuştu bize böyle ?

Dünya'dan
*
"Artık ağlamayı kes anladın mı ? Evleneceğiz neyini anlamıyorsun ? O çok sevdiğin Emir yok artık anla. Gitti o gitti. Kızın ölünce seni terk etti anla artık şunu."

"İstemiyor musun anlamıyor musun ? Senin gibi bir adamla evlenmek istemiyorum" Allahım ne olur bütün bunlar rüya olmuş olsun. Kızımızı kaybetmemiz üzerine Emirin beni terk etmesi, grubun dağılması. Lütfen bunlar olmamış olsun.

"Evlenmeyip napacaksın aptal kadın. Bana mecbursun" dediği cümle ile aniden yerimden kalktım ve karşısına geçtim.

"Ben sana mecbur değilim. Evet kızım öldü, kocam sandığım o  adam beni terk etti fakat ben acizliğime boyun eğip istemediğim bi adamla evlenecek kadar düşmedim. Ben bir kadınım. Kimsenin eline bakmak zorunda değilim ve emin ol en kısa zamanda her şey eskisi gibi olacak ve sen... burada çürüyüp gideceksin" evden hızlıca çıktım. Evimi işgal etmişti ve ben nereye gideceğimi bilmiyordum. Her şeyimi kaydetmiştim. Arkadaşlarımı,kocamı,kızımı her şeyimi. Ölmek istiyordum ama yapamıyordum...
Kızımın mezarına gelerek toprağına yattım. Geçmişi düşündüm. İyisiyle kötüsüyle geçmişimi.Peki o gün ne mi olmuştu ?

*3 sene önce*

Otogardan çıkıp eve doğru gidiyorduk. Evet Alev aramızda değildi onun hüznü vardı ama biz yine hep beraberdik. Hep birlikte. Eve geldiğimizde hayatımızın en büyük şokunu yaşamıştık. Evin altı üstüne gelmişti ve kurşunla taranmıştı. Hepimiz birbirimize bakakalmıştık. Kim yaptı bunu ?

"Dışarı çıkın" diye bağırdı Emir. Kucağında Selin vardı. Hepimiz bir hızla kapıya koltuk fakat kapının kilitli olduğunu fark ettik.

"Noluyor?" dedi Zeynep. O sırada Gece'nin panik atağı tutmuştu. Bir yandan onu sakinleştirmeye çalışırken içeri bir sürü adamın girdiğini fark ettik.

"İmdat" diye bağırmaya kalmadan kurşun yağmuruna tutmuşlardı her yeri. Bağırışmalar içinde gözlerimin kapandığını hissediyordum. Peki sonrasında ne mi oldu?
Gözlerimi açtığımda etraf bembeyazdı. Hastahanedeydim. Peki diğerleri? Doğrularak

"Diğerleri, diğerleri nerede? Kızım, kocam, arkadaşlarım neredeler ! Cevap ver doktor ! " diyerek bağırdım. Kolum çok ağrıyordu.

"Bakın Dünya hanım ameliyattan çıkalı az oldu lütfen sakin olun ve yatın. Arkadaşlarınız burada değil" diyerek başını önüne eğdi.
"Fakat kızınız... başınız sağ olsun" diyerek odadan çıktı. İnanmak istemedim. Boğazım düğümlenmişti sanki konuşamadım.

"Hayır bu olamaz yalan söylüyorsun."

*Şimdi*

Sefa'dan

Dünya'nın gitmesi üzerine ben de evden çıktım. Engin'i arayarak yanıma çağırdım.

"Buyur abi"

"Nereye gitti ?" dediğimde başını eğdi

"Mezarlığa abi " yine aynı yere gitmişti. Ne anlıyor şu boş mezara gidip ağlamaktan ben anlamıyorum ki.

"Tamam depoya sür " dediğimde arabaya binerek depoya girdik.

"Selam milletttt. Uyanın haydi" dediğimde herkes yarı gözlerle bana bakıyordu.

Üzgünüm Dünya. Benim olabilmen için bunu yapmam gerekliydi.

Erkek OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin