(Doğan Anlatıyor...)
Kızlara söyledikten sonra sanki üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim. Sonunda tekrardan bir araya geldik. Onlarla aramızda bir bağ var. Yoklukları hissettiriyor. Bence aramızdaki bu bağ paten. Şimdi şey diyeceksiniz,paten süren bir sürü kız var neden onlar diye. Çünkü onlar pateni sevdikleri için sürüyorlar erkek tavlamak veya havalı gözükmek için değil. Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü bunu hissettiriyorlar. Eğer patenlerini gerçekten sevmeselerdi patenlerini mutlaka bir gün çıkartırlardı ama ben onları neredeyse hiç ayakkabılı görmedim...
Her neyse,biz yine üç kişi paten sürüyorduk. Saat geç olmuştu bu yüzden kızları eve bıraktık ama biz hala parktaydık. Sonra saat kulesinin orada bir mum bulduk. Biz de tam bakkaldan mum almaya gidecektik. Hem mum zaten bulduğumuz için,hem de burada ki bütün patencileri tanıdığımızdan dolayı bizim için bir sorun yaratacağını düşünmemiştik. O yüzden mumu kullanmaya başladık. Daha sonra yerine bırakırken o gereksiz geldi. Ve bana, Doğan bana slide atmayı öğretir misin lütfen? dedi. Bende git işine hem neden sana Kemal öğretmiyor ki? dedim. O da ben senin öğretmeni istiyorum dedi. Ben de ben istemiyorum! dedim. Ve oradan hızla uzaklaştık.
Daha sonra yolda giderken Deniz taşa takıldı. Yanından geçen patenci onu bileğinden tuttu.(Tokalaşırken yaptığımız gibi.) Deniz sağ ol kardeşim dedi. Çocukta Patenciler Kardeştir dedi ve hızla oradan kayboldu. Kim olduğu anlaşılmıyordu. Kapüşon takılıydı. Bizde saat gece yarısını geçtiği için artık eve gitmeye karar verdik. Vedalaşıp ayrıldık.
ERTESİ GÜN...
Sanırım artık ne yaptığımızı söylememize gerek yok :) Paten sürüyorduk. Bu gün bir değişiklik yapalım dedik. Kızları evlerinden alacaktık. Önce Ela'nın evine gittik. Kapıyı pijamalı tatlı bir kız açtı. Kapıyı açar açmaz geri kapattı. Biraz bekledi.
Utku: Unutulduk galiba biz :)
Ela: (kapıyı açar) Pardon sadece şaşırdım. Evet ne oldu? Neden geldiniz?
Feride teyze: Kimmiş kızım? (Diyerek geliyordu.)
Ela: Arkadaşlarım anne Utku ve Doğan. (İkisi de utanarak anneme bakıyordu,Şuan çok masum gözüküyorlar.)
Ben: Biz Ela ve Defne'nin arkadaşlarıyız. Paten sürerken tanıştık.
Feride teyze: Gelin oğlum içeriye.
(Ela Anlatıyor...)
İçeriye gidip üstümü değiştirdim ve oturdum. Annem resmen çocukları sınav yapıyor gibi duruyordu. Kendisi tekli koltukta, Utku ile Doğan'da ikili koltukta dik bir şekilde oturuyorlardı. Annem kendini tanıttı, Ben Feride çocuklar Ela'nın annesiyim.
Doğan: Ben Doğan,memnun oldum.
Utku: Ben de Utku memnun oldum.
Annem: Nasıl tanıştınız siz?
Utku: Biz Ela ile aynı okuldayız.
Doğan: Parkta kızları gördük yanlarına gittik. Böyle tanıştık.
Annem: Niye bizim kızlar? Başka kız yok muydu?
Doğan: Feride teyze, parkta ki neredeyse bütün kızlar erkek meraklısı ama Ela ve Defne öyle değiller. Biz arkadaş olmak isterken diğer kızlar başka şeyler amaçlıyorlardı. Ela ve Defne bize çok iyi arkadaş oldular. Bize güvenir misiniz?
Annem: Oğlum ben sizi çok sevdim. Peki madem ama telefon numaranızı alırım?
Utku: Olur Feride teyze.
İkisi de telefon numaralarını verdiler. Annem de; Ee ne duruyorsunuz göreyim sizi hadi paten sürmeye. Çocuklar kızlar size emanet. Dedi ve göz kırptılar birbirlerine (annem Doğan'a Doğan'da anneme.)
Onların patenleri ellerindeydi. Bende patenimi giydim ve üçümüz asansöre bindik. Defnelerin katına çıkacaktık. Şimdi bir de Berrin teyze ile tanışacaklardı.
Utku: Defne'nin annesi sinirli biri mi?
Ela: Hayır be benim annemden daha eğlenceli biridir.
Doğan: Oh be o zaman heyecan yapmaya gerek yok.
Ela (içinden): Utku ve Doğan ile asansöre bineceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
Ela: Ben normalde uzunum ama siz paten giyince zürafa oluyorsunuz :D
Defne'nin kapısının önüne geçtik Kapıyı Defne açtı. Ben kapının tam önünde duruyordum. Defne Utku ve Doğan'ı görünce beni içeri çekti ve kapıyı kapattı.
Doğan: İkisine de pijama çok yakışıyor :D
Utku: Ya bunlar her gelen misafire böyle mi yapıyor acaba? :D
Defne beni içeri çektikten sonra olanları kısaca anlattım. O da bana Oha lan!!! dedi. Haklı. Sonra kapıyı açtı ve Merhaba hoş geldiniz de niye geldiniz? dedi.
Doğan: İstemiyorsanız gidebiliriz?
Defne: Yok öyle değilde ne bileyim.
Berrin teyze: Kim gelmiş kızlar? dedi ve (kapıya yöneldi sonra da Defne'ye kim bunlar der gibi baktı.)
Utku: Merhaba ben Utku bu da arkadaşım Doğan. Biz Defne ve Ela'nın arkadaşlarıyız.
Berrin teyze: Merhaba çocuklar,ben Berrin Defne'nin annesiyim. Siz nereden tanışıyorsunuz?
Utku: Ben Ela ile aynı okuldayım. Parkta görünce de yanlarına gittik ve tanıştık.
Berrin teyze: Niye bizim kızların yanına geldiniz parkta bir sürü kız var yaşıtınız.
Utku'da Doğan ile aynı taktiği kullanmıştı. İkisi de annelerimize aynı cümleyi söylediler.
Utku: Berrin teyze, parkta ki neredeyse bütün kızlar erkek meraklısı ama Ela ve Defne öyle değiller. Biz arkadaş olmak isterken diğer kızlar başka şeyler amaçlıyorlardı. Ela ve Defne bize çok iyi arkadaş oldular. Bize güvenir misiniz?
Berrin teyze: Çocuklar bakın açık konuşmak gerekirse sizi sevdim. İçimden bir ses size güvenmemi söylüyor. Madem arkadaş olmak istiyorsunuz. Tabii ki... Ee hadi ne duruyorsunuz parka gidin de park patenci görsün. :)
(UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ YORUM VE VOTE/OY ATMAYI UNUTMAYIN BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patenci Gençlik Yolda...
Teen FictionBirbirini gönülden seven üç dost ve yaşadıkları güzel maceralar...onları kimse ayıramaz.Çünkü aralarında bir bağ var.Bu bağ ne mi? Gözleri gibi baktıkları patenleri.Hayat onlar için üç şeyden oluşuyordu,aileleri,arkadaşları ve patenleri... Onların h...