AFFET BENİ? -37. bölüm-

43 7 3
                                    

Utku; Herkesi teker teker aradım. (Doğan, Defne, Ayla ve Deniz.) Bir yerde buluştuk.

Utku: Şimdi ben odaya giricem. Anlatıcam her şeyi. Daha sonra da affetmesi için konuşacağım.

Doğan: Çok romantikleşme ha sevmiyor öyle şeyler. Biliyorsun zaten.

Defne: Utku şey prenses de ona. Sen dediğinde istemiyormuş gibi yapar ama prenseslere zâfı var onun.

Utku: Peki. Zaten hep prenses yada güzelim diyorum ona.

Ayla: Güzeel. O zaman bol şans.

Utku: Teşekkür ederim.

Odaya girer...

Utku: Prenses?

Ela: Hoş geldin, ela gözlü bela. :D

Utku: Biraz konuşalım mı?

Ela: Bir şey mi oldu? İyisin dimi?

Utku: Bak, ne olursa olsun ayrılmayacağız değil mi?

Ela: Utku ne oluyor? Kötü bir şey mi oldu?

Utku: Bak Doğan'ın eski sevgilisi Aleyna'nın bir arkadaşı vardı. Dün buraya geldiler. Adı Damla, bana kafayı takmıştı. Dedi ki "eğer benimle bir gece geçirmezsen Ela'yı unut, her şeybir seruma bakar" dedi.

Ela: Devamını anlatma lütfen! (ağlamaya başladı.)

Utku: Dinle, lütfen.

Ela: Peki dinliyorum. Ama biz...

Utku: Sadece dinle. Daha sonra isteksizce gittim ve konum attığı yere gittim. İçecek getirdi. Alkol katmış. Ben, sarhoş olmuşum. Daha sonrasını hatırlamıyorum ama kendimi uzak tutmaya çalıştım. Ela... Üzgünüm güzelim.

Ela: Neden gittin? Bana birr şey yapamayacağını bilmiyor musun?

Utku: O yapar Ela. Kafayı takmış bir kere. Gözü hiç bir şey görmüyor. Sana zarar gelmesini istemiyorum.

Ela: Bana verebileceğin en büyük zararı verdin zaten...

Utku: Ela lütfen. Ben, ben sarhoştum. Kendimi uzak tutmaya çalıştım ama o sürekli yakınlaştı. Sonra da...

Ela: Sonra ne!?

Utku: Beni öptü!

Ela: Aldattın yani? Süper cidden süper! (Ağlıyordu)

Utku: Ela ağlama lütfen seni üzmeye dayanamıyorum. Lütfen. Affet beni prensesim...

Ela: Konuşma! Çık odadan hemen! Çık dedim!

Utku: Ela üzgünüm. Özür dilerim güzelim.

Ela: Çık!!! (Sesi çaresiz ve güçsüz çıkmıştı.)

Utku,

Kapıdan dışarı gözlerim yaşlı çıktım. Ela dizlerini kendine çekmişti ve ağlıyordu.

Doğan: Ne oldu? İyi misin Utku? Kendine gel oğlum!

Defne: Doğan sen içeri gir ben Utku'nun yanında kalırım.

Doğan: Tamam. İçeri girer Ela iyi misin kanka?

Ela: Değilim Doğan! Hiç iyi değilim ben.

Doğan: Bak anlıyorum ama biz oradaydık. Yani Utku sarhoştu ve ona rağmen uzak duruyordu. Biz o sabah gittiğimizde Utku kahrolmuştu. Seni çok seviyor.

Ela: Sence seven insan böyle yapar mı?

Doğan: Sen olsan ne yapardın?

Ela: Ben, yani şeyy... Bak, ben giderdim ama sarhoş falan olmazdım. Üstelik alkolü anlarım yani.

Doğan: Nasıl anlasın Ela? Sarhoş etmiş çocuğu. Kendisi sence böyle bir şey yaoar mı bilerek?

Ela: Yapmaz, yani bilmiyorum.

Doğan: Sen seviyor musun Utku'yu?

Ela: Evet kahretsinki çok seviyorum! Bu yüzden yıkıldım zaten anladın mı?! (Ağlıyordu...)

Doğan Ela'nın başını omzuna koydu.

Doğan: Şşt tamam ağlama lütfen. Bak yanındayım, biz dostuz Ela. Lütfen içinden geçen her şeyi anlat bana. Bende sana fikir vereyim.

Ela: Doğan ben onu çok seviyorum. Beni sevdiğini de biliyorum ama ben affedemem anladın mı? Yapamam, beni böyle yıkan birine güvenemem.

Doğan: Farkında mısın? Utku gelip kendi söyledi. O kadar pişman yani. Çok seviyor seni. Hem şuan o kızı istese emin ol onun yanında olurdu. Ama seni seviyor. Ben ilk defa böyle görüyorum onu, mesela Ela ismi veya ne bileyim ela kelimesi geçince gözleri parlıyor. Tanırım ben onu Ela, o çok pis aşık olmuş...

Ela: Bilmiyorum Doğan. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben düşünmek istiyorum.. Beni yalnız bırakır mısın?

Doğan: Tabii ki. Unutma biz hep dost kalacağız!

Ela: Elbette.

...

Ela İçinden...

Ben ne yapacağım şimdi. Beni aldattı demeye cesaretim bile yok. Çünkü öyle bir şey olmadığını biliyorum. Ama neden böyle oluyor? Neden kendimi ihanete uğramış gibi hissediyorum? Sevdiğim çocuğu bir sürtük için kaybetmeyi göze mi alıyorum yoksa?! Değmez.

Utku içeri girer...

Utku: Gelebilir miyim?

Ela: Gel. (Tripli bir şekilde söylemişti.)

Utku: Ela yapma bunu bize. Bizi bir sürtük için harcama. Seni seviyorum güzelim. Gözlerine bakmadığım zaman kendimi yalnız hissediyorum. O ela gözlerin beni benden alıyor.

Ela: Utku ben bikerek yapmadığını biliyorum. Ama...

Utku: Ama ne Ela? Ama ne!? Biz birbirimizi seviyoruz "sevgilim."

Ela: Ben, ben affediyor-... Demeye kalmadan dudaklarıma yapıştı. Beni belimden tutuyordu. Kaçmaya çalıştım ama daha çok çekti. Bende pes edip kendimi ona bıraktım. Bir anda tek eliyle yatağa tutundu ve ben yatakta yatıyordum. Ve o beni hala öpüyordu. Sonra beni bıraktı ve

Utku: "Her zaman benim prensesim olacağına söz verir misin?"

Ela: Söz...

Dedi ve beni yine öptü. Bu çok kısa olmuştu.

Kapı sesiyle bir anda irkildik ve yataktan kalktık...

Patenci Gençlik Yolda...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin