ÖZÜR DİLERİM... -39. bölüm-

34 5 0
                                    

Defne: Utku Doğan'ın odası nerede? Yanına gitmeliyim.

Utku: Ela'nın eski odasının sağındaki oda.

Defne: Teşekkür ederim.

...

Defne: Kapıyı tıklatır. Girebilir miyim?

Doğan: Gir.

Defne: Doğan...

Doğan: Efendim Defne?

Defne: Defne mi? Sen bana ismimle hitap etmezsin?

Doğan: Defne niye geldin? Ben burada boşu boşuna duruyorum zaten(!) derken gözevirdi.

Defne: Bilmiyordum Doğan özür dilerim. Ayrıca ben sana hala sinirliyim. O kızı öptün!?

Doğan: Öpmedim! O beni öptü?

Defne: Nasıl inanacağım?

Doğan: Bana güvenmiyor musun?

Defne: Ne alakası var?

Doğan: Çok alakası var!

Defne: Benn...

Doğan: Barıştık mı? (Masum ve tatlı gülümsemesini yapıyordu.)

Defne: Eve-...

Doğan içinden: Evet demesine izin vermeden hemen dudaklarına yapıştım. Kaçamayacağı kadar sıkı tutyordum belinden. Daha sonra ikimizde yatağa devrildik. Bu sırada kendini geri çekiyordu ama beni bırakmamıştı. Kalktık ve oturmaya devam ettik.

Defne: Ela' kanı siz mi verdiniz?

Doğan: Sizden kastın ne?

Defne: Sen ve Deniz'den bahsediyorum?

Doğan: Evet biz ikimiz verdik.

Defne: Ben gerçekten çok özür dilerim.

Doğan: Barıştık...

Defne: Barıştık...

Doğan: Bu arada sana güzelim dememe alışmışsın?

Defne: Yoo sadece şaşırdım.

Doğan: Öyle olsun. ;)

Ayla ve Deniz...

Ayla: Girebilir miyim?

Deniz: Girebilirsiin.

Ayla: İyi misin?

Deniz: İyiyim güzelim.

Ayla: Yha insan hiç mi değişmez.

Deniz: Ya ne yapayım çok seviyorum sevgilimi.

Ayla: Peki ama sadece ikimiz varken söyle.

Deniz: İyi peki bu da olur.

Ayla: Seni seviyorum uyuz şey. :)

Deniz: Ben de seni seviyorum sinir şey.

Ayla: Sinir şey ha? Güzelim noldu? Neyse bu daha iyi hıh.

Deniz: Tamam tamam kızma "güzelim"

Ayla: Bir insan hiç mi uslanmaz?

Deniz: Beni sen değiştirdin...

Dedim ve dudaklarına yapıştım. Sımsıkı tuttum onu kaçamadı ve pes etti.

Ela Ameliyattan Çıkar...

Hepimiz onun yanına girdik.

Doğan: İyi misin kanka?

Ela: İyiyim ama bir tuhaf hissediyorum.

Utku: Kanın değişti ondandır. :D

Ela: Ne alaka ki?

Utku: Deniz ve Doğan sana kan verdiler. Kanın zehirliydi çünkü.

Ela: Ben çok teşekkür ederim. Size bir hayat borçlandım.

Deniz: Lafı mı olur? Seve seve verdik.

Utku: Hatta Doğan kan vermek için adeta tepindi. :)

Doğan: Ama ne yapayım? İyileşmesi için...

Ela: B-ben size nasıl teşekkür edeceğim?

Deniz: Sen bunları mı düşüyorsun hala ya? Biz kendi isteğimizle verdik.

Defne: Hatta Doğan çok fazla kan verdiği için bayıldı.

Doğan: Ya önemli bir şey değildi boş verin. Ela şimdi iyi ya önemli olan o dimi kanka?

Ela: Hayır bana bebekmişim gibi davranmayın! Hem siz niye benim için kendi sağlığınızı tehlikeye atıyorsunuz?

Deniz: Öyle değil. Biz senin için toplam 26 tüp kan verdik. Daha sonra (Doğan'ı gösteriyor) bu deli 4 tüp da verdi bende verdim. Toplam 34 tüp kan verdik. Normalde 4 kişin alınan kanı bizden aldılar. Ama biz istedik.

Ela: Ben çok teşekkür ederim.

Doğan: Teşekkür etmeyi bırakır mısın?

Ela: Hayır. :D

Utku: Beni sevgilimle yalnız bırakır mısınız?

Doğan göz kırptı ve Defne'yi belinden tutmak istedi ama Defne, yavaşş dedi. Daha sonra çıktılar.

Ela ile başbaşa kaldık.




Patenci Gençlik Yolda...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin